Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile baş başa görüştü. Beştepe'de basına kapalı gerçekleşen görüşme, bir buçuk saat sürdü.
Erdoğan ve Putin daha sonra "Türkiye-Rusya Üst Düzey İşbirliği Konseyi Toplantısı"na geçti.
Toplantı sonrası Erdoğan ile Putin orak basın toplantısı düzenledi.
ERDOĞAN: S-400 KONUSUNDA ANLAŞMAMIZI YAPTIK VE BİZ BU DEFTERİ KAPADIK, BİTTİ O İŞ
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına tüm katılımcıları selamlayarak başladı ve Putin ile heyetini Türkiye'de ağırlamaktan duyduğu memnuniyeti ifade etti.
"Değerli dostumu bir kez daha sizlerin huzurunuzda seçim zaferinden dolayı tebrik ediyorum." diyen Erdoğan, Putin'in yeniden devlet başkanı seçilmesinin ardından ilk yurt dışı seyahatini Türkiye'ye yapmasının kendileri için ayrıca memnuniyet vesilesi olduğunu dile getirdi.
Ziyaretin Türkiye ve Rusya arasındaki münasebetlerin geldiği seviyenin de en güzel ifadesi olduğunu söyleyen Erdoğan, "Kemerova kentinde yaşanan trajedi nedeniyle tüm Rus halkına yine şahsım, milletim adına başsağlığı dileklerimi ifade etmek istiyorum. Yangın felaketinde hayatını kaybedenlerin kahir ekseriyetinin, çoğunun çocuk olması acıyı daha da artırmıştır." diye konuştu.
Üst Düzey İşbirliği Konseyi'nin 7'nci toplantısını tamamladıklarına işaret eden Erdoğan, toplantı kapsamında yaptıkları baş başa ve heyetler arası görüşmelerde ilişkileri tüm boyutlarıyla gözden geçirme imkanı bulduklarını söyledi.
Putin ile baş başa görüşme sırasında, konsey üyelerinin de kendi aralarında ikili görüşmeler yaptıklarını dile getiren Erdoğan, "Siyasi diyaloğumuz, ekonomik alana da sirayet ediyor. Tabii gerek askeri, gerek siyasi, gerek ticari, gerek ekonomik, gerek kültürel bu kadar geniş alanda bir görüşmeler zincirini ele alma fırsatını bulduk." dedi.
İki ülke arasındaki ticaret hacmine de değinen Erdoğan şöyle konuştu:
"Ticaret hacmimiz, bir önceki yıla göre bizim hesaplamalarımızda yüzde 32 arttı ve 22 milyar doları da aşmış bulunuyor. Hedeflerimiz çok daha yüksek. İki ülke arasında bizim hedefimiz aslında 100 milyar dolara ulaşmak. Hizmet Ticareti ve Yatırım Anlaşması görüşmelerinin bir an önce sonuçlandırılması ve bu vesileyle de 100 milyar dolar hedefine yaklaşmamızı temenni ediyorum ki sağlamış olacaktır."
Akkuyu Nükleer Santrali'nin temelinin atıldığını, projenin ilk aşamasını 2023 yılına kadar tamamlamak istediklerini belirten Erdoğan, "Her ne kadar belirlenen dört aşamalı ise de temenni ederim ki çok daha hızla, çok daha seri gidip bunu öne çekmenin de gayreti içinde oluruz. Şu anda belirlenen rakam 20 milyar dolar civarında ama öyle zannediyorum ki bu 20 milyar doları da aşacak bir yatırımdır. Böyle bir yatırımın ülkemize kazandırılmasında değerli dostumun tabii çok büyük emekleri, katkısı oldu ve bununla birlikte Türkiye enerjisinin yüzde 10'unu temin etmiş olacaktır." dedi.
Erdoğan, TürkAkım kapsamında boru hattı inşasının devam ettiğini, ikinci hattla alakalı çalışmaların da hızla sürdüğünü söyledi.
