Ana SayfaRÖPORTAJÖZEL RÖPORTAJ | AK Partili eski Bolu Belediye Başkanı: “Denetimde birinci sorumlu...

ÖZEL RÖPORTAJ | AK Partili eski Bolu Belediye Başkanı: “Denetimde birinci sorumlu Turizm Bakanlığı. Belediye ihmalleri görüp sonra ‘yetkili değiliz’ diyemez”

Bolu’nun 2004-2019 yılları arasındaki AK Partili Belediye Başkanı Alaaddin Yılmaz, Serbestiyet’e konuştu: “2007 yılında bizden rapor alınıp alınmadığını bilmiyorum. Bolu Belediyesi’nin itfaiyesi çok iyi olduğu için çok ciddi bir inceleme yapıp o raporu vermiştir. Sorumlu öncelikle tabii ki otelin sahipleri. Denetim konusunda birinci sorumlu Kültür ve Turizm Bakanlığı, ikinci sorumlu İl Özel İdare. Bolu Belediyesi ise bu olay özelinde sorumlu. Yangın ihmallerini tespit edip de ‘Başvuruyu çektiler, yetkimiz yok. İhmaller olan binanın bir kısmına yangın yeterlilik raporu verdik’ diye bir savunma olamaz. Benim döneminde olsa ihmallerin tespit edildiği oteli yok ederdim. Ben geçim sıkıntısı çeken arabası olmayan bir eski belediye başkanıyım. Kim var benim gibi?"

Bolu Kartalkaya’daki Grand Kartal Otel’de 78 kişinin ölümüne neden olan yangının ardından otelde alınmayan yangın tedbirleriyle ilgili denetim sorumluluğu hakkında Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Bolu Belediyesi birbirini suçlamaya devam ediyor.

CHP’li Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan’ın, Kartalkaya’nın Bolu Belediyesi’nin yetki alanına girmediğini açıklaması üzerine AK Parti’ye yakın medyada, Bolu Belediyesi İtfaiye Müdürlüğü’nün Grand Kartal Otel’e verdiği yangın yeterlilik belgesi yayımlanmıştı.

Tanju Özcan ise “O belgenin tarihine bir bakın. Otel, 2007’de Bolu Belediyesi’ne müracaat etmiş. O zaman da burada AK Partili bir başkan var. Bu binanın yangına karşı güvenli olduğuna dair bir rapor vermiş. 2007’den sonra Bolu Belediyesi tarafından bu binaya yangına uygundur şeklinde bir rapor verilmemiştir” diye konuşmuştu.

“Kartalkaya, Bolu Belediyesi’nin sorumluluk alanında değil”

Grand Kartal Otel’in yangın yeterlilik raporu dönemde Bolu’nun belediye başkanı olan Alaaddin Yılmaz’la hem kendi döneminde verilen raporu hem de bugünkü tartışmaları konuştuk.

Bolu Belediye Başkanı Alaaddin Yılmaz; “İlk Günkü Aşkla Yola Devam  Ediyoruz” - NeSS İletişim Halkla İlişkiler Ajansı

2004-2019 yılları arasında üç dönem AK Parti’den Bolu Belediye Başkanlığı’na seçilen Alaaddin Yılmaz, görevde 15 yılın sonunda 2019 yerel seçimlerinde partisi tarafından yeniden aday gösterilmemiş ve aktif siyaseti bırakmıştı. O seçimlerde CHP’nin adayı olarak seçime giren Tanju Özcan, Bolu’yu ilk defa AK Parti’nin elinden aldı ve geçen yılki seçimlerde de ikinci dönemine başladı.

Grand Kartel Otel’deki yangınla sorumluluk hakkındaki tartışmalarında, otelin sizin belediye başkanı olduğunuz 2007 yılında Bolu Belediyesi İtfaiye Müdürlüğü’nden aldığı yangın yeterlilik raporu gündeme geldi. Ne söylemek istersiniz?

2007 yılında bizden rapor alınıp alınmadığını bilmiyorum. Otelden, işletmeden müracaat geldiyse ekibimiz gidip incelemiştir. Kriterlere uygunsa da raporu vermiştir. Bolu Belediyesi’nin itfaiyesi çok iyi olduğu için çok ciddi bir inceleme yapıp o raporu verdiğine inanıyorum.

Kartalkaya, Bolu Belediyesi’nin sorumluluk alanında değil. Bolu Belediyesi’ne bağlı İtfaiye Müdürlüğü, müracaat üzerine, teknik açıdan yeterlilik sahibi olduğu için rapor vermiş olabilir. Yani rapor verilmişse de Bolu Belediyesi’nin kendi sorumluluğunda olan bir bölge olduğu için verilmiyor.

