Ana SayfaANALİZLERYalım Eralp: “Fransa’da parlamenter sistem başlıyor”

Yalım Eralp: “Fransa’da parlamenter sistem başlıyor”

Yalım Eralp ile Dünya Dönüyor’da bu hafta: “Bir yorumcu çok haklı olarak artık 'Fransa'da parlamenter sistem başlıyor' dedi. Doğru. Çünkü Macron, parlamentoyla çalışmak zorunda. Önümüzdeki haftalarda bir uzlaşı Başbakan’ı seçmek durumunda. Dün ortaya eski Cumhurbaşkanı, sosyalist François Hollande’nin ismi atıldı. Mevcut Başbakan Gabriel Attal, 'Macron, seçimleri ilan ederken bana sormadı' dedi. Yani aralarında bir anlaşmazlık var. Fransa halkı Fransız kaldı tabiri caizse.”

İzlemek için: 

Geçtiğimiz günlerde üç önemli seçim oldu. Evvela en önemlisinden başlayayım: Fransa. 

Fransa ikinci turda aşırı sağın önünü kesti ve hezimete uğrattı. Sol partiler en büyük grup. Dört partiden meydana geliyor. Arkasından çok az farkla Macron’un grubu geliyor. Fransa’da koalisyonlar dönemine başlıyor. Bir yorumcu çok haklı olarak artık Fransa’da parlamenter sistem başlıyor dedi. Doğru. Çünkü Macron parlamentoyla çalışmak zorunda. Önümüzdeki haftalarda bir uzlaşı başbakanı seçmek durumunda. Dün ortaya eski cumhurbaşkanı, sosyalist François Hollande’nin ismi atıldı. Ama durum belli değil. Gabriel Attal bugün istifa edeceğini söyledi. Konuşmasında da ilginç bir şey söyledi: “Macron, seçimleri ilan ederken bana sormadı” dedi. Yani aralarında bir anlaşmazlık var. Fransa halkı Fransız kaldı tabiri caizse. Durum bu. 

Gelelim İngiltere’ye. İngiltere’de muhafazakarla bir asırdır uğramadıkları bir hezimete uğradılar. İşçi Partisi kazandı. İşçi Partisi tabi bu seçimlerde Brexit’e yani İngiltere’nin Avrupa Birliği’nden ayrılmasının ekonomik etkileri ne ölçüde etken oldu belli değil. Ama yeni hükümet İşçi Partisi, özellikle Avrupa Birliği’ne daha yakın duruyor. Girme konusu söz konusu değil, ama bir güvenlik paktı yapmak istiyor. 

Gelelim üçüncü seçime: İran. İran’da bir reformist aday seçimlere katıldı. Ama halkın mevcut durumda memnun olmadığı kesin. Bir defa katılım oranı çok düşük. İkinci turda reformist olmasına rağmen, reformist şahsın önemli ölçüde oy almasına rağmen yine de katılım düşük. Bütün bunlar İran’da halkın reformlar olacağına pek inanmadığını gösteriyor. Çünkü malum İran’ın dini lideri, son sözü söyleyen insan. 

Gelelim başka bir konuya: Biliyorsunuz Şangay örgütü Orta Asya’daki diktatörleri yerinde tutmak için kurulmuş bir oluşum. Çin ve Rusya’nın önderliğinde bir örgüt. Cumhurbaşkanı Erdoğan da oraya misafir olarak katıldı. Ama ondan daha önemli bir beyanat var. Hakan Fidan’ın beyanı: “Biz Batı’dan memnun değiliz” dedi. Şimdi memnun olmamak için çok sebep var da Doğu’dan çok mu memnunlar? Gazze konusunda Batı’nın tutumunu eleştirdi. Peki Arap ülkeleri ne yaptı? Burnunun dibindeki Gazze savaşı konusunda? Onlara bir türlü laf söylenmiyor. Anlaşılan orada ekonomik öncelikler esas almıyor. Yani Arap ülkelerinden gelecek sermaye düşünülüyor. 

Böyle bir dünyada yaşıyoruz. Hakan Fidan’ın beyanatını ben çok önemsedim. Sanki bir şeye zemin hazırlıyormuş gibi. Bir defa Rusya tarafından BRICS grubuna, yani Rusya, Hindistan, Brezilya, Güney Afrika ve Çin’in başını kurduğu gruba şu anda yeni üye almayacaklarını ilan ediliyor. Dolayısıyla bu beyanatın ne anlama geldiğini ben çözemedim. Eğer Batı’nın dikkatini çekmek istiyorsa vallahi Batı şu anda Türkiye’yle uğraşacak halde değil, kendiyle uğraşıyor. 

Hepinize saygılar sunuyor, iyi haftalar diliyorum efendim.

- Advertisment -