İki ülke arasındaki bir başka konunun da kültürel ve beşeri ilişkiler olduğunu dile getiren Erdoğan, şöyle devam etti:
"2019 yılında Türkiye'de ve Rusya'da gerçekleştirilecek kültür ve turizm yılı etkinlikleri büyük önem taşıyor. Toplumsal forumun Moskova Yunus Emre Kültür Merkezi ve Ankara'daki Rus Kültür Merkezi ile birlikte bu sürece katkı sağlayacağını da düşünüyoruz. 2017 yılında misafir ettiğimiz Rus vatandaşlarının sayısı 4,7 milyona ulaştı. Böylece Türkiye'yi ziyaret eden turistler arasında özellikle Rusya Federasyonu'ndan gelen turistler birinci sıraya yerleşmiş oldu. Önümüzdeki yıl bu rakamın 6 milyona ulaşması bekleniyor. Vizesiz seyahat rejiminin bir an önce yeniden başlaması arzumuzdur."
"SURİYE'DE SİVİL CAN KAYIPLARININ ÖNÜNE BÜYÜK ORANDA GEÇTİK"
Görüşmelerde ikili ilişkilerin yanı sıra Suriye meselesi başta olmak üzere bazı bölgesel konularda da fikir alışverişinde bulunduklarını aktaran Erdoğan, "Astana sürecinde çatışmasızlık bölgelerini hayata geçirmiştik. Bazı ihlallere rağmen bu konuda hamdolsun büyük hedefler yakaladık. Tam arzu ettiğimiz kadar olmasa da Suriye'de sivil can kayıplarının önüne büyük oranda geçtik. Mutabakatın ruhuna herkesin saygı duyması başarısı için çok önemlidir." dedi.
Bu konuda atılabilecek ilave adımları da görüşme imkanı bulduklarını belirten Erdoğan, "Yarın İranlı mevkidaşımızın (Ruhani) da katılımıyla yapacağımız üçlü zirve toplantısında, bu sürecin, Astana görüşmelerinin seyri hakkında, görüş alışverişini çok daha farklı bir şekilde ele alma imkanımız olacak." dedi.
Suriye meselesine siyasi çözüm bulmaya matuf gayretleri sürdürme noktasında hemfikir olduklarını dile getiren Erdoğan, şunları kaydetti:
"Yine bu vesileyle Zeytin Dalı Harekatı'nı da değerli dostumla istişare ettik. Sayın Putin'e Afrin Operasyonu'nun sonuçları hakkında gerekli bilgileri aktarma fırsatını buldum. Harekatın, ülkemizin güvenliği yanında komşumuz Suriye'nin toprak bütünlüğü ve milli birliği açısından da önemini vurguladım. İnşallah bundan sonra da Suriye'de istikrarın tesisi, huzur ve güvenliğin sağlanması noktasında beraber çalışmayı sürdüreceğiz. Bulunduğumuz nokta itibarıyla Suriye'de Rus dostlarımızla birçok temel konuda aynı endişeleri paylaşıyoruz. Suriye'nin geleceğinin DEAŞ, YPG, PYD gibi proje terör örgütlerine bırakılmayacak kadar önemli olduğuna inanıyoruz. Bu çerçevede, ortak çıkarlarımıza odaklanarak iş birliğimizi devam ettireceğiz."
Türkiye ile Rusya arasındaki ilişkilerin son 15 yılda iyi komşuluk, ortak menfaatler ve karşılıklı saygı temelinde büyük gelişme gösterdiğini söyleyen Erdoğan, "Bu iş birliğinden sadece vatandaşlarımız değil tüm bölge istifade etti. Şüphesiz aynı dönemde bazı sınamalarla da karşı karşıya kaldık. Kimi çevrelerin Türk-Rus iş birliğini zehirleme gayretlerine de şahit olduk ama hamdolsun ilişkilerimiz bu zorlu sınavları başarıyla atlattı. Boşa çıkan her provokasyonla ikili iş birliğimiz tıpkı su verilmiş demir gibi çelikleşti, güçlendi. Bugünkü Üst Düzey İşbirliği Konsey Toplantısı vesilesiyle imzalanan bu 4 anlaşmanın ilişkilerimizi daha da perçinlendiğine inanıyorum." dedi.