“Birinci sorumlu Kültür ve Turizm Bakanlığı”

Kartalkaya’nın Bolu Belediyesi’nin sorumluluk alanında olmadığını söylüyorsunuz. Tanju Özcan da bunu söylüyor. Yangınla ilgili sorumluluk kimde bu durumda?

Öncelikle tabii ki otelin sahipleri, idarecileri. Birinci sırada tedbirleri alması gerekenler onlar.

Sonra da otellerin denetimini yapması gereken birinci sorumlu olan Kültür ve Turizm Bakanlığı. Üçüncü sırada da ruhsat verme yetkisi olan Bolu İl Özel İdaresi.

“Belediye, ihmalleri tespit edip sonra ‘yetkili değiliz’ diyemez

Bolu Belediyesi ise bu olay özelinde kusurludur. Çünkü geçen ay otelin müracaatı üzerine otelde yangın denetimi yapılmış ve bir sürü ihmal tespit edilmiş. İhmaller tespit edip belge oluşturulduktan sonra otel nasıl oluyorsa başvurusunu geri çekmiş ve otelle birleşik olan, yani o bir sürü ihmalin tespit edildiği binanın bir bölümünü oluşturan restorana Belediye’den yangın yeterlilik raporu verilmiş.

Böyle bir şey kabul edilemez. Belediye, o oteldeki yangın ihmalleri olduğundan haberdar demektir. Bu durumda da “Biz otelde ihmalleri tespit ettik ama başvuruyu çektiler. Biz otelin bir kısmına yangın yeterlilik raporu verdik” diye bir savunma olamaz.

“Ben orayı yok ederdim”

Sizin belediye başkanlığınız döneminde böyle bir durum olsaydı ne yapardınız?

Ben o işletmeyi yok ederdim. Bu kadar yangın ihmaliyle bir işletmenin faaliyetini sürdürmesine izin verilebilir mi?

“’Otelin sahiplerini arar hemen bu tedbirleri alın’ derdim”

Nasıl engellerdiniz? Söylediğiniz gibi Belediye’nin yetki alanında değil. Bu şu anda konuyla ilgili tartışmaların da en önemli düğüm noktası olduğu için soruyorum. “Belediye’nin hukuki bir sorumluluğu olmadığı” değerlendirmesi üzerinden Belediye’nin yapabileceği bir şey olmadığı yorumları yapılıyor. Siz ne yapardınız?

İlk başta otelin sahipleriyle, idarecileriyle konuşurdum zaten derhal. Böyle bir durumdan zaten haberdar olmam gerekir. Ben görevdeyken böyle bir durum tespit edilirse benim bilgim olurdu. Belediye Başkanı’nın haberdar olmaması da kabul edilemez. “Belediye haberdar” demektir zaten bu.

Haberdar olduğum anda da otelin sahiplerine “Siz ne yapıyorsunuz. Hemen bu tedbirleri alın” derdim.

Sonra da iletilmesi gereken yerlere, Kültür ve Turizm Bakanlığı’na, İl Özel İdaresi’ne, Bolu Valiliği’ne her yere bilgi verirdim.

Basın açıklaması da yapılır, kamuoyuna bilgilendirme yapılır, sorumlu davranıp bir şey yapılmak istendikten sonra her şey yapılır.

“Bizim yetki alanımız değildi o yüzden bir şey yapmadık. Üstüne bir de ihmaller olan binanın bir kısmına da yangın yeterlilik belgesi verdik” böyle bir şey olamaz.

“En iyi Tanju Özcan bilir ama pisliği sıçratmaya çalışıyor”

Otelin bu zaman kadar halen 2007 yılında verilen ve Tanju Özcan’ın da bahsettiği yangın yeterlilik raporuyla faaliyetini sürdürdüğü söyleniyor. Mevzuata göre işletmelerin en başta aldığı yangın yeterlilik raporu daha sonraki yıllarda faaliyetine devam etmesini mi sağlıyor?

O konuyla ilgili bilgi sahibi değilim. Çünkü oteller belirttiğim gibi Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın sorumluluğunda. Kültür ve Turizm Bakanlığı’yla ilgili kanunlar nasıl bilemiyorum.

Bizim Belediye Başkanı daha önce bir laf daha etti, ben ona da biraz üzülmüştüm. “Belediye’nin arşivinde yangın çıktı” dedi.

Benden önce belediyenin arşivi yoktu. Bundan kendisinin de haberi var aslında. Ben onun eniştesi Yüksel Ceylan’dan devraldım belediye başkanlığını. Benden önce Tanju Özcan’ın eniştesi CHP’li Yüksel Ceylan belediye başkanıydı.

