İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, bir grup gazeteciyle İstanbul’da, Artİstanbul Feshane’de buluştu ve 14-28 Mayıs 2023 seçim yenilgilerinden sonra siyasette, CHP’de yaşanan kırılmalar, kendisiyle ilgili iddialar ile 31 Mart seçimine dair beklentilerine ilişkin sorularını yanıtladı.
İmamoğlu’na en çok sorulan sorular; CHP genel başkanlığını seçim sonrası yapılan kurultayda kaybeden Kemal Kılıçdaroğlu ile ilişkileri, CHP içindeki çok başlılık ve kendisinin yeni bir parti kurup kurmayacağına dönük iddialara yaklaşımı oldu.
İmamoğlu’na sorulan sorular ve yanıtları şöyle:
“Siyasette kırgınlıklar zamanla çözülür”
Soru: Kılıçdaroğlu’nun telefonlarınıza çıkmadığı doğru mu? Daha önce, -onu gören sandığa gitmez- deniyordu? Şimdi neden sahada isteniyor?
“Sayın Kılıçdaroğlu’nun sahada istenmesi kadar doğal bir şey olamaz. Partimizin önceki dönem genel başkanıdır. Sahada olmasını ben de isterim. Sahada onu görenin sandığa gitmeyeceğini söylemek doğru olmaz. Bana ters.
Çok net söyleyeyim: Parti içi sıkıntılar, kişisel diyaloglar ya da kişisel meseleler üzerinden bugüne kadar hiçbir yerde basına konuşmadım. Konuşmayacağım da.
Lütfen yanlış anlamayın. Hem önceki dönem hem mevcut genel başkanımızı ilgilendiren diyalog, duygu gibi soruların hiçbirine cevap vermeyeceğim.
Elbette ki siyasal süreçlerde kırgınlıklar, üzgün haller olabilir. İnsanların farklı bakışları da olabilir. Ama meseleler zamanla çözülür.”
“Ben hayatımda kimseyle küslük yaşamadım”
“Bu sene 53 yaşında olacağım. Ben hayatımda hiçbir dönem, hiçbir yaşımda, hiç kimseyle bir küslük yaşamadım. Bu işler ister 5, ister 25, ister 55 yaşında olsun farketmez. Çünkü öyle bir dünyam yoktur. Biriyle küseceğim, küs kalacağım diye bir dünyam olmadı. Eğer bana küs olduğunu bildiğim kişi var ve o benim için değerli biriyse mutlaka onunla diyalog kurmaya çalışmışımdır. Niçin küs, kırgın olduğunu anlamaya çalışma ve bu küslüğü tedavi etme gayreti içinde olmuşumdur. Bu, benim çocukluğumdan beri asla değişmeyen karakterimdir.”
“Parti kuracağımı iddia eden; kendi ruh halini tarif ediyordur”
Soru: İstanbul seçimlerini kazanamadığınızda yeni bir parti kuracağınız iddiaları CHP içinde de konuşuluyor. Bu iddialar sizce ne kadar doğru?
“Parti içinde başarısız olup, yenilip başka bir siyasi parti kuracağım iddiasını dile getiren birisi olmadığını umut ederim.
Ama bunu söyleyen kişi belki de kendi ruh halini tarif ediyordur. Ben öyle birisi değilim. Başarısızlık üzerine bir kariyer planı yapacak bir siyasetçi olmadım, olmam da.
Elbette ki öyle bir durumda bunun parti içi müzakereleri, kişisel dünyamızdaki müzakereleri olacaktır, olur da. Ama bunu bugünden konuşmanın çok anlamlı olmadığını düşünüyorum.”
“İBB Meclisi’nde çoğunluğu kazanabileceğimize inanıyorum”
Soru: İstanbul Büyükşehir Belediyesi Meclisi’nde çoğunluğu kazanma ihtimaliniz var mı?
“Belediye meclisinde çoğunluğu kazanabileceğimize inanıyorum. CHP’nin İstanbul’da mevcut 14 belediyesi var. Hiçbirinde sıkıntı yaşamayacağımızı düşünüyorum. Elimizdeki belediyelere ek olarak 14 belediyede de sıkı bir yarış var. 14 + 14 gibi bir parametreyi görüyorum.
Diğerlerinde yoktur demiyorum. Bir kısım önde olduklarımız, bir kısım kafa kafaya olduğumuz var, bir kısımda bir tık geride olduğumuz da var.”
“Sarıyer Belediye Başkanı Şükrü Genç’le müzakeremiz bitmedi”
Soru: Sarıyer Belediye Başkanı Şükrü Genç’in bağımsız adaylığı sonucu nasıl etkileyecek?
“Sarıyer’de bir bağımsız adaylaşma oldu. Bazı belediyelerde ise küsenler ya da istifa edenler oldu. Çok bir etkisi yok. Sarıyer’le ilgili net bir ölçüm gelmedi ama etkileyip etkilemeyeceğine dair yaptığımız bir ankette de kazanmamızı etkileyecek bir durum olmadığını görmüştük.
