Ana SayfaHaberlerEkonomiKamu kendisi zararı üstlendi, bir avuç şirket ve bireye kazandırdı

Kamu kendisi zararı üstlendi, bir avuç şirket ve bireye kazandırdı

“Türkiye’nin Döviz Pozisyonu” grafiğini paylaşan Kerim Rota: “Grafik 2018 sonrası hayata geçirilen TCMB kapı arkası rezerv satışları ve 2021 sonrası uygulanan KKM ile vatandaşlara nasıl kötülük yapıldığının özetidir. Bu sürede kamu net döviz açığı 50 milyar dolar seviyesinden 300 milyar doların üstüne çıkarılırken, bir avuç şirket ve bireyden oluşan özel sektörün döviz riski ise 100 milyar dolar açıktan 150 milyar dolar fazlaya dönüşmüştür. Bu sürede kamu planlı olarak zararı göze alarak şirketlerin döviz riskini üstlenmiştir. Artık Türk Lirası’nın her reel değer kaybından bu şirketler ve bireyler faydalanırken kamu ise oluşan tüm zararı üstlenmektedir.”

Gelecek Partisi Ekonomi Politikaları Başkanı Kerim Rota, sosyal medya hesabından ekonomist Haluk Bürümcekçi’nin hazırladığı bültende yayımladığı “Türkiye’nin Döviz Pozisyonu” grafiğini paylaştı.

Rota grafikle ilgili şunları yazdı:

“Bu grafik 2018 sonrası hayata geçirilen TCMB kapı arkası rezerv satışları ve 2021 sonrası uygulanan KKM ile vatandaşlara nasıl kötülük yapıldığının özetidir.

Bu sürede kamu net döviz açığı 50 milyar dolar seviyesinden 300 milyar doların üstüne çıkarılırken, bir avuç şirket ve bireyden oluşan özel sektörün döviz riski ise 100 milyar dolar açıktan 150 milyar dolar fazlaya dönüşmüştür.

Bu sürede kamu planlı olarak zararı göze alarak şirketlerin döviz riskini üstlenmiştir.

Artık Türk Lirası’nın her reel değer kaybından bu şirketler ve bireyler faydalanırken kamu ise oluşan tüm zararı üstlenmektedir.

Bu üstlenme öncelikle kamu borç stoğunun yeni borç almadan reel olarak artmasına neden olmaktadır.

Hazine ile yetinilmemiş, TCMB’de bu politikaya alet edilmiştir. 3 yıldır net döviz pozisyon açığı taşıması nedeniyle her TL değer kaybı artık TCMB’nin zararını arttırmaktadır.

KKM kur farklarının düzenli olarak bankalara ödenmesiyle de bu zarar realize edilmekte, her TL değer kaybında TCMB’nin ilave TL yaratmasına neden olmaktadır.

Bu da zaten faiz politikasını etkin kullanamayan TCMB’nin enflasyonla mücadele etmesini iyice zorlaştırmaktadır.

Bu grafikte KÖİ gibi koşullu yükümlülükler hesaba katılmamıştır. Bunun da nedeni birçok konuda olduğu gibi burada da şeffaflık olmamasıdır.

Bu yükümlülükler de bütçe açığını arttırmaktadır. Bu tabloda gördükleriniz 2018 sonrası enflasyonun rayından çıkmasının da en önemli nedenlerinden biridir.”

- Advertisment -