O zaman arşiv diye bir şey yoktu. Ben o zaman belediye meclis üyesiydim, imar komisyonundaydım. Belediyede çalışan bir ağabeyimiz vardı. İmarla ilgili evrakları ona sorardık. O da kafası ayık gezmezdi. Akşamdan onu demlerdik. Ertesi gün “Şu evrağa bir bak” derdik. O bulabilirse edinirdik, bulamazsa zaten Belediye’de evrak diye bir şey olmazdı.

Belediye başkanlığım zamanında Türkiye’nin en ciddi arşivlerinden birini kurdum ve dijital ortama geçtim. Bolu Belediyesi’nin değil arşivi Allah korusun tüm birimleri yansa bizim evraklarımız dijital ortamda kayıtlı. Belediye’nin arşivindeki bir evrağı iki dakika içinde bulabilirsiniz. Bizimki kadar sağlıklı bir arşiv Türkiye’de çok ender yerde vardır.

Bunları da en iyi bilen kendisi olmasına rağmen çamur atmak, pisliği başkasına sıçratmak için uğraşıyor. Niye böyle yapıyor anlamıyorum.

“Hem AK Partililer hem CHP’lilerin talebiyle bütün defterlerim incelendi en ufak yanlış bulunmadı”

Ben belediye başkanlığından ayrıldıktan sonra hem kendisi hem de AK Parti’dekiler müracaat etti. Benim dönemimdeki bütün defterler, ödemeler, işlemler komple denetimden geçti. Ulusal medyada “İşte böyle hırsızdır, böyle namussuzdur” diye yaygaralar yaptı.

Sonuç ne oldu? Benim aleyhimde bir konu bile tespit edilemedi. Hem AK Partililer hem CHP’nin baskısıyla Belediye’nin 10 yıllık evrakları didik didik edildi, hiçbir yanlışlık bulunamadı.

“AK Parti’nin Bolu milletvekilleri Bakanlık’tan aleyhimde izin çıkarttı”

İncelemeyi Bolu Belediyesi mi yaptı?

Hayır devlet tarafından yapıldı. İçişleri Bakanlığı da izin verdi.

Kendisi, “Ben şikâyet etmedim. Edirne’den bilmem kim müracaat etti. Onu sizin partiniz kabul etti” dedi. Ben müşterek hareket ettiklerine inanıyorum.

Tabii İçişleri Bakanlığı’ndan da izin çıkartanlar kimdir? Bizim AK Parti’nin Bolu milletvekilleridir. Niye? “Alaaddin kolay bir adam değildir. Bolu’da etkilidir.” Hepsi bunu bilir.

Ben bu derece tetkiklerden geçmiş tek adamım. Başkanlığım döneminde de en fazla şikâyet edilen, en çok soruşturma geçirilen, en çok mahkemeye çıkan adamken şu anda bile sıfırdan soruşturma izni veriliyor bana.

“Belediye başkanlığı sonrası geçim derdi çektim; arabam yok”

Ama ben Bolu’da dimdik dolaşabiliyorum. Allah’a binlerce şükür. Niye? Ben belediye başkanlığından sonra geçim derdi çeken bir adamım ya. Arabası olmayan bir adamım. Kim var benim gibi?

Ama bunlarla ilgili kimsenin bir şey dediği yok. Düzgün, namuslu adamlara sahip çıkana rastlamadım. Kimseye minnetimiz olmadığı için kimseye müdanamız da yok.

“AK Parti idarecilerinin bugünkü haline kırgınım”

AK Parti’ye bir kırgınlığınız var mı?

Siyaseten AK Parti’yi kast ediyorsanız hayır, benim partim.

Ama idarecilerini, o yapıyı idare edenlerin şu anki halini kast ediyorsanız: Kusura bakmasınlar.

Hatta başka bir şeyi söyleyeyim. Tayyip Bey dahil benim kadar FETÖ’yle mücadele eden olmamıştır ama FETÖ’den soruşturma geçiren il belediye başkanı oldum ben. O soruşturma da AK Parti’ye muhalif bir medyadan sızdırılmıştı kamuoyuna.

“Allah’a şükür solcu namuslu bir başsavcı ile MHP’li namuslu bir savcı soruşturdu”

Allah’a binlerce şükür ki solcu namuslu bir başsavcı ile MHP’li namuslu bir savcı müşterek yürüttüler o soruşturmayı ve hakkımda 9 klasör araştırma yaptılar. Baktılar ki bu adamdan FETÖ’cü olmaz. Allah onlardan razı olsun. Ben talebeliğimden beri FETÖ’cülere karşıyım.

Ben inanamıyorum. Türkiye’de FETÖ’ye karşı en büyük mücadeleyi ben verdim. Ama AK Parti sayesinde FETÖ’den soruşturulan bir adamım. Bu konuda Tayyip Bey benim kadar mücadele vermemiştir.

- Advertisment -