Ana SayfaManşetABD’de kürtaj yasağı ve ‘sayın’ muhbir vatandaşlar

ABD’de kürtaj yasağı ve ‘sayın’ muhbir vatandaşlar

Texas eyaleti yeni bir kürtaj yasağı yasasını kabul etti. Yüksek Mahkeme ihtiyati tedbir başvurusunu reddedince yasa 1 Eylül’de yürürlüğe girdi. Yasanın en ilginç maddesi şu: Yasağın denetimini eskiden olduğu gibi kamu görevlileri değil doğrudan Texaslılar yapacak. Çünkü yasa, yasadışı bir kürtaj olayını tespit eden Texaslılara dava açma yetkisi veriyor. Davada ‘yasadışı kürtaj’a hükmedilirse, dava açan kişiye 10 bin dolar ödül verilecek.

1 Eylül 2021 itibariyle, ABD’nin Texas eyaletinde kadınların hamilelik dönemlerinin altıncı haftasından sonra kürtaj yaptırması artık hukuka aykırı olarak kabul ediliyor.  

Geçtiğimiz Mart ayında, Texas Temsilciler Meclisi, Eyalet Senatosu ve Valilik makamlarına hâkim olan Cumhuriyetçi Parti mensubu yerel siyasetçiler “Kalp Atışı Yasası” adını taşıyan bir yasal düzenlemeyi kabul etmişti. Buna göre, embriyonun kalp ritminin tespit edilebildiği veya kalp ritmini tespit etmeye yönelik bir incelemenin yapılmadığı durumlarda uygulanan kürtaj operasyonları hukuka aykırı olarak kabul edildi. Kalp ritmi tespiti de genellikle gebeliğin altıncı haftasından sonra yapıldığı için yasanın altı haftalık bir sınırlama getirdiği özellikle kadın doğum uzmanları tarafından dile getiriliyor. Bu nedenle söz konusu yasağın hamileliğin altıncı haftasında başladığı kabul ediliyor. Yasanın kabul ettiği tek istisna acil sağlık riski. Yasaya göre tecavüz, ensest gibi durumlarda dahi altı haftalık süreden sonra kürtaj yapılması hukuka aykırı olarak değerlendiriliyor. 

Yasanın en ilginç noktası ise şu: Kürtaj yasağını uygulayacak, bu yasağın denetimini yapacak olan makam eyalet yönetimi ya da kamu görevlileri değil. Yasa, kürtaj yasağının uygulanmasında ve hukuka aykırı olarak kabul edilen kürtajlara yönelik davalarda sorumluluğu sıradan Texaslılara yüklüyor. Buna göre, herhangi bir Texaslı, altı haftadan uzun süreli bir gebeliği sonlandıran kürtaja herhangi bir şekilde destek verenlere, yapılmasını kolaylaştıranlara dava açma hakkına sahip. Dava eğer kürtaja destek verenlerin aleyhine sonuçlanırsa, eyalet yönetimi dava açanların avukat masraflarını karşılayacak ve bu kişilere ek 10 bin dolarlık bir ödül verecek. Texaslılar kürtaj yaptıran kadına dava açma hakkına sahip olmayacak, fakat kürtajın gerçekleşmesine katkı sunan herkese; yani kürtajı yapan doktora, yardım eden sağlık personeline, kürtajın gerçekleştirildiği sağlık kurumunda çalışan ofis görevlilerine ve hatta hamile kadının kürtaja giderken kullandığı taksi şoförlerine dahi dava açabilecek.

Öte yandan bir kürtaj operasyonuna karşı birden fazla Texaslının dava açma hakkı olacağı için aynı kişilere sayısız Texaslı sivil çok sayıda dava açıp, mahkemeden hem hukuka aykırılığın tespitini hem de kendisine verilecek tazminata hükmedilmesini isteyebilecek.

Nereden nereye?

