30 Haziran gecesi Kayseri’de Suriyelilerin dükkanların ve araçlarına yönelik saaldırılarda hedef olan yerlerden biri de Kocasinan ilçesine bağlı Fevzi Çakmak Mahallesi’nde bir apartmanın altında dini sohbet ve Kuran eğitimi için kullanılan mekandı.
İçeriye giren saldırganlar camları kırdı, aralarında Kuran-ı Kerimlerin de olduğu dini kitapları yerlere attı, okuma odasını tahrip etti.
Saldırı üzerine önüne çekilen brandya “Kur’an Kursu Türklere aittir” yazısı yazıldı.
Büyük tepki çeken yazının hikaayesini ve mekanın başına gelenleri mahallede yaşayan İHH Kayseri Yönetim Kurulu üyesi Recep Çandalı, Serbestiyet’e anlattı.
“Oraya saldırmanın, kitapları yere atmanın mânâsı ne? Türklerin Kur’anı ile Suriyelilerinki farklı mı?”
“Burası bir Kur’an kursu değil. Mahalledeki arkadaşların oturup sohbet ettikleri, Kur’an okudukları, yani kendi evlerinin müsait olmadığı zamanlarda birlikte buluştukları bir mekan.
Orası daha önceden Suriyelilerin işlettiği bir manavdı. Saldırganlar da orayı hâlâ Suriyelilere ait zannederek saldırmışlar. Diyelim ki burası Suriyelilerin Kur’an kursu olsun. Oraya saldırmanın, Kur’anları yere atmanın mânâsı ne? Bu nasıl bir zihniyet? Türklerin Kur’anı ile Suriyelilerinki farklı mı?
Bu Kur’an kursu Türklere aittir’ yazısını bina yöneticisi yazıyor. Çünkü melun zihniyet şu anda orayı tekrar yağma girişiminde bulunabilir. Yönetici de binayı yakmasınlar diye böyle bir şey yapmak istemiş.
O zihniyet şimdi evini yabancılara kiraya veren ev sahiplerini de cezalandırma girişiminde. Emniyet bu çerçevede açık benzin satışına, arabada yedek benzin bulundurmaya müsade etmiyor. Kayseri’deki olayların faillerinin geldikleri nokta Suriyelileri, yabancıları geçtiler; Yabancılara iş verenleri, evini onlara kiraya verenleri cezalandırma konumuna geçtiler.
Bina yöneticisi de çok endişeli. Polis orada 2 gün durur, 3 gün durur. Sonra bir tane serserinin gelip bir şişe benzin atmasına bakar bina.
Pek çok kişi arabalarını karakol, hastane gibi yerlerin önüne bırakıyor. Türk vatandaşları bile bırakıyor. Çünkü ortada bir serseri mayın var. Kime çarpacağı belli değil.
Devletten beklediğimiz şey şu: Suriyelere güvence vermeleri lazım. Organize Sanayi’de çalışan 20.000’den fazla Suriyeli var. Bunlara güvence verecekler, işe gidecekler. Kayseri Organize Sanayi tıkanmış durumda. Kimse korkudan işe gidemiyor. Yani Devlet çıkacak “Buradaki Suriyeli kardeşlerimizin can, mal, namus, güvenliği bize emanettir. Bir Türk vatandaşının canı malı bizim için nasıl kadar önemliyse Suriyeli’nin de canı malı bizim için önemli” demeleri lazım. Şimdiye kadar bu melunlar hiç ceza almadı. Cesaretleri de bundan.”