Ana SayfaYazarlarBrüksel’i kaygılandıran senaryo

Brüksel’i kaygılandıran senaryo

 

Fransız Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin 23 Nisan’da yapılacak ilk turuna doğru anketlerde ilk dört sırayı alan adaylar arasındaki farkın giderek azalması ikinci tur düellosu için öngörülen senaryoları çeşitlendiriyor. Ifop-Fiducial’in Paris Match, CNews ve Sud Radio için yaptığı 12 Nisan tarihli ankette uzun süredir başı çeken Ulusal Cephe FN’in (Front National) Genel Başkanı Marine Le Pen yüzde 23,5, sosyal demokrat/merkez adayı Emmanuel Macron ise yüzde 22,5 oranına gerilemiş bulunuyor. Bir süre öncesine kadar Le Pen yüzde 25-26, Macron yüzde 24-25 bandındaydı ve ikinci tura kalmalarına garanti gözüyle bakılıyordu.

 

Cumhuriyetçiler ’in (LR/ Les Républicains) “Penelopegate” ile sarsılan adayı François Fillon uzun bir aradan sonra ilk kez toparlanarak yüzde 19 oranına ulaşırken, en büyük sürprizi Sol’un solundaki bağımsız aday Jean Luc Mélenchon gerçekleştirmiş bulunuyor. Oy oranı aynı ankete göre yüzde 18,5 düzeyine yükselmiş bulunan Mélenchon bir süre öncesine kadar arkasında olduğu Sosyalist Parti’nin (PS) adayı Benoît Hamon’a (8.5) büyük fark atmış görünüyor. Partinin Sol kanadından gelen Hamon’un oy yitirmesinin nedeni eski Başbakan Manuel Valls dâhil partinin Sağ kanadını temsil eden arkadaşlarının Macron’a destek vermiş olmaları. (https://serbestiyet.com/yazarlar/akin-ozcer/sosyalistlerin-macronla-vallsi-776196)

 

Anlaşılan o ki PS’in merkeze yakın sosyal demokrat seçmeni Macron’a kayarken, Hamon’un oy kaybettiğini gören daha Sol’daki seçmeni de Mélenchon saflarında birleşiyor. Bu nedenle ikinci turun Le Pen, Macron ve Fillon’lu senaryolarına şimdi Mélenchon’lu olanların da dâhil edilmesi gerekiyor. Bu senaryolardan biri, Le Pen- Mélenchon düellosu, AB’yi ve diğer motor ülkesi Almanya’yı fazlasıyla kaygılandırıyor.  

 

Bayan Le Pen hafta başında Cumhurbaşkanı seçildiği takdirde iki ay içinde hayata geçirmeyi vaat ettiği 10 “acil” önlemi açıkladı. Bunlar arasında Fransa’nın AB üyeliğini doğrudan etkileyecek olan bir önlem de var: Schengen anlaşmalarının askıya alınarak “cihadizm” ile ilintisi bulunan yabancıların sınır dışı edilmesi ve çifte uyrukluların Fransız vatandaşlığının düşürülmesi.

 

Bayan Le Pen ayrıca AB kurucu sözleşmelerinin yeniden müzakere edilerek özellikle işgücünün serbest dolaşımını kısıtlayan bazı değişiklikler yapılmasını, bu mümkün olmazsa, Fransa’nın AB üyeliğini referanduma sunmayı öneriyor. AB Komisyonu’nun ve diğer üye ülkelerin bu konuda ödün vermeyeceği dikkate alınırsa, Fransa’nın Avro bölgesinden, hatta AB üyeliğinden ayrılmasının (Frexit) ipotetik olarak gündeme gelmesi söz konusu.

