Anayasa Mahkemesi (AYM) Başkanı Zühtü Arslan’ın 12 yıllık görev süresinin 20 Nisan’da dolması nedeniyle Anayasa Mahkemesi’nde veda töreni yapıldı.
Arslan’ın görev sürecine ilişkin kesitlerin yer aldığı video gösterimiyle başlayan törende konuşan Zühtü Arslan, veda konuşmalarının zor olduğunu, 12 yıl görev aldığı bir yerden ayrılırken konuşmanın daha da zor olduğunu söyledi.
Yozgat’ın Sorgun ilçesinde 40 metrekarelik bir evde doğduğunu anlatan Arslan, küçük yaşta babasını kaybetmesi nedeniyle erken yaşta “büyüdüğünü,” bu sorumluluk duygusu içinde eğitim hayatıyla birlikte geçimini de sağlamayı sürdürdüğünü ifade etti.
Akademik hayatla pratiğin birbirinden farklı olduğunu belirten Arslan, AYM’de görev almadan önce Yüksek Mahkeme’nin kararlarını en fazla eleştiren akademisyenlerden biri olduğunu, 2001’deki bir makalesinde de bu yöndeki eleştirilerinin yer aldığını dile getirdi.
“Kişi kınadığını yaşamadan ölmez” ifadelerini kullanan Arslan, 2012’de AYM’de görevine başladığını belirterek, şöyle devam etti:
“Anayasa yargısı alanında iki temel paradigma bulunmaktadır. Bu paradigmalardan biri hak eksenli, bireylerin haklarını önceleyen yaklaşımdır, diğeri ise ideoloji eksenli, daha devletçi yaklaşımdır, iki yaklaşım birbiri ile çatışmıştır. 2001 yılında o makalede savunduğum hak eksenli paradigma, hak eksenli yorum ve yaklaşım bugün Anayasa Mahkemesinde hakim paradigmadır. Bu değişimi, dönüşümü biz hep birlikte gerçekleştirdik. Bundan dolayı çok mutlu olduğumu ifade etmek isterim. Anayasa Mahkemesi 2012’de getirilen bireysel başvuru hakkından sonra hak eksenli kararlar vermektedir. Vermeye de devam edecektir, benim inancım o yöndedir.”
“Anayasa mahkemelerinin temel görevi, temel hak ve özgürlükleri korumaktır. Bireyin hak ve özgürlüklerini korumaktır. Bu bir zorunluluktur. Bunu yapmak elbette kolay değildir.”
“Bir insan için en zor işlerden birisi karar vermektir. Hele verdiğiniz karar her bir insanın, ülkenin kaderini etkiliyorsa, o zaman gerçekten de karar vermek dünyanın en zor işidir. Karar sürecini doğum sürecine benzetiyorum. Karar verdiğinde herkesi memnun edemiyorsunuz, beklentiler farklı olabiliyor. Zaman zaman eleştirinin çok ötesine geçen saldırılarla da karşılaşabilirsiniz. O ağır saldırılar karşısında yutkunursunuz, öfkenizi içinize akıtırsınız. Haksızlık olduğunu bilirsiniz. İçinizde o haksızlığa karşı duyduğunuz isyan çığ gibi büyür. Ağzınızı açmak istersiniz, açamazsınız. Bu da fedakarlığın önemli bir boyutudur. Anayasa yargıcı olmak bedeli ağır olan bir görevdir. Bu görevi önemli olan layıkıyla yapabilmek ve vadesi geldiğinde ayrılabilmektir.”
Zühtü Arslan, görev süreci boyunca birlikte çalıştığı başkan, üye ve personele teşekkürlerini iletti, Yüksek Mahkemenin yeni başkanı Özkaya’ya başarı dileğinde bulundu.
Özkaya’dan Arslan’a teşekkür konuşması
Yüksek Mahkemenin Başkanlığına seçilen Kadir Özkaya, Arslan’ın görev süresi boyunca disiplinle ve akla dayalı şekilde görev icra ettiğini, AYM’nin kurumsallaşması anlamında önemli işlere imza attığını söyledi.
Arslan’dan devraldığı bayrağı daha ileri götürmenin gayreti içinde olacağını dile getiren Özkaya, “Sayın Başkanımız hak eksenli yargılama anlayışıyla Anayasa Mahkemesi tarihinde, Türk hukuk tarihinde kendisine bir yer edindi. Bu ayrıca bir kez daha takdir edilmesi gereken özelliği. Kendilerini çok özleyeceğiz. Mahkememize yaptıkları tüm katkılarından dolayı müteşekkiriz” ifadelerini kulandı.
Konuşmaların ardından Aslan’a onur belgesi takdim edildi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da görev süresi dolan Arslan’ı dün kabul etmişti.
22 Nisan’da göreve başlayacak olan yeni Başkan Kadir Özkaya, 22 Aralık 2014’te Anayasa Mahkemesi üyeliğine başladığı için üyelikteki 12 yıllık görev süresi 22 Aralık 2026’da sona erecek. Dolayısıyla Özkaya’nın, 4 yıllık başkanlık süresi 2 yıl 8 ay sonra sona erecek.
Özkaya 2011’de Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nca Danıştay üyeliğine; 2014’te ise Cumhurbaşkanı tarafından Anayasa Mahkemesi üyeliğine seçilmişti.