Elbet ölçeriz biçeriz ama Sarıyer belediye başkamız ile müzakerelerimizin bittiğini düşünmüyorum. Aday olmasına rağmen onunla konuşabileceğimizi, uzlaşabileceğimizi düşünüyorum. Şükrü Genç değerli ve saygın bir isimdir. Kendisini bu süreçte partimize, ideallerimize zarar verecek pozisyona taşıyacağını düşünmüyorum. Taşıyıp, bu yükün altında yıllar boyunca sıkıntı çekmeyecek bir anlayışa sahip olduğunu düşünüyorum. Diyaloglar bitmedi.”
“İkinci Erdoğan potansiyeli nedir, anlamış değilim”
Soru: Sizin ikinci Erdoğan olma potansiyeli taşıdığınız iddialarına nasıl yaklaşıyorsunuz?
“İkinci Erdoğan potansiyeli nedir, anlamış değilim. Neyi kastediyorlar onu da bilmiyorum. Hayatım boyunca demokrat olma iddiasını ortaya koyan ve uygulayan birisiyim. 2019 İstanbul seçimlerinde de gelmiş geçmiş en demokrat belediye başkanı olacağım iddiasını ortaya koyan ve uygulayan oldum. Hep şeffaflığı vurguladım. Ben CHP’de siyaset yapan birisiyim. Erdoğan’la çok taban tabana zıt bir durum yani.
Hayatımda da hiçbir zaman -mış gibi- yapmadım. Kabul ettiğim şeylere -kabul ettim-, etmediğim şeylere -hayır- derim. Yani bu anlamda Erdoğan’la çok uyumlu olduğumuzu düşünmüyorum.”
“Akşener’le ilişkimiz Akşener’in bıraktığı yerde duruyor”
Soru: İyi Parti lideri Meral Akşener’le olan “abla-kardeş” ilişkiniz şimdi nerede, nasıl?
Sayın Akşener’le ilişkimiz; Akşener’in bıraktığı yerde duruyor. Benim için farklı bir durum yok. -Onun bıraktığı yerde duruyor- deyip, ben de o noktada duruyorum. İzliyorum sadece.
“Genel başkanımız Özgür Özel’le samimi ilişkimiz inşallah hiç bozulmayacak”
Soru: CHP Genel Başkanı Özgür Özel’le sizi birlikte gösteren ortak seçim kampanyası afişlerini neden kullanmıyorsunuz?
“Genel başkanımızla billboard resimleri vesaire. İstanbul’da sizin görmediğiniz başka yerlerde var ama siz görmüyorsunuz. Ayrıca; yerel seçim zaten aday odaklıdır. Genel başkanımızla aramızda bir mevzu olmaz. Genel başkanımızla belki bugüne kadar hiç kimsenin tatmadığı, görmediği seviyede, samimi içten, yeni nesil, 21.yüzyılı temsil eden bir diyalog zenginliği var. Bundan çok memnunum.
Alıştığınız genel başkan-belediye başkan ilişkileri üzerinden değerlendirdiğiniz için belki de ilişkimizi boyutlandıramıyorsunuz. Gerçekten çok çağdaş, çok medeni, sevgi, saygı çerçevesinde çok özel bir ilişkiye sahibiz. İnşallah da bu ilişki hiç bozulmayacak ve hep böyle devam edecek. Çünkü o benim genel başkanım, ben de onun değerli bir büyükşehrinin belediye başkanı. İyi bir yol arkadaşıyız. Birbirimizi çok iyi anlıyoruz. “
“İstanbul, tek adam rejiminden kurtulma umudunu büyütüyor”
Soru: Türkiye’nin “tek adam rejimi”nden kurtulması mümkün mü?
“İstanbul tek adam rejiminden kurtulduğundan beri çok mutlu. Tek adam, istemediğini metal yorgunu yaptı. Görevinden ayrılmamasına rağmen, ayrılmak zorunda bıraktı. Sonra da, rahmetli oldu; Kadir Topbaş.
Tek adam rejimi; istediği zaman birisini görevli kılar. Aday yapar, seçilir. Bir süre sonra da -metal yorgunusun- deyip görevden alır.
Bizim dönemde İstanbul Büyükşehir Belediyesi tek adam rejiminden kurtuldu ve çok mutlu. İstanbul bu umudu büyütüyor. Muhtemeldir ki bu umut, yerel seçimden sonra daha da büyüyecek. Bir sonraki genel seçim tarihi, 2028 görünüyor.
O genel seçimde inşallah bu rejimden kurtuluşun adımı atılır. O adım da; başta CHP olmak üzere ülkemizde muhalefete ve demokrasiye inancı yüksek muhalefet bloğunun ortaya koyacağı performansla mümkün olur.”
“İstanbul’la ilgili tahmin edemeyeceğiniz derecede yüksek hayallerim var”
Soru: İstanbul seçimini kaybederseniz siyaseti bırakacak mısınız? Nedir planınız?
