Ana SayfaHaberlerGündemCumhurbaşkanlığı’nın videosu Rum cemaatini kızdırdı

Cumhurbaşkanlığı’nın videosu Rum cemaatini kızdırdı

İletişim Başkanlığı’nın Ayasofya’nın açılmasından beş gün sonra yayımladığı ‘birlikte yaşama’ videosunun 6 ay önce çekildiği belirtilmeyince Rum cemaati tepki gösterdi: “Mevcut siyasi koşullarda, videoda konuşanlar hedef haline geldi.”

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı 29 Temmuz’da, yani Ayasofya’nın cami olarak açılmasından 5 gün sonra, Twitter’dan Rum vatandaşların İstanbul’daki hayatlarından ve son dönemde hükümetin politikalarından duydukları memnuniyeti anlattıkları bir video paylaştı.

İstanbul’da patrikhane yetkililerinin, Rum cemaatinden gazetecilerin ve gençlerin konuştuğu video İngilizce ve Yunanca altyazılı olarak hazırlanmıştı.

Cumhuraşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, aynı videoyu bir gün önce, 28 Temmuz’da şahsi hesabından Yunanca bir tweet’le paylaşmıştı:

“Sayın Cumhurbaşkanımız @RTErdoğan’ın liderliğinde, ‘Hep birlikte Türkiye’ olduğumuzun bilinciyle, eşit vatandaşlık ilkesini hayata geçirmek, milletimizin kültürel ve dini çeşitliliğini korumak için görülmemiş adımlar attık.”

Videoda konuşanlar, Türkiye’de son 20 yılda vakıf mallarının iadesindeki çabaları ve dini bayramlarda yayımladığı mesajlar nedeniyle Erdoğan’ı övüyor, Türkiye’de Rumların kendilerini daha özgür hissettiklerini anlatıyordu.

Fakat Ayasofya’nın cami olarak açılmasından beş gün sonra böyle bir videonun yayımlanması Türkiye’deki Rum cemaatinin tepkisiyle karşılaştı.

Türkiye’deki Rum vakıflarının başındaki isim olan Laki Vingas, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada videodaki röportajların 6 ay öncesine ait olduğunu açıkladı, mevcut şartlarda röportaj yapılan cemaat mensuplarının “siyasi koşulların etkisiyle hedef haline geldiği”ne dikkat çekti.

Vingas’ın açıklaması

Vingas, açıklamalarında şöyle dedi:

“Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı tarafından geçtiğimiz günlerde yayınlanan bir Tweette, 6 ay evvel çekilen video görüntülerinde yer alan Rum toplumu mensupları, günümüzün siyasi koşullarının etkisiyle hedef haline gelmişlerdir. En eski ve en kalabalık azınlık toplumu iken bugün küçük bir nüfusla var olma mücadelesi veren Rum toplumunun siyasi antagonizmaların ve beklentilerin yükünü kaldırması mümkün değildir. Kültürlerin rekabet unsuru değil, paylaşma unsuru olması gerekir. Bu konunun hassasiyetle dikkate alınarak değerlendirilmesini istirham ederim.”

- Advertisment -