Bir gazetecinin, iki ülke ilişkilerinin lokomotifi olan Akkuyu Nükleer Güç Santrali, S400 füze savunma sistemi ve TürkAkım gibi büyük projeleri olduğu belirtilerek, "Bu projeler Rusya'ya karşı Batı'dan yapılan provokasyonlardan etkilenir mi?" sorusu üzerine Erdoğan, şunları söyledi:
"Öncelikle şunu söylemek isterim. Tabi S400 füzeleriyle alakalı konu, tamamıyla Türkiye'nin kendi kararıdır. Bu konuda değerli dostlarımız Rusya Federasyonu'nun bu talebimize olumlu yaklaşımı, aramızda bu anlaşmanın yapılmasını getirmiştir ve biz de S400 konusunda anlaşmamızı yaptık ve biz bu defteri kapadık, bitti o iş. Şu anda artık bu işin imalat süreci devam etmektedir. Hatta hatta biraz da teslimatı erkene almak suretiyle Rusya, bize olan bu noktadaki samimiyetini çok daha güçlü hale getirmiştir."
Akkuyu Nükleer Santrali konusuna işaret eden Erdoğan, bunun biraz da geciktikleri bir konu olduğunu vurguladı.
Erdoğan, Türkiye'nin şu anda Akkuyu ile enerji ihtiyacının yüzde 10'nun karşılanacağının altını çizerek, "Böyle bir üretime ve projenin hayata geçirilmesine ve bu konuda da yine Rusya'nın gerçekten bu adımı atmadaki kolaylaştırıcı yaklaşımına karşı, hele hele birçok gencimizi yetiştirmeye yönelik de atılan adımlar, bizim böyle bir iş birliğini gerçekleştirmemize vesile olmuştur. Bundan dolayı da mutluyuz, bugünkü açılış bizim bu noktadaki uluslararası enerjimize de enerji katacaktır." diye konuştu.
"SAVUNMA SANAYİNE YÖNELİK BAŞKA KALEMLERDE DE İŞ BİRLİKLERİMİZ OLABİLİR"
"S400'ler konusunun dışında Rusya ile savunma sanayi alanında başka projeler de gündeme geldi mi?" sorusuna Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu yanıtı verdi:
"Sayın Başkanın da ifade ettiği gibi, tabi S400'ler konusunda mutabakatımız var. Ortak şirketler, kendi aralarında bu üretim üzerinde gerek fiyatlarda gerek üretimde zaten mutabakatı sağlamış vaziyetteler. Erkene çekme noktasında bir sıkıntı yok, onda da mutabakat sağlamış vaziyetteler. Bu şekliyle bu adım atılırken, ama savunma sanayine yönelik başka kalemlerde de iş birliklerimiz olabilir. Buna da tabi ki Rus şirketlerinin açık olduğunu zaten gördük ve bununla ilgili de görüşmeleri ilgili birimlerimiz, Savunma Sanayi Müsteşarlığımız başta olmak üzere muhataplarıyla yapıyorlar. Bunları da aynı şekilde bizler takip ediyoruz, edeceğiz."
Son dakika haberi! Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile baş başa görüştü. Beştepe'de basına kapalı gerçekleşen görüşme, bir buçuk saat sürdü.
Erdoğan ve Putin daha sonra "Türkiye-Rusya Üst Düzey İşbirliği Konseyi Toplantısı"na geçti.
Toplantı sonrası Erdoğan ile Putin orak basın toplantısı düzenledi.
ERDOĞAN: S-400 KONUSUNDA ANLAŞMAMIZI YAPTIK VE BİZ BU DEFTERİ KAPADIK, BİTTİ O İŞ
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına tüm katılımcıları selamlayarak başladı ve Putin ile heyetini Türkiye'de ağırlamaktan duyduğu memnuniyeti ifade etti.
"Değerli dostumu bir kez daha sizlerin huzurunuzda seçim zaferinden dolayı tebrik ediyorum." diyen Erdoğan, Putin'in yeniden devlet başkanı seçilmesinin ardından ilk yurt dışı seyahatini Türkiye'ye yapmasının kendileri için ayrıca memnuniyet vesilesi olduğunu dile getirdi.
Ziyaretin Türkiye ve Rusya arasındaki münasebetlerin geldiği seviyenin de en güzel ifadesi olduğunu söyleyen Erdoğan, "Kemerova kentinde yaşanan trajedi nedeniyle tüm Rus halkına yine şahsım, milletim adına başsağlığı dileklerimi ifade etmek istiyorum. Yangın felaketinde hayatını kaybedenlerin kahir ekseriyetinin, çoğunun çocuk olması acıyı daha da artırmıştır." diye konuştu.
