Osman Kavala, tutuklu olduğu 1065 gün boyunca 4 kez tutuklandı, 3 kez tahliye edildi, 1 kez de beraat etti. Bu tuhaflık mahkemenin de kafasını karıştırdı. Hakkında hazırlanan ikinci iddianameyi geçtiğimiz günlerde kabul eden mahkemenin tensip kararında Kavala’nın “Anayasa’yı ortadan kaldırma” (TCK 309) suçlamasıyla 19 Şubat 2020’de tutuklandığı yazıldı. Halbuki Kavala, 9 Mart’ta casusluktan tutuklanınca, 20 Mart 2020’de bu suçlamadan tahliye edilmişti.
Zeynep Algı adlı bir Twitter kullanıcısı, sahihliği tartışmalı “İşlerini bir kadına bırakan topluluk asla felah bulamaz” hadisini tersine çevirerek “İşlerini bir erkeğe bırakan topluluk asla felah bulamaz” yazdı. Algı, bir ilahiyatçının tvitini emniyete ihbar etmesinden beş ay sonra ifadeye çağrıldı. “Halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama” suçlamasına karşılık Algı ifadesinde, “Dindar bir kadınım, bu uydurma hadisi kabul etmiyorum, farkındalık yaratmak için attım” dedi.
Van Valiliğinin çatışma bölgesinde gözetleme yaptığı ve şüpheli hareketler sergilerken kayadan düştüğünü iddia ettiği, hastane raporundaysa helikopterden düştüğü belirtilen Servet Turgut’un (55) oğlu Hüseyin Turgut: “Babam her zamanki gibi ot biçmeye gitmişti. Bunların fotoğrafları var. Devletimizin bir şeylerin üstünü örttüğünü farkettim”
Geçtiğimiz hafta 40. yılını tamamladığımız 12 Eylül 1980 darbesi döneminde işkence yapan polislerden birisiydi Sedat Caner. 1983-1986 yılları arasında Adalet Bakanı ANAP’lı Necat Eldem’in korumasıydı. Türkiye, 1986 yılında Nokta’dan İpek Çalışlar ve Can San’a itiraflarda bulunan bu işkenceci polisin anlattıklarıyla sarsıldı. Nokta’nın o sayısı 100 binden fazla sattı ve toplatıldı. İpek Çalışlar, o röportajın arka yüzünü 34 yıl sonra Serbestiyet için kaleme aldı. İpek Çalışlar’ın yazısıyla birlikte işkenceci polisin kan donduran itiraflarını yayımlıyoruz.