Ana SayfaGÜNÜN YAZILARIArkadaşımın arkadaşı Alman başbakanı

Arkadaşımın arkadaşı Alman başbakanı

Arkadaşım Behçet Algan ve Olaf Scholz, Hamburg belediyesinde, Hamburg yerel siyasetinde birlikte çalışmışlar. Anlatılanlara göre Olaf Scholz, Hamburg belediye başkanlığı döneminde, gözü daha çok ulusal politikada olan bir insanmış. Zaten Behçet Algan da kendi hayatını konu alan “Duvarlara Sorun Beni” adlı biyografik kitapçıkta, yıllar öncesinden, Olaf Scholz’un başbakan olacağına dair bir öngörüde bulunmuş. Ki kitabın önsözünün yazarı Olaf Scholz.

Almanya’da yeni hükümet, Sosyal Demokrat-Liberal-Yeşiller ortaklığında 2021 Aralık sonunda kuruldu. Federal şansölye (yani başbakan) Olaf Scholz, 63 yaşında. Diğer koalisyon ortakları (Annalena Baerbock ve Christian Lindner) ise 40 ve 42 yaşlarında.

Alman kamuoyu şu günlerde belki genç, popüler ve havalı koalisyon ortaklarını konuşsa da, çok renk vermeyen ve çok göze batmayan kişiliğiyle koalisyonu dengede tutan kişi Scholz. Scholz, Baerbock ve Lindner arasındaki (son derece ilginç) mizaç ve görüş ayrılıklarını başka bir yazıda irdelemek üzere, size Scholz’la ortak arkadaşım olan Behçet Algan’dan, halk arasındaki adıyla “Berber Behçet”ten bahsetmek istiyorum.

“Berber” sözcüğü, Behçet Algan’ı tanımlamakta yetersiz bir sözcük. Kendisinin meslek hayatının yanısıra yoğun bir siyasi geçmişi var, bunun yanında  sanki Bebek’teki veya Emirgan’daki bir gece kulübünün işletmecisiymişçesine, İbrahim Tatlıses’ten Müslüm Gürses’e, Şener Şen’den Fatih Terim’e, Tarık Akan’dan Tarkan’a, Ahmet Kaya’dan Ferdi Tayfur’a kadar uzanan sanatçılar ve ünlülerle arkadaşlıkları ve fotoğrafları var. Şu anki Alman Başbakanı Olaf Scholz’la olan arkadaşlığı ise belki bütün bunları aşan bir dreurum.

Behçet Algan berber dükkanının önünde Reşat Çalışlarla birlikte.

Birlikte broşür dağıtmışlar

Behçet Algan ve Olaf Scholz, Hamburg belediyesinde, Hamburg yerel siyasetinde birlikte çalışmışlar. Aralarındaki dostluk, Altona sokaklarında SPD için birlikte broşür dağıttıkları günlere kadar uzanıyor. Anlatılanlara göre Olaf Scholz, Hamburg belediye başkanlığı döneminde, gözü daha çok ulusal politikada olan bir insanmış. Zaten Behçet Algan da kendi hayatını konu alan “Duvarlara Sorun Beni” adlı biyografik kitapçıkta, yıllar öncesinden, Olaf Scholz’un başbakan olacağına dair bir öngörüde bulunmuş. Ki kitabın önsözünün yazarı Olaf Scholz. Kitaba önsöz yazmış bir diğer ünlü isimse, Altonalı yönetmen Fatih Akın.

Yıl 2018

Olaf Scholz’la ortak paydalarımdan biri, Hamburg. İki yıl Hamburg’da Gymnasium’a (Olaf Scholz’un, zeki işçi sınıfı çocuklarının gönderilmemesinden yakındığı üst seviye ortaokullardan birine) gittim. 2018’in Ağustos ayında (25 yıl sonra ilk kez) Hamburg’a yeniden gittim.  O günlerde Euro (şimdiki gibi 15’e değil ama) 7 TL’ye dayanmıştı ve kur bana çok yüksek geliyordu. Yurtdışına çıktığımda genelde otelde kalsam da bu kez ilk geceyi Generator Hamburg diye bir hostelde geçirmeyi tercih ettim. Hamburg’a gidişimin asıl nedeni, Sylt Adası’nı görmekti. Ama babamın eski dostlarından “Altona muhtarı” lakaplı Berber Behçet’i de ziyaret edecektim. Generator, Hamburg’un tam merkezinde, şık, hareketli, modern, dijital ve çok büyük bir hostel; orada 6 kişilik bir yatakhanede kaldım.

Behçet Algan NTV’de

2021 yılına dönersek… Bundan 15 gün önce, motor iskelesinde, Bostancı’ya giderken, duvardaki televizyonda, NTV’de tesadüfen Berber Behçet’i gördüm. Alman Başbakanı’nın arkadaşı olarak, onunla söyleşi yapmışlardı. Olaf Scholz’la olan arkadaşlığından çok haberim yoktu. Ama şaşırmadım. Onun ne kadar girişken, dinamik, çevresiyle ilişkisi güçlü bir kişi olduğunun 30 yıldır tanığıyım.

Adana’nın Hadırlı köyünde dünyaya gelmiş olan Behçet, tam bir Adanalı. 1976’da Almanya’ya gitmiş ama bir süre sonra Türkiye’ye dönmüş. 1 Şubat 1979’daki Abdi İpekçi cinayetiyle yükselen iç çatışmalardan sonra Türkiye adına karamsarlığa kapılarak 28 Şubat 1979’da Almanya’ya geri gitmiş.

