CHP ve İmamoğlu için yaptığı araştırmalar ve hazırladığı raporlarla bilinen Reform Enstitüsü “3 Ay sonra: 31 Mart tablosu kalıcı mı?” başlıklı araştırmasını dün İstanbul’da tanıttı.
Meclis açık olsa da siyasetin yaz tatili havasına girdiği günlerde, iki yıl iki çok heyecanlı seçim yaşamış, seçimsizlikten Fransa, İngiltere hatta İran seçimlerine musallat olmuş seçim ve rakam bağımlıları için yaz eğlencesi olacak kadar üzerinde çalışılacak, kafa patlatılacak rakamsal veri var bu özenli araştırmada.
Türkiye’de maalesef medya içerik ve derinlik kaybı yaşarken araştırma kurumları ve think tankler dünya standartlarında işler ortaya koyuyorlar.
Konda, Ankara Enstitüsü, Rawest ve Reform Enstitüsü, yeni kurulan CORE Araştırma, Datalior biri kuruluşlar toplum ve siyaset hakkında konuşanlar ve “bir taksi şoförüyle konuştum” dışında sağlam veri arayanlar için çok özenli işler ortaya koyuyorlar.
Reform Enstitüsü’nün ürettiği analiz, araştırmalarla CHP’ye yaptığı katkı, AK Parti’nin kuruluş yıllarındaki SETA’nın ve Beşir Atalay-İbrahim Uslu’nun araştırmalarının katkısına benziyor.
AK Parti, o bağımsız araştırmalar ve analizlerle hem toplumun nabzını sansürsüz tutmuş hem de bu bilgiler üzerine ilerici adımlar ve söylemler kurmuştu.
Eleştirel de olabilen, bazen üzen ve kızdıran objektif, derinlikli araştırma ve bilgiye kulağının açık olması iyi bir siyasetçi turnusolu artık.
Reform’un son araştırması da CHP için propagandadan uzak soğukkanlı ve değerli bir veri seti sunuyor.
Araştırma 6900 denekle, 5 ayrı bölgede 6 büyükşehir, 6 il ve 11 ilçede derinlemesine görüşmelerle yapılmış.
Araştırmanın bir bölümü 14 Mayıs 2023- 31 Mart 2024 karşılaştırması.
Araştırmada CHP oylarının artışı bölgelere göre tasnif edilmiş.
Son 40 yıldaki tarihinin en yüksek oy oranına ulaşan CHP, “CHP Hinterlandı” olarak adlandırılan İzmir, Adana, Mersin, Edirne, Muğla, Eskişehir, Çanakkale gibi uzun süredir CHP’nin yönettiği ve seçimlerde önde çıktığı şehirlerde oyunu 4 puan yükseltirken, “Sağ Hakimiyeti” olarak adlandırılan AK Parti’nin kalelerinde ise 1 puan oy kaybetmiş.
Kocaeli, Afyon, Amasya, Giresun, Adıyaman, Malatya gibi CHP’nin sürpriz yaparak belediyeyi kazandığı ya da kazanma potasına girdiği “CHP Yükselen” olarak adlandırılan illerde oy artışı oranı yüzde 1. Buralardaki başarı esas olarak AK Parti’nin sandığa gitmeyen seçmenleri ve YRP’ye kaptırdığı oylarla gelmiş.
CHP’nin yüzde 10 ile en büyük oy artışı yaptığı iller ise “CHP Rekabetçi” olarak adlandırılan Türkiye’nin “swing state”leri olan iller: Yani AK Parti ile yarıştığı, iki parti arasında gidip gelen İstanbul, Ankara, Bursa, Balıkesir, Manisa, Hatay, Denizli gibi iller.
Araştırmanın en dikkat çekici bulgusu da burada:
“2024’te CHP’ye oy veren 17,4 milyon seçmenin 6,3 milyonu 2023’te CHP’ye oy vermemiş ‘yeni’ seçmen.
CHP’ye oy veren seçmenin yaklaşık %37’sini yeni seçmenler oluşturuyor.
CHP’ye AK Parti’den 1,4 milyon, İYİ Parti’den 1,5 milyon, DEM Parti’den 1 milyon, MHP’den 780 bin oy gelmiş.”
Yine araştırmaya göre AK Partili 2,5 milyon seçmen sandığa gitmezken, 1 milyon seçmen Yeniden Refah’a oy verirken, 1,4 milyon AK Partili seçmen de CHP’ye oy vermiş.
Özellikle de bu büyükşehirlerde.
2023’de CHP’ye oy vermiş seçmenlerin yüzde 18’i bu seçimde oy vermemiş gözüküyor.
