İslâm İşbirliği Teşkilatı'nın (İİT) İstanbul'da düzenlenen 13. Zirvesi sona erdi. Bildiri taslağı hazırlanırken bazı ülkelerin içişlerine karıştığı gerekçesiyle İran’a kınama ve İran’ın desteklediği Hizbullah’a yönelik sert sözler kriz yarattı. İran Dışişleri Bakanı Cevad Zarif bu maddelere itiraz etmişti. Kriz sürerken yapılan konuşmalarda mezhepçilik mesajları ön plana çıkmıştı.
.
15 Nisan günü kabul edilen sonuç bildirgesinde öne çıkan maddeler şunlar:
Müslüman ülkelerin İran ile ilişkilerinin iyi komşuluk ilkelerine dayalı olması ihtiyacına, ülkelerin egemenliği ve toprak bütünlüğüne saygı çerçevesinde içişlerine karışılmaması gerektiğine, aradaki husumetlerin İİT, BM ve uluslararası kurallara göre barışçıl yollarla çözülmesi gerektiğini, şiddet veya tehdide başvurulmaması gerektiğine dikkat çekmektedir.
İİT, İran'ın Tahran ve Meşhed kentlerinde, diplomatların korunmasına yönelik uluslararası kanunlara, Diplomatik İlişkiler ve Konsolsoluk ilişkilerini düzenleyen Viyana Sözleşmesi’ne açıkça aykırı olan Suudi Arabistan diplomatik temsilciliklerinin saldırıya uğramasını kınamaktadır.
İİT, Suudi Arabistan'da terör suçu işleyen kişilere yönelik verilen yargı hükümleriyle ilgili İran'ın tahrik edici açıklamalarını reddeder. Çünkü bu açıklamalar Suudi Arabistan'ın içişlerine açık bir karışma sayılır. Bu da BM'nin ve İİT'nin kurallarıyla ve uluslararası kanunlarla örtüşmemektedir.
İİT, üye ülkelere ve uluslararası topluma yıkıcı etkileri ve çok ciddi sonuçları doğurabileceğinden dolayı, mezhepçi ve zümreci gündemlerin benimsenmemesi gerektiğini vurgulamaktadır.
İİT, İran'ın bölge ülkelerinin ve Bahreyn, Yemen, Suriye ve Somali gibi diğer üye ülkelerin iç işlerine karışmasını ve terörü desteklemeye devam etmesinden derin üzüntü duymaktadır.
Sonuç bildirgesinde terörle mücadeleye de vurgu yapıldı. Amacı, sebebi ve kaynağı ne olursa olsun tüm terör örgütleriyle mücadele ve İİT içinde kapsamlı bir ‘İslami strateji’ belirlenmesi ihtiyacı belirtildi. “Başta Suudi Arabistan olmak üzere tüm üye ülkelerin terörizmle mücadele çabalarına destek verildi. Üye ülkeler, İslami askeri koalisyona katılmaya davet edildi” ifadesi yer aldı.
İran’ın destek verdiği Hizbullah’ın eylemleri de ‘terörist eylemler’ olarak tanımlandı:
“İİT, Hizbullah’ı Suriye, Bahreyn, Kuveyt ve Yemen’deki terörist eylemlerinden ve üye ülkelerin güvenliğini, istikrarını tehlikeye atan terörist grup ve hareketlere verdiği destekten dolayı kınamaktadır.”
Zirvenin sonunda Türkiye'nin öncülüğünde hazırlanan İstanbul Deklarasyonu'nda terör örgütlerinin isimleri arasında PKK, PYD, YPG ve El Kaide de vardı. Ancak sonuç bildirgesinde bu örgütlerden hiçbirine yer verilmedi. IŞİD, Eş Şebab ve Boko Haram yer aldı.
Kaynak: Al Jazeera