Özellikle Demokrat siyasetçilerin ve kadın özgürlüğü hareketlerinin büyük bir öfkeyle karşıladığı yasanın Texas eyaletinde kürtaj yaptırmak isteyen kadınların yaklaşık yüzde 85’ini etkilemesi bekleniyor, çünkü uzmanlar kadınların gebeliklerini genellikle altı haftadan daha uzun bir süre sonra fark ettiğini belirtiyor. Yasayla getirilen yasak, ABD’de bugüne kadar kabul edilmiş en ağır kürtaj yasaklarından biri olarak kabul ediliyor.

Söz konusu yasa ABD Yüksek Mahkemesi’nin içtihadlarına aykırı düzenlemeler öngörüyor. Yüksek Mahkeme, kadınların kürtaj hakkı mücadelesi ve kadın hakları için önemli kabul edilen Roe v. Wade ve Planned Parenthood of Southeastern Pa. v. Casey kararlarıyla, eyaletlerin, anne karnı dışında yaşayabilecek ölçüde gelişmemiş fetüslere yönelik kürtaj yaptırılmasını yasaklamayacağına hükmetmiş, eyaletlerdeki kürtaj yasaklarının anayasaya aykırılığını tespit eden bir içtihadı benimsemişti. Böylece her ne kadar Cumhuriyetçilerin yönetimde olduğu eyaletlerde kürtaj yasakları öngören yasalar kabul edilse de, bunların tamamı, yürürlüğe girmeden federal mahkemeler veya Yüksek Mahkeme aracılığıyla anayasa aykırı oldukları gerekçesiyle icra edilemez hale getirilmişti.

Kürtaj hakkının mahkemeler aracılığıyla korunması, kürtaj tartışmasının siyasi alanın dışına taşınmasını mümkün kılmıştı.  Böylece Demokratların federal düzeyde kürtaj hakkının korunmasını öngören bir yasa yapmak için çaba harcamasına gerek kalmamış, bu da Demokratların Cumhuriyetçiler ve bazı dindar Demokratlar ile yıpratıcı tartışma süreçleri yaşamasını engellemişti.  

Fakat şimdi bu durum değişiyor. ABD Yüksek Mahkemesi, Texas’taki bir kürtaj kliniğinin yasaya karşı anayasaya aykırılık gerekçesiyle açtığı ihtiyati tedbir başvurusunu 5-4 çoğunluk ile reddetti ve yasanın yürürlüğe girmesini durdurmadı. Gerçi Yüksek Mahkeme sadece ihtiyati tedbir şartlarının sağlanmamış olması ve prosedüre ilişkin bir belirsizlik nedeniyle bu karara vardığını, yasanın anayasaya uygunluğuna ilişkin bir inceleme gerçekleştirmediğini belirtti. Fakat yine de geçmişte bu tür kürtaj yasakları için “icra edilemez” diyen Yüksek Mahkeme’nin kararı büyük bir tepkiyle karşılandı.

Yüksek Mahkeme’nin bu şekilde karar vermesini sağlamak için yasayı planlı bir şekilde kurgulayan ve anayasal denetimin etrafından dolanan Texaslı Cumhuriyetçiler de büyük bir tepki gördü.  

Anayasal denetimin etrafından dolanmak

Yüksek Mahkeme’nin incelediği önceki dönem kürtaj yasaklarında yasakların ve yasanın uygulayıcısı olarak genellikle eyaletteki kamu görevlileri görünüyordu.  Bu nedenle yasaya karşı dava açanlar, başvuru dosyalarında karşı taraf olarak bu eyalet yönetiminde yer alan kamu görevlilerini gösteriyor, Yüksek Mahkeme veya federal mahkemeler de bu yasakların yürürlüğe girmesini durduruyordu. Fakat, Texaslı Cumhuriyetçiler, kabul edilen son yasa metninde bu yasanın uygulanmasında eyalet görevlilerinin yer almayacağını, yasaklanan kürtaj operasyonlarına yönelik davaların siviller tarafından açılacağını öngördü. Böylece yasa yürürlüğe girmeden anayasaya aykırılık gerekçesiyle dava açmak isteyen kürtaj klinikleri ve kadın hak savunucuları başvuru sürecinde karşı tarafın kim olacağını tespit etme konusunda kargaşa yaşadı; farklı isimlere, makamlara karşı dava açma olasılıkları ciddi bir şekilde tartışıldı. Yüksek Mahkeme’nin karar verdiği dosyada, yasanın uygulanması durumunda dosyaya bakacak makamın bir Texas hâkimi olacağına işaret edildi, fakat Yüksek Mahkeme’deki muhafazakâr çoğunluk, yasayı uygulayacak kişilerin henüz belli olmaması, davada karşı taraf olarak gösterilen kişinin bu yasağı uygulayacağına ilişkin güçlü bir emare olmamasından dolayı ihtiyati tedbir başvurusunu reddetti.

