Silivri Selimpaşa’da Uygur İlim Marifet Vakfı’na bağlı Oku Uygur Bilig Yurdu adlı etüt merkezinin çalışanı Ahmet Kader’in (52) etüt merkezine gelen yaşları 4 ile 12 arasında değişen 7 Uygur kız çocuğuna cinsel istismarda bulunmakla suçlandığı davaya bugün (22 Mayıs) devam edilecek.
Ahmet Kader’in 7 yaşında bir çocuğa tecavüz ettiği, yaşları 4 ile 12 arasında değişen altı çocuğa da tacizde bulunduğu Temmuz 2023’te Serbestiyet’in haberiyle kamuoyu gündemine gelmişti.
Vakıf yöneticileri: Adli makamlara yansımasın
Mağdur çocuklar ve aileleri ile Ahmet Kader, yine Uygur İlim Marifet Vakfı’nın idaresinde olan ve tamamen Uygur göçmenlerin oturduğu Selimpaşa’daki Rahat Sitesi’nde ikamet ediyordu. Mağdur çocuklardan birinin aileye anlatması üzerine ortaya çıkan olayın ardından Ahmet Kader, yakalanana kadar kısa bir süre ortadan kayboldu.
Uygur İlim Marifet Vakfı yöneticileri, ailelere, Ahmet Kader’i hem vakıftan hem de siteden uzaklaştırdıklarını söyledi ancak konuyu jandarmaya veya adli makamlara bildirmedi. Vakıf yöneticileri, ailelere de bu konunun adli makamlara yansımamasını telkin etti.
Vakıf yöneticileri hakkında da ayrı soruşturma devam ediyor
Ailelerin şikâyetçi olması üzerine aranmaya başlanan Ahmet Kader, yaklaşık 10 gün sonra mağdur aileler tarafından yakalanarak jandarmaya teslim edildi.
Uygur İlim Marifet Vakfı’nın yöneticileri Habibullah Küseni, Abdulgani Kutudi, Kurban Haci ve Abdulkadir Bulak ve vakfın idaresini elinde tutan gruptan olan Abdurrahim Teşna hakkında da aileler tarafından “Suç delillerini yok etme, gizleme ve değiştirme” ile “tehdit” suçlamalarıyla Silivri Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunulması üzerine başlatılan soruşturma devam ediyor.
“Vakıf idarecisi ‘seni mahkûm ederler, kaç’ dedi”
Ahmet Kader, mahkemede verdiği ifadesinde olayın ortaya çıkmasının ardından, ailelerin şikayetçi olduğu vakıf idarecilerinden Abdürrahim Teşna’nın kendisine kaçmasını söylediğini belirterek şunları söyledi:
“Çocukların hakkımda söylediklerini 17 Haziran günü komşum Abdurrahim Teşna’dan duydum. Bana, ‘Çocukların beyanı esas alınır. Seni mahkûm ederler’ dedi ve kaçmamı söyledi. Bunun üzerine Selimpaşa’daki evden ayrıldım ve çocuğumla birlikte Esenyurt’ta kendime ait eve gittim. Evde bulunabileceğim için geceleri camilerde geçirdim.”
İstismarcıyı götüren konuştu: “Olayı öğrenince şaşırdım haber vermedim”
Mağdur aileler ve onlara yardım eden komşuları, Ahmet Kader’i yakaladıkları zaman, Ahmet Kader’in kendisini yine aynı sitede oturan komşuları İbrahim B. arabasıyla Esenyurt’a götürdüğünü söylediğini aktardı.
Serbestiyet, olayın ortaya çıkmasının ardından Ahmet Kader’i ikamet ettiği Rahat Sitesi’nden alarak, bir hafta firari olarak arandığı süreçte saklandığı Esenyurt’a götüren İbrahim B. ulaştı.
İbrahim B. olan konuşmamız şöyle.
Ahmet Kader’i olayın ortaya çıkmasının ardından Esenyurt’a siz mi götürdünüz?
Evet ben götürdüm. O sırada böyle işler olduğunu bilmiyordum.
Götürmenizi kendisi mi istedi?
Evet komşumuz. Komşu olduğumuz için söyleyince götürdüm. Sonradan öğrendim ben çocuk istismarı yaptığını.
Ahmet Kader, mahkemede Abdürrahim Teşna’nın kendisine kaçmasını söylediğini anlattı.
Abdürrahim Teşna, ona öyle demiş olabilir, benim haberim yok.
Ahmet Kader’in firari olduğu sırada jandarma sitede arama yaptı.
Jandarma geldi gelmedi bilmiyorum. Gündüzleri işe gidiyorum. Haberim yoktu. Onu bilmiyorum. Jandarmayla hiç görüşmedim.
Ahmet Kader, yakalandığında mı öğrendiniz?
Yok. A. (mağdur ailelerden), bizleri evine çağırdı o zaman öğrendim neler olduğunu.
O sırada Ahmet Kader yakalanmış mıydı?
Yok yakalanmamıştı.
Orada mağdur ailelere veya sonrasında jandarmaya henüz aranmakta olan Ahmet Kader’i Esenyurt’a götürdüğünüzü söylediniz mi?
Yok demedim. Bu işin içinde çeşitli çeşitli işler çıktığı için ben de ne yapacağımı şaşırıp kaldım yani. 1 çocuk değil 2,3,4,5 çocuk diyorlar. Üç aile, iki aile diyorlar. Ondan sonra çeşitli çeşitli işler ortaya çıktı ben de ne yapacağım çok şaşırdım yani.
Yakalanana kadar ben o gün Esenyurt’a götürdüm diye ne şikayetçi olan ailelere ne siz kendiniz jandarmaya bir bilgi vermediniz yani öyle mi?
Yok vermedim.