Kanada’da oturum süresi dolduğu için vize başvurusu kabul edilmeyen ve yaklaşık iki ay boyunca İstanbul Havalimanı’nda hayatını sürdürmek zorunda kalan İranlı Shiva Kaviani, havalimanı polisi tarafından Silivri’deki Geri Gönderme Merkezi’ne gönderildi.
Bir dönem Kanada’nın Toronto kentinde hayatını sürdüren ve oturum süresi dolan Shiva Kaviani, ülkesi İran’a geri dönmüş ve buradan Kanada’ya geri dönmek için vize başvurusunda bulunmuştu.
Vize başvurusu reddedildiği için Kanada’ya gidemeyen, İran’a da dönmek istemeyen Kaviani yaklaşık 2 ay boyunca İstanbul Havalimanında hayatını sürdürdü.
Havalimanı görevlilerinin hoşgörüsü ile süren bu zorunlu konaklama, haber yapılmasıyla bitti.
Gazetecilere beni çekmeyin diye yalvardığı görüntülerke haber olan Kaviani, bir anda ilgili odağı haline geldi.
Ve yasal süreç uygulandı, Silivri’deki Geri Gönderme Merkezi’ne götürüldü.
Peki Shiva Kaviani kim?
Tam doğum tarihi belli olmasa da 1950’li yıllarda İran’da dünyaya geldi.
Kendi sitesindeki CV’sine göre 1969 yılında Hürremşehr şehrinde Amerikan Dili Enstitüsü’nde dil eğitimi aldı.
Onun doğduğu İran henüz Şahlık rejiminin altında bölgede Amerika’nın en yakın müttefikiydi.
1974-1977 yılları arasında Şiraz’da Pensilvanya Üniversitesi’nine bağlı kurulan Pehlevi Üniversitesi’nde Tarih ve Sosyoloji eğitimi aldı.
1981-1983 yıllarında Tahran Üniversitesi’nde Kütüphanecilik ve Bilgi Bilimleri üzerine Yüksek Lisans yaptı.
1985 yılında Almanya’ya gitti ve Tubingen Üniversitesi’nde Felsefe alanında doktora yaptı.
Tez danışmanı Rüdiger Bubner’di.
1978-1979 yıllarında İran devrimi öncesi Tahran’daki Özgür Üniversite’de Tarih Bölümü’nde çalıştı.
1981-1983 yıllarında arasında Tahran’daki Milli Kütüphane’de Kırsal Kütüphaneler Direktörü oldu.
CV’sine bakılırsa devrimin sertleşmeye başladığı 80’lerin başında İran’ı terk etti.
1987’de Kanada’da McGill Üniversitesi’nde ziyaretçi araştırmacı olarak bulundu.
Bu sırada Paris’te Nobel ödüllü Profesör Klybansky ile birlikte çalışmalar yaptı.
1990’da yılında Washington Üniversitesi Felsefe Bölümü’nde ziyaretçi öğretim üyesi olarak çalıştı.
1991’den sonra bir süre Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Departmanı’nda da görev aldı.
Peki hangi konularda çalışmış Dr. Kaviani?
