Ana SayfaANALİZLERTürkiye’nin AKKA’dan çekilmesi bir savaş hazırlığı mı?

Türkiye’nin AKKA’dan çekilmesi bir savaş hazırlığı mı?

Yalım Eralp ile Dünya Dönüyor: “Türkiye’nin askıya aldığı AKKA anlaşması zaten fiiliyatta bitmiş, olmayan bir anlaşma. Ukrayna harbinden sonra yeniden bir AKKA’ya ihtiyaç var.”, “’Türkiye harbe girecek, onun için anlaşmayı askıya aldı’ diyenler var. Bu doğru değil. Türkiye’nin güneydoğusu zaten alan dışı kabul edilmişti.”

Türkiye, 1990 yılında Paris’te imzalanan Avrupa’da Konvansiyonel Silahlı Kuvvetler Antlaşması’ndan (AKKA) çekildi. Bu anlaşma müzakereleri yapılırken ve imzalanırken Türkiye’nin AGİT Büyükelçisi olarak görev yapan ve tüm bu süreçlerde aktif rol alan emekli büyükelçi Yalım Eralp, bu kararın ne anlama geldiğini “Yalım Eralp ile Dünya Dönüyor”da anlattı:

Türkiye’nin Avrupa Konvansiyonel Kuvvetler Antlaşması’nı askıya alması ile ilgili çeşitli komplo teorileri üretildi. Bu anlaşmanın temelinde Varşova Paktı ile NATO ülkeleri arasında beş silah alanında (saldırı helikopterleri, savaş uçakları, tank, top ve zırhlı araçlar) her ülkeye kotalar tanındı. Buradaki amaç denge olmasıydı. Öyle ilginç ki, biz saldırı helikopteri kotamızı dolduramadığımız için başkalarından kota aldık. Bir Cumartesi günü Türkiye’ye ‘26 helikopter bul’  dendi. Allahtan 12 tane İspanya’dan ve 6 tane Kanada’dan aldık da kotayı doldurmaya çalıştık. Tamamını dolduramadık çünkü başka kimse vermek istemiyordu. O sırada Genelkurmay Başkanı’na telefon edip ‘Bu 26’yı geri çekin’ dedim. NATO kolejinden arkadaşımdı ve Allahtan beni dinleyip geri çekti.

Bu anlaşma son derece komplike bir anlaşma. Askeri danışmanlar olmadan yapılması mümkün olmayan bir anlaşma. Türkiye’nin o sırada iki harika askeri danışmanı vardı: daha sonra Hava Kuvvetleri Komutanı olan Abidin albay ve karacı Mustafa albay.

Bu beş alandaki kotalar neye göre yapıldı? Varşova Paktı üyeleri ile NATO üyeleri arasında denge gözetilerek yapıldı. Yani harbi önlemek değil, yıldırım harbini önlemekti amaç. Zaman içinde Varşova Paktı kayboldu. O kotalar NATO’nun tarafına geçti. Benim merak ettiğim asıl şey, Rusya neden çekilmek için bu kadar bekledi? Çünkü anlaşma ölmüştü ve hâlâ da ölüdür, uygulanma imkanı yoktur.

“Türkiye harbe girecek, onun için anlaşmayı askıya aldı” diyenler var. Türkiye’nin güneydoğusu zaten alan dışı kabul edilmişti. Oradaki silahlarımız bu kotanın içinde değildi. Mesela Türkiye’nin 2750 tank hakkı vardı ama güneydoğudakiler buna dahil değildi. Çünkü birincisi komşularımız bu pakta üye değildiler, Arap ülkeleriydi. İkincisi de terörle mücadelemiz vardı.

Türkiye’nin askıya aldığı AKKA anlaşması zaten fiiliyatta bitmiş, olmayan bir anlaşma. Ukrayna harbinden sonra yeniden bir AKKA’ya ihtiyaç var. Yıldırım harbini önleyebilir mi? Bana sorarsanız, Ukrayna’da biraz önledi. Dikkat ederseniz, Amerikalılar hep Rusya Ukrayna’ya saldıracak diyordu öncesinde. Çünkü Rusya’nın tank ve silah fazlası görülmeye başladı, AKKA’ya aykırı olarak.

Yeni bir anlaşma yapmak lazım. Bu anlaşma öyle tavanlarla olacak gibi değil. Sınırları 20-30 kilometre kadar silahsız hale getirmek lazım. Güven artırıcı önlemler yeni anlaşmanın parçası olmalı. Manevra mı yapacaksınız? İlan edeceksiniz. Karşı taraftan da gözlemci davet edeceksiniz. Ukrayna harbi bittikten sonra, bunları yapmadan Avrupa’da bir güvenlik sistemi kurmak mümkün değil.

Gürcistan NATO’ya girmek istiyor, Moldova NATO’ya girmek istiyor. Bunlar hep Varşova Paktı üyeleri gibi mütalaa edildi, kotalar ona göre verildi. Onun için, anlaşma aslında çok uzun zamandır yoktu ama adı konulmamıştı…

Gazze konusunda Amerika’nın tutumu son derece çelişkili

Gazze konusunda Amerika İsrail’e bastırmaya başladı, ama öte yandan da silah yardımını devam ettiriyor. Amerika’nın tutumu son derece çelişkili. Şimdi yine bazı ateşkes görüşmeleri sürüyor ama bunlardan bir sonuç alınacağını zannetmiyorum, eğer ABD İsrail üzerindeki baskısını artırmazsa…

İsrail, insani yardım konusunda biraz taviz verir gibi oldu ama bu durumu değiştirmiyor. Tam ateşkes olmadan insani yardımı yapmak mümkün değil. Nitekim bu yardımı yapanlardan 7’si ‘yanlışlıkla’ vurulmuş. Filistinlilere Yardım Örgütü can çekişiyor. En büyük finansörü ABD yardımı kesti.

Hindistan’da Modi, Hindu nasyonalizmi üzerinden siyaset yapıyor

Hindistan’da başbakan Modi zaten seçimleri kazanacakken Hindu nasyonalizmini öne çıkartarak ve bazı rakiplerini de hapse attırarak bir kampanya yürütmeye başladı. Hindistan’da bu kadar etnik ve dini farklılık varken Hindu nasyonalizmi üzerine siyaset yapmak bence doğru değil. Amerika da fazla ses çıkartmıyor, çünkü Hindistan’ı Çin’e karşı denge olarak kullanmak istiyor.

Bayrama iyi girmiyoruz. Dünyada karmaşıklık maalesef devam ediyor…

- Advertisment -