Özellikle kalelerinde CHP seçmenleri sandığa gitmeyerek ya da diğer partilere kayarak partilerine son 40 yılın en büyük zafer anında destek vermemişler.
Araştırma seçmenlerin partiler arasındaki mobilitesinin arttığını, parti sadakatinin azaldığını gösteriyor.
Araştırmaya göre 2023’den 2024’e 12 milyona yakın seçmen oyunu değiştirmiş.
CHP, İYİ Parti’den 1,5 milyon, AK Parti’den 1,4 milyon, DEM Partiden 1 milyona yakın yeni oy almış.
Bulgular özellikle büyükşehirlerdeki DEM oylarının CHP’ye doğru aktığını ve 2028 gibi yine iki seçenek arasında bir karar anı seçiminde bu oyların yeniden CHP’ye gelmemesi için bir şimdilik ortada bir neden görünmediğini gösteriyor.
Bu oy akışında TİP, CHP içinde fraksiyon olmaya doğru giden bir parti.
Araştırmanın ilginç bulgularından biri Zafer Partisi’nin şehirli ve eğitimli bir kitlenin yani klasik CHP seçmenlerinin oylarını alabilen bir parti olması.
Yani seçmendeki bu mobilite güncel meseleler ve göçmenler, Gazze gibi belirli konular üzerinden bazı partilerin bir anda patlamasına neden olabilir.
Burada özellikle gençlerin karasızlığı ve apatisi yeni gelişmelere gebe.
Ama araştırmaya göre CHP’ye gelen AK Parti oylarında ağırlık zannedildiği gibi gençler değil, yaşlılar.
Yani emekliler ve ekonomi meselesinin oy tercihinde ne kadar belirleyici olduğunu gösteriyor bu rakamlar.
CHP’ye gelen yeni seçmenlerin çoğunluğunda eğitim düzeyi de lise ve altı düzeyde. CHP’nin AK Parti’nin Youtube sokak röportajlarında görünen ve muhalif seçmenlerde “irrasyonel oldukları” düşünülerek öfkeye neden olan seçmene ulaştığını gösteren rakamlar bunlar.
Araştırmanın ilginç verilerinde biri AK Partili seçmende CHP’ye karşı öfke ve endişenin azaldığını gösteren rakamlar. MHP seçmenindeki CHP’ye karşı öfke ve endişe oranı AK Parti’den yüksek.
Bu kaygı ve öfke oranının düşmesi AK Partili seçmenin CHP korkusuyla mobilize edilmesini engelliyor. Bakınız 31 Mart seçimleri
Normalleşme siyaseti CHP lehine bu oranı artırabilir. Ama aynı anda AK Parti seçmeniyle ilgili CHP ve muhalif seçmendeki öfke ve endişe oranına da bakmak gerek. Çünkü günlük hayatta, medyada görünür olan o öfke ve endişe, AK Parti seçmenindeki öfke ve endişeyi artıran ya da sabit tutan bir etki yaratıyor.
Araştırmadan CHP’ye karşı öfkenin ve endişenin azaldığını ama CHP’nin bir heyecan ve umut yaratamadığı da görülüyor. O rakamlar hala düşük.
Özellikle CHP’nin zayıf karnı olan meseleleri de araştırma ortaya koyuyor.
Konu bazlı olarak AK Parti ve CHP arasındaki kıyas yapmaları istenen denekler sırasıyla mülteciler, kültür sanat, adalet ve ekonomi konusunda CHP demiş ama sağlık, altyapı-ulaşım, milli güvenlik, dış politika, sosyal yardımlar konusunda AK Parti’yi seçmiş.
CHP’nin en iddialı olduğu konu mülteci meselesi seçmen gözünde.Orada da CHP’nin güçlü alternatifleri var.
Özellikle AK Parti’nin kaslarının hala güçlü olduğu konular yerel değil, genel siyasetin konuları.
31 Mart’taki başarıda adayı beğenme listenin tepesinde. Onu partiyi destekleme ve iktidarı cezalandırma izliyor.
Yani 31 Mart’ta iyi adaylar ve ekonomi için iktidarı cezalandırma oylarını artıran en güçlü iki motivasyon.
Bunlar genel seçim için şimdiden bir şey söylemiyor.
CHP, bu araştırmada da yarın seçim olsa anketinde AK Parti’nin önünde görünüyor.
Bu son 20 yıldır olmayan bir durum.
Bu trendi bozacak bir şey yapmıyor AK Parti iktidarı.
Ama yolumuz uzun. Ve bu araştırma CHP’ye işler iyi gidiyor ama bu iktidar olmaya yetmeyebilir diyor.