Ana SayfaANALİZLERANALİZ | Soylu’nun Sarallar sessizliğinin arkasında ne var?

ANALİZ | Soylu’nun Sarallar sessizliğinin arkasında ne var?

İstanbul İl Emniyet Müdürü Zafer Aktaş’ın Soylu’ya Sarallar soruşturması için “size her söylediğimizde sızıntı oluyor” dediği iddiası, kamuoyunda operasyonun başından itibaren oluşan şüpheleri arttırdı. Emniyet, iddiaları yalanladı. İddianamede “elebaşı” olarak suçlanan İlyas Saral’ın firarı “köstebek” şüphesini gündeme getirmişti. Saralların kanlı çatışmalara girdiği Sedat Şahin liderliğindeki grubun mensupları arasındaki telefon konuşmalarında Soylu ile İlyas Saral arasında yakın ilişkiler olduğunu ima eden ifadeler yer almıştı.

Gazeteci Tolga Şardan, bugün (11 Kasım) T24’te yayımlanan yazısında, iddianamesi kabul edilen Sarallar soruşturmasının başlangıcıyla ilgili bazı iddialara yer verdi.

Şardan, “herhangi bir operasyonla ilgili başlatılacak gözaltı işlemleri süreci hakkında her zaman bilgilendirme yapılan Soylu’ya bu kez ön bilgilendirme yapılmadığını” yazdı.

Yazının devamında, operasyondan bir buçuk ay kadar sonra Soylu ve İstanbul İl Emniyet Müdürü Zafer Aktaş’ın biraraya geldiği bir görüşmede geçtiği iddia edilen bir diyaloğa yer verildi:

“Aldığım bilgiye göre; herhangi bir operasyonla ilgili başlatılacak gözaltı işlemleri süreci hakkında her zaman bilgilendirme yapılan Soylu’ya bu kez ön bilgilendirme yapılmadı.

“Operasyonun ilk ayağında yakalamalar gerçekleşirken suç örgütünün lideri İlyas (Alaaddin) Saral sırra kadem bastı.

“Bu gelişmenin ardından kamuoyuna yansımayan bazı gelişmeler yaşandı.

“Operasyonu takip eden günlerde bir programa katılmak amacıyla Ankara’dan beraberindeki ekibiyle İstanbul’a giden İçişleri Bakanı, İstanbul Emniyeti yönetimiyle bir araya geldi.

“İddiaya göre; temmuzun son günlerindeki bu görüşmede Soylu, kentin genel güvenlik ve ihtiyaçlarıyla ilgili değerlendirmeler yaptı. Aynı görüşmede Soylu, İstanbul Emniyet Müdürü Zafer Aktaş’a yönelik olarak Sarallar Grubu operasyonuyla ilgili kendisine neden bilgi verilmediğini sordu.

“Soylu’nun eleştirisi üzerine Aktaş, ‘size her söylediğimizde sızıntı oldu’ yanıtını verdi.

“Görüşmenin gerçekleştiği oda bir anda buz kesti. Soylu, Aktaş’ın sözlerine ‘sen ne demek istiyorsun?’ diye çıkıştı. Ama Aktaş, daha fazla konuşmak yerine susmayı tercih etti.”

Soylu’nun Sarallar sessizliği

Haziran ayında suç örgütlerini hedef alan iki büyük operasyon yapıldı: İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü Sarallar operasyonu ve Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü Demir Yumruk operasyonu… Her ikisi de 28 Haziran günü yapılan gözaltılarla başladı.

Ertesi gün kameraların karşısına geçen Soylu, Demir Yumruk operasyonu hakkında “Bir buçuk yıldır ilmek ilmek dokunan bir operasyondu” ifadelerine yer verdiği bir bilgilendirme yaptı.

Soylu’nun açıklamasında Sarallar operasyonundan hiç bahsetmemesi dikkat çekmişti.

Tolga Şardan o dönemde de (T24, 8 Temmuz) Soylu’nun sessizliğine dikkat çekmiş ve “Bakan Soylu’nun, İlyas Saral namı diğer Alaaddin Saral ile yakınlığı, Sedat Şahin grubu hakkında hazırlanan bir iddianamede de dolaylı olarak yer alıyor” hatırlatmasını yapmıştı.

Bahsettiği dosyada, Saralların kanlı çatışmalara girdiği Sedat Şahin liderliğindeki grubun mensupları arasındaki telefon konuşmalarında, Soylu ile İlyas Saral arasında yakın ilişkiler olduğunu ima eden ifadeler yer almıştı.

Şardan, iddianamede “Sarallar örgütü elebaşı” olarak suçlanan İlyas Saral’ın firari durumu için “Emniyet ve yargı çevresindeki gücüyle beraber bakıldığında hakkındaki adli dosyanın operasyona dönüşü sırasında Saral’ın kayıplara karışması, yakın geçmişte önemli soruşturmalarda benzerlerini yaşadığımız ‘köstebek’ olaylarını anımsatıyor haliyle” diye yazmış ve şu soruyu sormuştu:

“Bu dosyanın devam eden sürecinde İlyas Saral, yurtdışından sosyal paylaşımlar yapan yeni bir isim olarak karşımıza çıkarsa şaşırmalı mıyız?”

“İlyas Saral’dan yeni bir ‘Sedat Peker’ çıkar mı?”

Aynı gün Serbestiyet’te yer alan “Demir Yumruk ve Sarallar operasyonları hakkında iktidar neden sessiz?” başlıklı analizde, İlyas Saral’la ilgili iddialar ve Sedat Peker’in anlattıkları arasındaki bazı benzerliklere dikkat çekilmişti:

“Geçen sene yurtdışından sosyal medya paylaşımları yapmaya başlayan Sedat Peker, kendisine Soylu tarafından ‘bir süre yurtdışına çık’ telkini yapıldığını öne sürmüştü.

“İlk çektiği videolarda Soylu’yla ilgili konulara girmeyen Peker, kendisine yapılan operasyonun ardında Berat Albayrak ve çevresinin olduğunu öne sürmüştü.

“Peker, Soylu’nun kendisinden ‘pislik’ diye bahsetmesinden sonra Soylu’dan bahseden videolar çekmeye başlamış ve bunun nedeninin de ‘pislik’ ifadesi olduğunu açıklamıştı.

“Bugün de Sarallar soruşturmasıyla ilgili bazı yorumların tam da Peker’in kendisiyle ilgili olarak anlattığı süreçle benzerlikleri düşünülünce, Soylu’nun Sarallar soruşturmasındaki suskunluğu belki yeni bir Peker yaratmama çabası anlamına geliyordur.”

İstanbul Emniyeti’nden yalanlama

İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü’nden Şardan’ın bugünkü yazısındaki iddialarla ilgili yalanlama geldi.

Açıklamada şu ifadeler yer aldı:

“Türk polis teşkilatına uyuşturucu ticareti iftirası atanlar, Türk Silahlı kuvvetlerine kimyasal silah iftirası atanlar, yeni bir iftira kampanyası başlattılar.

“Bazı basın yayın kuruluşlarında iddia ve ileri sürülen İl Emniyet Müdürlüğümüz çalışmalarında koordinasyona ilişkin hususlar kesinlikle yalan ve iftiradan ibarettir.

“Emniyet Teşkilatımız hiyerarşik düzenden asla taviz vermeyen bir yapıya sahiptir.”

- Advertisment -