Üst Düzey İşbirliği Konseyi'nin 7'nci toplantısını tamamladıklarına işaret eden Erdoğan, toplantı kapsamında yaptıkları baş başa ve heyetler arası görüşmelerde ilişkileri tüm boyutlarıyla gözden geçirme imkanı bulduklarını söyledi.
Putin ile baş başa görüşme sırasında, konsey üyelerinin de kendi aralarında ikili görüşmeler yaptıklarını dile getiren Erdoğan, "Siyasi diyaloğumuz, ekonomik alana da sirayet ediyor. Tabii gerek askeri, gerek siyasi, gerek ticari, gerek ekonomik, gerek kültürel bu kadar geniş alanda bir görüşmeler zincirini ele alma fırsatını bulduk." dedi.
İki ülke arasındaki ticaret hacmine de değinen Erdoğan şöyle konuştu:
"Ticaret hacmimiz, bir önceki yıla göre bizim hesaplamalarımızda yüzde 32 arttı ve 22 milyar doları da aşmış bulunuyor. Hedeflerimiz çok daha yüksek. İki ülke arasında bizim hedefimiz aslında 100 milyar dolara ulaşmak. Hizmet Ticareti ve Yatırım Anlaşması görüşmelerinin bir an önce sonuçlandırılması ve bu vesileyle de 100 milyar dolar hedefine yaklaşmamızı temenni ediyorum ki sağlamış olacaktır."
Akkuyu Nükleer Santrali'nin temelinin atıldığını, projenin ilk aşamasını 2023 yılına kadar tamamlamak istediklerini belirten Erdoğan, "Her ne kadar belirlenen dört aşamalı ise de temenni ederim ki çok daha hızla, çok daha seri gidip bunu öne çekmenin de gayreti içinde oluruz. Şu anda belirlenen rakam 20 milyar dolar civarında ama öyle zannediyorum ki bu 20 milyar doları da aşacak bir yatırımdır. Böyle bir yatırımın ülkemize kazandırılmasında değerli dostumun tabii çok büyük emekleri, katkısı oldu ve bununla birlikte Türkiye enerjisinin yüzde 10'unu temin etmiş olacaktır." dedi.
Erdoğan, TürkAkım kapsamında boru hattı inşasının devam ettiğini, ikinci hattla alakalı çalışmaların da hızla sürdüğünü söyledi.
İki ülke arasındaki bir başka konunun da kültürel ve beşeri ilişkiler olduğunu dile getiren Erdoğan, şöyle devam etti:
"2019 yılında Türkiye'de ve Rusya'da gerçekleştirilecek kültür ve turizm yılı etkinlikleri büyük önem taşıyor. Toplumsal forumun Moskova Yunus Emre Kültür Merkezi ve Ankara'daki Rus Kültür Merkezi ile birlikte bu sürece katkı sağlayacağını da düşünüyoruz. 2017 yılında misafir ettiğimiz Rus vatandaşlarının sayısı 4,7 milyona ulaştı. Böylece Türkiye'yi ziyaret eden turistler arasında özellikle Rusya Federasyonu'ndan gelen turistler birinci sıraya yerleşmiş oldu. Önümüzdeki yıl bu rakamın 6 milyona ulaşması bekleniyor. Vizesiz seyahat rejiminin bir an önce yeniden başlaması arzumuzdur."
"SURİYE'DE SİVİL CAN KAYIPLARININ ÖNÜNE BÜYÜK ORANDA GEÇTİK"
Görüşmelerde ikili ilişkilerin yanı sıra Suriye meselesi başta olmak üzere bazı bölgesel konularda da fikir alışverişinde bulunduklarını aktaran Erdoğan, "Astana sürecinde çatışmasızlık bölgelerini hayata geçirmiştik. Bazı ihlallere rağmen bu konuda hamdolsun büyük hedefler yakaladık. Tam arzu ettiğimiz kadar olmasa da Suriye'de sivil can kayıplarının önüne büyük oranda geçtik. Mutabakatın ruhuna herkesin saygı duyması başarısı için çok önemlidir." dedi.