“Seçimi kaybetmek üzerine bir strateji yapacak kadar sürece kişisel bakan bir insan olmadım. Seçimi kazanmak üzerine de bir kişisel kariyer kurmam. Ama tahmin edemeyeceğiniz derecede yüksek hayallerim var İstanbul adına. Belediye meclisinde elde edeceğimiz çoğunlukla İstanbul’da çok özel bir başarı süreci yaşatacağımı görüyorum. İstanbul’la ilgili her iş beni inanılmaz heyecanlandırıyor. “
Soru: Cumhurbaşkanı Erdoğan sanki bu kez sizi doğrudan hedef almıyor gibi düşünüyor musunuz?
“Erdoğan, İstanbul’la ilgili her konuşmasında laf ediyor. Sadece ismimi anmıyor. Keşke enflasyonu, emeklileri konuşsa. Bana “Sen konuştukça emeklinin maaşına zam yapabilirler” deniyor. Keşke yapsa, gurur duyarım. “Emekliler bizim zorlamamızla nefes aldı” diye çıkar, sahada anlatırım.
Erdoğan; daha sahaya inmedi. İstanbul sürecine nasıl dahil olacağını son iki haftada göreceğiz. Şu an Türkiye’yi geziyor.”
“İstanbul dışındaki hiçbir aday ismine karışmadım”
Soru: Belediye başkan adaylarını belirleme sürecinde Türkiye genelinde müdahil oldunuz mu?
“İstanbul dışındaki tek bir yerle ilgili isim telaffuz etmedim, etmem, haddim de değil. Çok yanlış. Parti içinde kendi düşüncelerini belki hayat boyu böyle geçirmiş olanlar bu yorumları yapıyor olabilirler. İstanbul’da il başkanımız ile genel başkana sunmak üzere tarihin en derin araştırmalarını yaptık. Bir ilçede 16-17 araştırma yaptığımız yer var. Hem de hükümetle arada 22 puan olmasına rağmen. Niye? Oylarımızı arttıracak adayı bulmak için. Mülakatlar, araştırmalar. Sonra da genel merkezde, parti meclisinde tartışıldı, kabul edildi. İstanbul’un dışında, özellikle Marmara Bölgesi’nde de adaylaşma süreci tamamlandıktan sonra adaylara desteklerimiz oldu, oluyor.
Soru: CHP, 1994 hezimeti yaşar mı? Başarı ölçütü; İstanbul’u kazanmak mı olacak yoksa daha çok büyükşehir belediyesi kazanmak mı olacak? Değişimci kadronun başarısı nasıl olacak?
“Hiçbir büyükşehri kaybetmek istemiyoruz. Mutlaka yenilerini eklemek istiyoruz.
Biliyorsunuz ben CHP içi polemik konularına hiçbir zaman dahil olmadım.16 yıldır CHP’de siyaset yapıyorum. CHP’de bir ferde dönük tek cümlemi bulamazsınız.”
“Murat Kurum’un türkü söylemesine tahammül edemedim”
Soru: Murat Kurum’un dans performansını, şarkı söylemesini nasıl buldunuz?
“Çok kötü. Yahu, hiç denememiş hayatında. Bari, yine deneme. Türkü söylemesine de, oyun oynamasına da tahammül edemedim. Ben de kötü söylüyordum ama 9 sene komşuluk yaptığım bir komşum vardı bir dönem, hiç unutamam. 27 yaşındaydım. Komşum saz, gitar çalardı. Allah razı olsun, onun sayesinde şarkıya, türküye eşlik etme konusunda muazzam aşama kaydettim. Sesimi terbiye etmiştim. Umarım Murat Bey’in de hayatında öyle bir komşusu olur. Çünkü sesinin terbiyeye ihtiyacı var. Hiç çalışmamış sesine, oynayamıyor da. Olur böyle şeyler. Yapabildiğini yapmaya devam etsin bence.”
“TRT utancın nirvanasıdır”
İBB’deki son beş yıllık çalışmalarıyla ilgili de bilgi veren İmamoğlu, “AK Parti belediyeciliğini gündemden kaldırdık. İstanbul’un gündemine sosyal adaleti getirdik. Halkçı belediyeciliği yaşattık. Önümüzdeki dönem de kamunun gündemini biz belirleyeceğiz” dedi.
2019’daki “Çözüm” ve “Her şey çok güzel olacak” temalı kampanyaları, bu yıl da “İstanbul başardı ve tam yol ileri” kampanyalarıyla sürdürdüklerini anlatan İmamoğlu, kampanyaların bi yandan pozitif niteliğinin, bir yandan da demokrasi mücadelesi sergileyen niteliğinin dikkat çekici olduğunu söyledi.
İki kampanyanın reklam filmlerinin parasıyla dahi olsa TRT tarafından gösterime sokulmadığını hatırlatan İmamoğlu, “TRT’nin reklam filmlerimizi göstermemesi Türk demokrasisi açısından utanç vericidir. Gerçekten TRT, utancın nirvanasıdır” diye konuştu.