Yine kendi CV’sine göre dünyanın her yerinde felsefe alanında seminerler vermiş:
“Spinoza ve Nietzsche arasında bir tartışma: Tarihi Düşünmek” Marburg Üniversitesi, Almanya
“Kayıp On Yıl ve Kayıp İnsan; Postmodern Zamanın Yeni Karanlık Çağlarında Yeni Bir Aydınlık!” Seul Üniversitesi, Güney Kore
“Antik İran Düşüncesi ve Zerdüştlükte Fizik ve Metafizik” Sorbonne Üniversitesi, Paris, Fransa
“Müzik ve Felsefe” Yale Üniversitesi, ABD
“Estetik: Farklı sanatlara ilişkin teori ve atölye çalışması” Sanatçılar Evi, Tahran, İran
“Şiir, Felsefe ve Müzikte Estetik” Harvard Üniversitesi, ABD
“Batı ve İran’da Entelijansiya” Towson Üniversitesi, Towson, Maryland, ABD
“Nietzsche’nin Felsefesinde Doğanın Güzel Boyutu Olarak Fizik” Schulpforta, Türingen, Almanya”
Yine kendi CV’sine göre Shiva Kaviani’nin yayımlanmış ve yayımlanmamış 40’a yakın kitabı, 59 makalesi bulunmakta:
“İran Mistisizmi ve Zen-Budizm’de Sürekli Yaratılış; Yunan ve İran Felsefesinde Değişim-Hareket Kavramı
Sanat ve Güzellik: Estetik Meditasyonlar ve Bakışlar
Nietzsche: Üçüncü Kopernik Devrimi
Japonya ve İran’da Modernite ve Modernleşme; Karşılaştırmalı Bir İnceleme
Zaman: Sonsuz Gizemi ve Felsefesi
İbn Arabi: Dünya Görüşü, Eserleri ve Hayatı
Okçuluk Sanatı ve Zen
Aşk ve Ayrılık; İran ve Yahudi mistisizminde neşe ve hüzün
Göz: Bakmak ve güzel düşünmek
Mantıksal Paradoks; Ortaçağ: Karanlık Çağlar ve Aydınlanma” Bir Monografi ve Profesör Andreas Speer ile Diyalog”
Bunlardan bir kısmının kayıtlarını internette bulmak mümkün:
Yazılarına bakılırsa Kaviani’nin bir noktadan sonra hayatında bir kırılma oldu ve felsefeden mistisizm, şifacılığa geçiş yaptı.
Zihin-beden uyumunu öğreten dans ve müzik dersleri vermeye başladı. Alternatif tıp üzerine çalışmalar yaptı.
Kanada yapımı “The Dance of Life” adlı bir filme danışmanlık yaptı.
Hatta 2014 yılında yolu Adana’ya bile düştü.
Kaviani, Ekim 2014’te Adana’da tesadüfen katıldığı bir etkinlikte MHP’li kadın kolları üyeleri ile birlikte aşure ve sıkma yerken ve bozkurt işareti yaparken görülüyor.
2014 yılında Milliyet gazetesinde “Hollandalı” diye haber olmuş:
“HOLLANDALI MİSAFİRE TÜRK BAYRAĞI ROZETİ TAKILDI
Öte yandan, Adana’ya özel bir davet için gelen ve daha sonra Karaisalı ilçesine giden Holandalı Shiva Kaviani, Karaisalı Belediyesi’nin Atatürk Parkı içinde düzenlenen aşure etkinliğine katıldı. Karaisalı Kaymakamı Mehmet Tunç ile İngilizce sohbet eden Kaviani, kendisine ikram edilen aşureyi ve sıkmayı çok beğendiğini söyledi.
MHP Karaisalı Kadın Kolları’nın yeni yerine taşınması dolayısıyla ilçeye gelen MHP Adana Kadın Kolları Başkanı Ayla Gül Emrahoğlu da Hollandalı konuk Shiva Kaviani’yi partisine öğle yemeğine davet etti. Azerice konuşan ve MHP’li kadınlarla birlikte yemek yiyen Dr. Kaviani’ye Karaisalı Belediye Başkanı Saadettin Aslan, Türk Bayrağı rozeti taktı. Kaviani, bozkurt ve barış işareti yaparken, Başkan Aslan’a da teşekkür etti.”
O yıllarda MHP Adana Kadın Kolları Başkanı olan Ayla Gül Emrahoğlu, o günü Serbestiyet’e anlattı:
“Ben o dönemde MHP İl Kadın Kolları başkanıydım. Karaisalı ilçemizde yapılan bir aşure etkinliğinde hanımefendi ile karşılaştık Kendisi Türk kültürünü araştıran bir şaman olduğunu söyleyen biriydi, çok az Türkçe biliyordu. Oraya kimin davetiyle geldiğini bilmiyorum.”
Kaviani, kullandığı sosyal medya hesabından, durum güncellemeleri yaparak e-posta hesabını ve ücretsiz dersler verebileceğini paylaşıyor.
Dans, şifa, beden-zihin uyumu, güzellik, saç bakımı, kozmetik gibi çok farklı alanlarda çalıştığını söylüyor.
Peki, şaman, dansçı, şifacı, Felsefe doktoru Shiva Kaviani İran’da siyasi suçlu mu?
Ülkesi İran’a geri dönmek istemediği biliniyor. Kaviani, hakkındaki bazı kaynaklarda yasaklı olduğu iddia ediliyor.