Bu konuda atılabilecek ilave adımları da görüşme imkanı bulduklarını belirten Erdoğan, "Yarın İranlı mevkidaşımızın (Ruhani) da katılımıyla yapacağımız üçlü zirve toplantısında, bu sürecin, Astana görüşmelerinin seyri hakkında, görüş alışverişini çok daha farklı bir şekilde ele alma imkanımız olacak." dedi.
Suriye meselesine siyasi çözüm bulmaya matuf gayretleri sürdürme noktasında hemfikir olduklarını dile getiren Erdoğan, şunları kaydetti:
"Yine bu vesileyle Zeytin Dalı Harekatı'nı da değerli dostumla istişare ettik. Sayın Putin'e Afrin Operasyonu'nun sonuçları hakkında gerekli bilgileri aktarma fırsatını buldum. Harekatın, ülkemizin güvenliği yanında komşumuz Suriye'nin toprak bütünlüğü ve milli birliği açısından da önemini vurguladım. İnşallah bundan sonra da Suriye'de istikrarın tesisi, huzur ve güvenliğin sağlanması noktasında beraber çalışmayı sürdüreceğiz. Bulunduğumuz nokta itibarıyla Suriye'de Rus dostlarımızla birçok temel konuda aynı endişeleri paylaşıyoruz. Suriye'nin geleceğinin DEAŞ, YPG, PYD gibi proje terör örgütlerine bırakılmayacak kadar önemli olduğuna inanıyoruz. Bu çerçevede, ortak çıkarlarımıza odaklanarak iş birliğimizi devam ettireceğiz."
Türkiye ile Rusya arasındaki ilişkilerin son 15 yılda iyi komşuluk, ortak menfaatler ve karşılıklı saygı temelinde büyük gelişme gösterdiğini söyleyen Erdoğan, "Bu iş birliğinden sadece vatandaşlarımız değil tüm bölge istifade etti. Şüphesiz aynı dönemde bazı sınamalarla da karşı karşıya kaldık. Kimi çevrelerin Türk-Rus iş birliğini zehirleme gayretlerine de şahit olduk ama hamdolsun ilişkilerimiz bu zorlu sınavları başarıyla atlattı. Boşa çıkan her provokasyonla ikili iş birliğimiz tıpkı su verilmiş demir gibi çelikleşti, güçlendi. Bugünkü Üst Düzey İşbirliği Konsey Toplantısı vesilesiyle imzalanan bu 4 anlaşmanın ilişkilerimizi daha da perçinlendiğine inanıyorum." dedi.
Bir gazetecinin, iki ülke ilişkilerinin lokomotifi olan Akkuyu Nükleer Güç Santrali, S400 füze savunma sistemi ve TürkAkım gibi büyük projeleri olduğu belirtilerek, "Bu projeler Rusya'ya karşı Batı'dan yapılan provokasyonlardan etkilenir mi?" sorusu üzerine Erdoğan, şunları söyledi:
"Öncelikle şunu söylemek isterim. Tabi S400 füzeleriyle alakalı konu, tamamıyla Türkiye'nin kendi kararıdır. Bu konuda değerli dostlarımız Rusya Federasyonu'nun bu talebimize olumlu yaklaşımı, aramızda bu anlaşmanın yapılmasını getirmiştir ve biz de S400 konusunda anlaşmamızı yaptık ve biz bu defteri kapadık, bitti o iş. Şu anda artık bu işin imalat süreci devam etmektedir. Hatta hatta biraz da teslimatı erkene almak suretiyle Rusya, bize olan bu noktadaki samimiyetini çok daha güçlü hale getirmiştir."
Akkuyu Nükleer Santrali konusuna işaret eden Erdoğan, bunun biraz da geciktikleri bir konu olduğunu vurguladı.
Erdoğan, Türkiye'nin şu anda Akkuyu ile enerji ihtiyacının yüzde 10'nun karşılanacağının altını çizerek, "Böyle bir üretime ve projenin hayata geçirilmesine ve bu konuda da yine Rusya'nın gerçekten bu adımı atmadaki kolaylaştırıcı yaklaşımına karşı, hele hele birçok gencimizi yetiştirmeye yönelik de atılan adımlar, bizim böyle bir iş birliğini gerçekleştirmemize vesile olmuştur. Bundan dolayı da mutluyuz, bugünkü açılış bizim bu noktadaki uluslararası enerjimize de enerji katacaktır." diye konuştu.
