Ana SayfaANALİZLER“Akşener ve İYİ Parti açısından ufukta yeni bir şey yok…”

“Akşener ve İYİ Parti açısından ufukta yeni bir şey yok…”

Ali Bayramoğlu: “Akşener; bundan böyle yalnız başlarına davranma, kendi bildiklerinden taviz vermeme yolunu izleyeceklerini vurguladı ama gerektiği durumlarda belli siyasi pazarlıklar içerisinde kimi iş birliklerinin de yapılabileceğinin altını çizdi”, “İYİ Parti ve Akşener açısından ufukta yeni bir şey yok. İYİ Parti olduğu yerde duruyor ve benim bakışımla kendisini siyasetsizliğe mahkum etmeye devam ediyor.”

  • Meral Akşener uzun bir sessizliğin ardından geçen hafta Kocatepe’de bir konuşma yaptı. Konuşmasında Kemal Kılıçdaroğlu ve Millet İttifakı’na yönelik sert mesajlar vardı. Ayrıca Akşener tüm partilere yerel seçimlere ayrı ayrı girme çağrısı yapıp ardından yerelde kimi ittifakların olabileceğini söyledi. Sizce Akşener ve İYİ Parti ne yapmaya çalışıyor? Bu karmaşık tablo bir kafa karışıklığını mı gösteriyor bize?

Seçim sonrası siyasi partilerin, özellikle seçimden başarısız çıkan siyasi partilerin iç sorgulama ya da kamuoyuna bu konuda kimi bilgiler verme, onları rahatlatma gibi kimi faaliyetleri olur.

Bu, CHP’de iç çatışma/yarışma, İYİ Parti’de lider unsurunun öne çıkmasıyla tezahür ediyor, hatta ikame ediliyor.

Şimdi Akşener’e gelelim. Seçimler sonrası, ilk günden itibaren yaptığı açıklamalarda Akşener seçimle ilgili olarak mealen “siyasi tavrımız doğruydu, ama bazı tercihlerimiz yanlıştı. Bu tercihlerin başında cumhurbaşkanı adayı meselesi geliyordu. Bu konuda ben partim içinden ve dışından büyük bir baskıyla karşılaştım ve tavizkar davrandım. başarılı olabilirdik’ dedi. Bunu yaparken malum elini masaya vurmak, parti içerisindeki birtakım isimleri tasfiye etmek gibi icraatlerde bulundu.

Bugün, bu sürecin ikinci aşamasına geçti Akşener. İttifak politikasını hedef aldı bu kez. Kılıçdaroğlu’na üstü kapalı olarak ağır eleştirilerde bulundu. ‘Koltuğuna yapışan kişi’ dedi ismini vermeden. Sorumluluğu Kılıçdaroğlu’na yıktı. Bundan böyle yalnız başlarına davranma, kendi bildiklerinden taviz vermeme yolunu izleyeceklerini vurguladığı, ama gerektiği durumlarda belli siyasi pazarlıklar içerisinde kimi iş birliklerinin de yapılabileceğinin altını çizdi.  Bundan İYİ Parti açısından partiler arası bir şemsiye ittifakının olmayacağını ama bazı yerlerde ve bazı durumlarda ve kimi koşullar altında adaylıktan vazgeçme ya da bazı adayların etrafında kümelenmek gibi kimi adımlar atılabileceğini sonucu çıkar. Dolayısıyla ittifak gereğinin önünü tamamen kapatmadan genel olarak kendi özgül ağırlığını öne çıkaran bir yol ve dil izliyor Akşener. Demek ki Akşener kendi siyasetinden, siyasi duruşundan memnun. Bunu eleştirmek, yeni girdiler sağlamak gibi bir çabada bulunmuyor. Tam tersine bunun gereği yeteri kadar yapılamadı diyor.

Şunu da eklemek lazım: Keskin anti-HDP tutumu devam ediyor. Seçim öncesi kendilerinin HDP’nin masaya alınması konusunda sıkıştırıldığını, bunun bir intihar ve delilik olduğunu, bu gerçekleşmemiş olsa bile seçmenin bu yüzden, bu dedikodular yüzünden bile seçmenin kendilerinden de, Millet İttifakı’ndan da kaçtığını ima eden, HDP’yi tamamen devre dışı bırakan milliyetçi merkez siyaset söylemini sürdürmeye çalışıyor.

Velhasıl Akşener ve İYİ Parti açısından ufukta yeni bir şey yok… İYİ Parti olduğu yerde duruyor ve benim bakışımla kendisini siyasetsizliğe mahkum etmeye devam ediyor. Yaptıkları da elbet siyaset ama bunlar taktiksel siyaset niteliğinde. Benim kast ettiğim siyasetsizlik stratejik siyasetle ilgili olan, yani toplumsal meseleleri yok saymak yerine onları nasıl çözeceğine, dış politikada ne yapacağını, Kürt sorununu nasıl halledeceklerini vs. söyleyen çerçevedir.

Okuduğum, takip edebildiğim kadarıyla Kılıçdaroğlu da bir dizi hamleye başladı. Oral Çalışlar ile görüştü. Arkasından kimi gazete temsilcileri ile yemek yedi. Orada da Kılıçdaroğlu’nun başta aldığı tavırda yani partinin başında olma kararında bir değişiklik olmayacağı anlaşılıyor. Belediye seçimlerine gücü verirken, lider alternatifi olan İmamoğlu belediye başkanlığında ikna edecek gibi gözüküyor. Tabii İmamaoğlu’yla dayanışma içinde Özgür Özel gibi bir ismin aday olup olmayacağı önümüzdeki günlerde belli olacak.

  • Kılıçdaroğlu; Akşener ve İYİ Parti’nin her türlü sert mesajına sükunetle karşılık veriyor. Akşener masadan kalktığında da öyle yapmıştı, geçen haftaki sert açıklamalarından sonra da öyle yaptı. Sizce Kılıçdaroğlu’nun bu tutumu stratejik açıdan doğru mu?

Ben yanlış bulmuyorum Kılıçdaroğlu’nun stratejisini. Kılıçdaroğlu bugün Akşener ile dalaşsa bu basının çok ilgisini çeker çünkü bir haber bereketi olur. Yazılar yazılır, haberler yapılır. Ama seçimlere doğru giderken bir seçim yenilgisinden çıkmış ve dağılma eğilimi gösteren bir ittifakın ayakta kalabilecek yerlerini korumak, tutmak önemlidir. Altılı Masa bir araya gelirken Kılıçdaroğlu’nun bu toleransı sayesinde ayakta kalabilmişti. Kılıçdaroğlu en iyi bildiği şeyi yapmaya devam ediyor. Ben yanlış bulmuyorum. Ama Kılıçdaroğlu’nun tepki vermemesi, CHP’de ya da Kılıçdaroğlu’nda Akşener’e yönelik bir memnuniyetsizliğin olmadığını göstermez. Burada esas olan önümüzdeki seçimlerdeki muhtemelen ittifakların önünü kapatmamaktır.

- Advertisment -