 

Aslında Bayan Le Pen’in ikinci turda Macron’la olsun, Fillon’la olsun gireceği düellodan galip çıkması beklenmiyor. Macron’un Le Pen’e karşı yüzde 38’e karşı 62, Fillon’un ise yüzde 44’e karşı 56 oyla kazanacağı tahmin olunuyor. Ama, yukarıda belirttiğim gibi, Le Pen ikinci tura Mélenchon ile kalırsa Brüksel’in kaygılanması için birçok neden ortaya çıkıyor. Çünkü Mélenchon’ un da AB politikalarına aykırı önerileri var. Bunların başında da AB ile ABD arasındaki serbest ticaret ve yatırım ortaklığı müzakerelerinin (Tafta) durdurulması, Kanada ile yapılmış olanın (Ceta) da iptal edilmesi geliyor.  

 

Mélenchon ayrıca Bayan Le Pen gibi AB kurucu anlaşmalarının yeniden müzakere edilmesini istiyor. Anlaşmaların “demokratik olarak yeniden yapılmasını” (réfondation démocratique) öngören A ve B planları var. A planında dört düşmandan söz ediliyor: Alman hükümetinin dayattığı sıkı para politikaları, Avrupa Merkez Bankası, AB Komisyonu’nun liberal tutumu ve Adalet Divanı’nın (ABAD) Avrupa hukukunun üstünlüğünü savunan yaklaşımı. Mélenchon, kurucu anlaşmaların yeniden müzakere edilmesini zorlamak için tek yanlı bazı eylemler de öngörüyor. Bunlar arasında Merkez Bankası’na el konulması, sermaye hareketlerinin kontrol altına alınması ve vergi cennetlerinin ortadan kaldırılması var.

 

A Planı başarıya ulaşmazsa devreye girmesi öngörülen B Planı’na gelince, Bayan Le Pen’in programıyla örtüştüğü açıkça görülüyor. Mélenchon’ un “Asi Fransa” (La France insoumise) programında da Fransa’nın AB’den ayrılması (Frexit) söz konusu. Aşırı Solcu bağımsız aday, Frexit’in ya iç hukukun AB hukukuna üstünlüğünü hükme bağlayan bir yasal (muhtemelen anayasal) düzenleme yapılmak ya da Birleşik Krallık’ın yaptığı gibi Lizbon Sözleşmesi’nin 50. maddesi işletilmek suretiyle mümkün olacağını dile getiriyor. Mélenchon ayrıca B Planı çerçevesinde gayri-meşru olarak nitelediği borçların ödenmemesi gibi tek yanlı önlemlerden de söz ediyor.

 

Bugünkü V. Cumhuriyet’in yerine “iktidarı halka iade edenVI. Cumhuriyet’in kurulması için kurucu meclisin toplanması ve halk oyuna sunulacak yeni bir anayasa yapılması gibi daha pek çok iddialı projesi bulunan Mélenchon’ un AB ile ilgili önerileri aslında PS adayı Hamon ile gücünü birleştirerek ikinci turu garantilemesini frenleyen nedenlerin başında geliyor. Ama adaylar arasındaki farkın azalması 23 Nisan’da bu dört adaydan ikisinin ikinci tura kalma şansını korumasına yol açıyor. Dolayısıyla ikinci turda Le Pen- Mélenchon düellosu olması, ne kadar düşük bir olasılık olsa da mümkün görünüyor.

 

Cumhurbaşkanı François Hollande’ın da bu olasılığı göz önüne aldığı anlaşılıyor. Hollande’ın önceki gün yanında bulunan gazetecilere olası bir Le Pen- Mélenchon düellosundan duyduğu kaygıyı dile getirdiği yazılıp çiziliyor. Le Monde, “bu kampanya kötü kokuyor” sözlerini başlığına taşıdığı konuyla ilgili haberinde, Hollande’ın PS adayı Hamon’un üstünü çizdiğini, tercihini açıklamamakla, adayına zarar vermemek için ilk turdan önce açıklamayacak olmakla birlikte, Emmanuel Macron’u desteklediğinin anlaşıldığını yazıyor. Ve hedefinde artık sadece Bayan Le Pen değil, aynı zamanda anketlerde hızla tırmanan Jean Luc Mélenchon’ un da bulunduğunun altını çiziyor.

 

 

    

- Advertisment -