"SAVUNMA SANAYİNE YÖNELİK BAŞKA KALEMLERDE DE İŞ BİRLİKLERİMİZ OLABİLİR"
"S400'ler konusunun dışında Rusya ile savunma sanayi alanında başka projeler de gündeme geldi mi?" sorusuna Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu yanıtı verdi:
"Sayın Başkanın da ifade ettiği gibi, tabi S400'ler konusunda mutabakatımız var. Ortak şirketler, kendi aralarında bu üretim üzerinde gerek fiyatlarda gerek üretimde zaten mutabakatı sağlamış vaziyetteler. Erkene çekme noktasında bir sıkıntı yok, onda da mutabakat sağlamış vaziyetteler. Bu şekliyle bu adım atılırken, ama savunma sanayine yönelik başka kalemlerde de iş birliklerimiz olabilir. Buna da tabi ki Rus şirketlerinin açık olduğunu zaten gördük ve bununla ilgili de görüşmeleri ilgili birimlerimiz, Savunma Sanayi Müsteşarlığımız başta olmak üzere muhataplarıyla yapıyorlar. Bunları da aynı şekilde bizler takip ediyoruz, edeceğiz."
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile baş başa görüştü. Beştepe'de basına kapalı gerçekleşen görüşme, bir buçuk saat sürdü.
Erdoğan ve Putin daha sonra "Türkiye-Rusya Üst Düzey İşbirliği Konseyi Toplantısı"na geçti.
Toplantı sonrası Erdoğan ile Putin orak basın toplantısı düzenledi.
ERDOĞAN: S-400 KONUSUNDA ANLAŞMAMIZI YAPTIK VE BİZ BU DEFTERİ KAPADIK, BİTTİ O İŞ
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına tüm katılımcıları selamlayarak başladı ve Putin ile heyetini Türkiye'de ağırlamaktan duyduğu memnuniyeti ifade etti.
"Değerli dostumu bir kez daha sizlerin huzurunuzda seçim zaferinden dolayı tebrik ediyorum." diyen Erdoğan, Putin'in yeniden devlet başkanı seçilmesinin ardından ilk yurt dışı seyahatini Türkiye'ye yapmasının kendileri için ayrıca memnuniyet vesilesi olduğunu dile getirdi.
Ziyaretin Türkiye ve Rusya arasındaki münasebetlerin geldiği seviyenin de en güzel ifadesi olduğunu söyleyen Erdoğan, "Kemerova kentinde yaşanan trajedi nedeniyle tüm Rus halkına yine şahsım, milletim adına başsağlığı dileklerimi ifade etmek istiyorum. Yangın felaketinde hayatını kaybedenlerin kahir ekseriyetinin, çoğunun çocuk olması acıyı daha da artırmıştır." diye konuştu.
Üst Düzey İşbirliği Konseyi'nin 7'nci toplantısını tamamladıklarına işaret eden Erdoğan, toplantı kapsamında yaptıkları baş başa ve heyetler arası görüşmelerde ilişkileri tüm boyutlarıyla gözden geçirme imkanı bulduklarını söyledi.
Putin ile baş başa görüşme sırasında, konsey üyelerinin de kendi aralarında ikili görüşmeler yaptıklarını dile getiren Erdoğan, "Siyasi diyaloğumuz, ekonomik alana da sirayet ediyor. Tabii gerek askeri, gerek siyasi, gerek ticari, gerek ekonomik, gerek kültürel bu kadar geniş alanda bir görüşmeler zincirini ele alma fırsatını bulduk." dedi.
İki ülke arasındaki ticaret hacmine de değinen Erdoğan şöyle konuştu:
"Ticaret hacmimiz, bir önceki yıla göre bizim hesaplamalarımızda yüzde 32 arttı ve 22 milyar doları da aşmış bulunuyor. Hedeflerimiz çok daha yüksek. İki ülke arasında bizim hedefimiz aslında 100 milyar dolara ulaşmak. Hizmet Ticareti ve Yatırım Anlaşması görüşmelerinin bir an önce sonuçlandırılması ve bu vesileyle de 100 milyar dolar hedefine yaklaşmamızı temenni ediyorum ki sağlamış olacaktır."