Hostel

Tekrar 2018’e dönersek… Hostelde, Berber Behçet’le telefonda konuştum. Beni Altona’daki bir toplantıya çağırdı. Telefonun şarj sorunu ve aşırı yorgunluk falan derken gidemedim. Belki de o toplantıya katılsam, Olaf Scholz’la karşılaşacaktım… Hostelde bir geceden sonra, trene binerek, 30 yıldan beri gitme hayalini kurduğum Sylt Adası’na gittim. 2 gece Sylt Adası’ndan sonra, gemiyle Danimarka’ya geçtim. Danimarka’da 1 gece kaldım. Sonra Hamburg’a geri dönüp Behçet’in dükkânına uğradım. Behçet beni traş etti ve dönüşte Fuhlsbüttel Havalimanı’na bıraktı. Havalimanına giden yolda, gene Hamburg’un o kendine özgü donuk ve insansız güzelliğine tanık oldum.

Kuzeyin dokusu

Almanya’yla ilk tanıştığım şehir olan Hamburg’u, kuzeyin dokusunun bazı açılardan İskandinavya’dan bile yoğun hissedildiği bir şehir olarak tanımlayabilirim. Büyük şehirdir, güzel yerleri, lüks yerleri fazladır. Bütün bu güzellikte aşırı bir hareketsizlik ve monotonluk saklıdır. Alster Gölü kıyısındaki inanılmaz güzellikteki oteller genelde boştur. Hamburg, kalabalık nüfusunu size hissettirmez. Gerçi Sankt Pauli, Reeperbahn, Grosse Freiheit gibi istisnalar da vardır… Beatles’ın sahneye çıktığı ilk şehir de Hamburg’dur… Hamburg, sırları olan bir şehirdir… Olaf Scholz’un, duruşu, tavrı, dış görünüşüyle, Hamburg’u yansıtan bir siyasetçi olduğu söylenebilir.

Olaf Scholz, şu anki hali ve gençlik hali

1990’ların başlarında, Hamburg’da en çok sevdiğim semt Blankenese olsa da Hamburg Altona’ya da yolum düşerdi. Babamın “Altona’nın muhtarı” diye andığı Berber Behçet, hem siyaset hem spor konusunda iyi anlaştığı biriydi. Aynı takımda halı saha maçları yapmışlardı. Müzisyen Fuat Saka, film yönetmeni Tevfik Başer gibi tanınmış sanatçılar da ekipteydi…

Behçet, o zaman da ünlülerin berberi olarak bilinirdi. Şimdi, Alman başbakanının arkadaşı olarak tanınan bir “fenomen”. Dükkân, 30 sene önceki yerinde duruyor. Behçet, eşiyle birlikte çalışıyor. Fanatik Galatasaraylı. Hamburg eyalet parlamentosunda meclis üyeliği yapmış. Şu an yedek üye. Hamburg’un yanısıra, Adana’da da halen berber dükkânı var.

Olaf Scholz’un karnesi

Olaf Scholz, tıpkı Behçet Algan gibi, orta yolu bulma yeteneği güçlü bir siyasetçi. Bu sayede, birbirine az benzeyen üç partiyi, koalisyon ortağı yapmayı başarabilmiş. Scholz’un sakin üslubu bazen ruhsuzluğa veya “Hamburg soğukluğu”na yoruluyor. Konuşma tarzını otomata benzetenler de var. Scholz, pandemi sırasında maliye bakanıyken, 57 milyar Euro teşvik, 70 milyar Euro hibe desteği vererek, Alman ekonomisini ayakta tutmayı başarmış. Öğrenciliğinden bu yana kapitalizme eleştirel tutumuyla bilinen Scholz, en son Facebook gibi büyük şirketlerden daha yüksek vergi almayı başarmış olmakla övünüyor.

Siyasette kuzey ekolü

Almanya’da siyasetin ağırlık merkezi son dönemde kuzeye kaydı: Angela Merkel Hamburg doğumluydu, Olaf Scholz Osnabrück doğumlu bir Hamburglu, Scholz’un koalisyon ortağı ve dışişleri bakanı Annalena Baerbock Hannoverli. Başbakan yardımcısı Robert Habeck, Lübeckli. SPD eşbaşkanı Lars Klingbeil gene Hamburg’a çok yakın bir küçük şehir olan Soltau’dan…

Annalena Baerbock, Yeşillerin ılımlı-pragmatik kanadının temsilcisi olarak görülüyor ve Yeşillerin sosyalist kanadının lideri olan Lübeckli bir kadını tasfiye ederek başkanlığa yükseldiğine dikkat çekiliyor. Almanya’da da ülkenin ateşli damarı güney damarı. Güneyli siyasetçiler daha ateşli, kuzeyli siyasetçiler daha cool insanlar. Kuzey, liberal ve özgürlükçü düşüncenin de kalesi.

Başbakan ama parti başkanı değil

Şu da ilginç: Scholz hiçbir zaman SPD’nin başkanı olmadı. SPD geleneğinde, partilerin başkanları ile başbakan adayları farklı kişiler olabiliyor.

Almanya’da insanlar hem virüsten hem de Euro’nun alım gücünün düşmesinden (yani enflasyondan) korkuyor. Türkiye’de ise insanlar paralarının alım gücünü korumak için Dolar ve Euro satın alıyor. Hangi toplum daha akılcı davranıyor, bunu zaman gösterecek.

Olaf Scholz, Almanya’daki insanların kaygılarını ne oranda giderebilecek? Liberaller, Yeşiller ve Sosyal Demokratlar arasındaki farklılıkları nereye kadar dengede tutabilecek? Ancak dünya nereye giderse gitsin, eğer aşılarınız tamsa ve Schengen vizeniz varsa, Hamburg’a gidip, Behçet Algan’ın 4.99 Euro’luk “Olaf Scholz traşı”nı denemenizi öneririm. Tabii “Duvarlara Sorun Beni” kitabını okumanızı da.

- Advertisment -