Yüksek Mahkeme’nin kararının ardından kürtaj yasağı 1 Eylül 2021 itibariyle uygulanmaya başladı. Özellikle kürtaj karşıtı muhafazakâr Texaslı sivillerce açılabilecek sayısız davadan korkan çok sayıda klinik yeni bir karar çıkmadıkça faaliyetlerini durduracaklarını belirtti. Birçok kadın hak örgütü, kürtaj yaptırmak isteyen kadınların başka eyaletlere taşınması için çalışacaklarını açıkladı. ABD Başkanı Biden ise, Yüksek Mahkeme’ye sert bir eleştiride bulunmadan yasanın özellikle sivillere kürtaj yasağını takip eden, uygulanması için dava açma sorumluluğu veren, yani onları bir nevi muhbir hale getiren yönünü kınadı.

Yüksek Mahkeme yargıçları “başını kuma mı gömecek?”

Trump’ın atadığı üç genç muhafazakâr yargıç ile birlikte Cumhuriyetçilerin atadığı yargıç sayısı 6’ya çıkan, üye çoğunluğunun muhafazakâr olduğu Yüksek Mahkeme kararına yönelik en sert eleştiri, Obama döneminde atanan liberal Yüksek Mahkeme yargıcı Sotomayor’dan geldi. Yargıç Sotomayor yazdığı karşı oy gerekçesinde, karşı oy kullanan 4 yargıç ile birlikte anayasal bir hakkın engellenmesi durumunda bu engellemenin kimin tarafından yapıldığından bağımsız olarak Yüksek Mahkeme’nin karar vermesi gerektiğini belirtti. Sotomayor, açıkça mahkeme içtihadına aykırı bir uygulama ile kadın haklarının ihlal edilmesi karşısında çoğunluk kararını veren yargıçların başlarını kuma gömdüğünü, 50 yıllık kürtaj hakkı içtihadına aykırı davranıldığını kayda geçirdi.

Yargıç Sotomayor gibi liberal hukukçuların, kadın hakları savunucularının en büyük korkularından biri çoğunluğun muhafazakâr olduğu Yüksek Mahkeme’nin önceki içtihadından dönerek eyaletlerin kürtaj yasağı öngören yasalarının anayasaya aykırı olmadığı yönünde karar vermesi. Her ne kadar Yüksek Mahkeme, şimdilik sadece hukuksal prosedüre dair bir değerlendirme yapmış, anayasaya uygunluk denetimini henüz gerçekleştirmemiş olsa da özellikle sonbahar sonunda Mississippi eyaletinde kabul edilen kürtaj yasağının değerlendirileceği karar büyük bir endişe ile bekleniyor. 

Şimdi ne olacak?

Bir Texaslı sivilin yasaya aykırı şekilde gerçekleştirilen bir kürtaj olayına ilişkin bir dava açması ve bu davadan çıkacak kararı üst mahkemelere taşıması durumunda, Anayasa Mahkemesi’nin söz konusu yasayı bu sefer olağan süreç ile yeniden gündemine alması büyük bir olasılık. Fakat bu çok kısa bir süreç değil. Özellikle Yüksek Mahkeme’nin liberallerin korkularını boşa çıkarıp içtihadını devam ettirerek anayasa aykırılık kararı vermesi durumunda, kürtaja yardımcı olan kişilerin dava masraflarının karşılanması, dava süreçlerine katılması oldukça yıpratıcı bir süreç. Bu nedenle yasa kapsamında Texaslı sivillerin dava açmasıyla birlikte yasa hakkındaki tartışmalar daha da büyüyecek.  

- Advertisment -