Akkuyu Nükleer Santrali'nin temelinin atıldığını, projenin ilk aşamasını 2023 yılına kadar tamamlamak istediklerini belirten Erdoğan, "Her ne kadar belirlenen dört aşamalı ise de temenni ederim ki çok daha hızla, çok daha seri gidip bunu öne çekmenin de gayreti içinde oluruz. Şu anda belirlenen rakam 20 milyar dolar civarında ama öyle zannediyorum ki bu 20 milyar doları da aşacak bir yatırımdır. Böyle bir yatırımın ülkemize kazandırılmasında değerli dostumun tabii çok büyük emekleri, katkısı oldu ve bununla birlikte Türkiye enerjisinin yüzde 10'unu temin etmiş olacaktır." dedi.
Erdoğan, TürkAkım kapsamında boru hattı inşasının devam ettiğini, ikinci hattla alakalı çalışmaların da hızla sürdüğünü söyledi.
İki ülke arasındaki bir başka konunun da kültürel ve beşeri ilişkiler olduğunu dile getiren Erdoğan, şöyle devam etti:
"2019 yılında Türkiye'de ve Rusya'da gerçekleştirilecek kültür ve turizm yılı etkinlikleri büyük önem taşıyor. Toplumsal forumun Moskova Yunus Emre Kültür Merkezi ve Ankara'daki Rus Kültür Merkezi ile birlikte bu sürece katkı sağlayacağını da düşünüyoruz. 2017 yılında misafir ettiğimiz Rus vatandaşlarının sayısı 4,7 milyona ulaştı. Böylece Türkiye'yi ziyaret eden turistler arasında özellikle Rusya Federasyonu'ndan gelen turistler birinci sıraya yerleşmiş oldu. Önümüzdeki yıl bu rakamın 6 milyona ulaşması bekleniyor. Vizesiz seyahat rejiminin bir an önce yeniden başlaması arzumuzdur."
"SURİYE'DE SİVİL CAN KAYIPLARININ ÖNÜNE BÜYÜK ORANDA GEÇTİK"
Görüşmelerde ikili ilişkilerin yanı sıra Suriye meselesi başta olmak üzere bazı bölgesel konularda da fikir alışverişinde bulunduklarını aktaran Erdoğan, "Astana sürecinde çatışmasızlık bölgelerini hayata geçirmiştik. Bazı ihlallere rağmen bu konuda hamdolsun büyük hedefler yakaladık. Tam arzu ettiğimiz kadar olmasa da Suriye'de sivil can kayıplarının önüne büyük oranda geçtik. Mutabakatın ruhuna herkesin saygı duyması başarısı için çok önemlidir." dedi.
Bu konuda atılabilecek ilave adımları da görüşme imkanı bulduklarını belirten Erdoğan, "Yarın İranlı mevkidaşımızın (Ruhani) da katılımıyla yapacağımız üçlü zirve toplantısında, bu sürecin, Astana görüşmelerinin seyri hakkında, görüş alışverişini çok daha farklı bir şekilde ele alma imkanımız olacak." dedi.
Suriye meselesine siyasi çözüm bulmaya matuf gayretleri sürdürme noktasında hemfikir olduklarını dile getiren Erdoğan, şunları kaydetti:
"Yine bu vesileyle Zeytin Dalı Harekatı'nı da değerli dostumla istişare ettik. Sayın Putin'e Afrin Operasyonu'nun sonuçları hakkında gerekli bilgileri aktarma fırsatını buldum. Harekatın, ülkemizin güvenliği yanında komşumuz Suriye'nin toprak bütünlüğü ve milli birliği açısından da önemini vurguladım. İnşallah bundan sonra da Suriye'de istikrarın tesisi, huzur ve güvenliğin sağlanması noktasında beraber çalışmayı sürdüreceğiz. Bulunduğumuz nokta itibarıyla Suriye'de Rus dostlarımızla birçok temel konuda aynı endişeleri paylaşıyoruz. Suriye'nin geleceğinin DEAŞ, YPG, PYD gibi proje terör örgütlerine bırakılmayacak kadar önemli olduğuna inanıyoruz. Bu çerçevede, ortak çıkarlarımıza odaklanarak iş birliğimizi devam ettireceğiz."
Türkiye ile Rusya arasındaki ilişkilerin son 15 yılda iyi komşuluk, ortak menfaatler ve karşılıklı saygı temelinde büyük gelişme gösterdiğini söyleyen Erdoğan, "Bu iş birliğinden sadece vatandaşlarımız değil tüm bölge istifade etti. Şüphesiz aynı dönemde bazı sınamalarla da karşı karşıya kaldık. Kimi çevrelerin Türk-Rus iş birliğini zehirleme gayretlerine de şahit olduk ama hamdolsun ilişkilerimiz bu zorlu sınavları başarıyla atlattı. Boşa çıkan her provokasyonla ikili iş birliğimiz tıpkı su verilmiş demir gibi çelikleşti, güçlendi. Bugünkü Üst Düzey İşbirliği Konsey Toplantısı vesilesiyle imzalanan bu 4 anlaşmanın ilişkilerimizi daha da perçinlendiğine inanıyorum." dedi.
Bir gazetecinin, iki ülke ilişkilerinin lokomotifi olan Akkuyu Nükleer Güç Santrali, S400 füze savunma sistemi ve TürkAkım gibi büyük projeleri olduğu belirtilerek, "Bu projeler Rusya'ya karşı Batı'dan yapılan provokasyonlardan etkilenir mi?" sorusu üzerine Erdoğan, şunları söyledi:
"Öncelikle şunu söylemek isterim. Tabi S400 füzeleriyle alakalı konu, tamamıyla Türkiye'nin kendi kararıdır. Bu konuda değerli dostlarımız Rusya Federasyonu'nun bu talebimize olumlu yaklaşımı, aramızda bu anlaşmanın yapılmasını getirmiştir ve biz de S400 konusunda anlaşmamızı yaptık ve biz bu defteri kapadık, bitti o iş. Şu anda artık bu işin imalat süreci devam etmektedir. Hatta hatta biraz da teslimatı erkene almak suretiyle Rusya, bize olan bu noktadaki samimiyetini çok daha güçlü hale getirmiştir."
Akkuyu Nükleer Santrali konusuna işaret eden Erdoğan, bunun biraz da geciktikleri bir konu olduğunu vurguladı.
Erdoğan, Türkiye'nin şu anda Akkuyu ile enerji ihtiyacının yüzde 10'nun karşılanacağının altını çizerek, "Böyle bir üretime ve projenin hayata geçirilmesine ve bu konuda da yine Rusya'nın gerçekten bu adımı atmadaki kolaylaştırıcı yaklaşımına karşı, hele hele birçok gencimizi yetiştirmeye yönelik de atılan adımlar, bizim böyle bir iş birliğini gerçekleştirmemize vesile olmuştur. Bundan dolayı da mutluyuz, bugünkü açılış bizim bu noktadaki uluslararası enerjimize de enerji katacaktır." diye konuştu.
"SAVUNMA SANAYİNE YÖNELİK BAŞKA KALEMLERDE DE İŞ BİRLİKLERİMİZ OLABİLİR"
"S400'ler konusunun dışında Rusya ile savunma sanayi alanında başka projeler de gündeme geldi mi?" sorusuna Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu yanıtı verdi:
"Sayın Başkanın da ifade ettiği gibi, tabi S400'ler konusunda mutabakatımız var. Ortak şirketler, kendi aralarında bu üretim üzerinde gerek fiyatlarda gerek üretimde zaten mutabakatı sağlamış vaziyetteler. Erkene çekme noktasında bir sıkıntı yok, onda da mutabakat sağlamış vaziyetteler. Bu şekliyle bu adım atılırken, ama savunma sanayine yönelik başka kalemlerde de iş birliklerimiz olabilir. Buna da tabi ki Rus şirketlerinin açık olduğunu zaten gördük ve bununla ilgili de görüşmeleri ilgili birimlerimiz, Savunma Sanayi Müsteşarlığımız başta olmak üzere muhataplarıyla yapıyorlar. Bunları da aynı şekilde bizler takip ediyoruz, edeceğiz."