Arasıra durup, kendi kendime,
Bir dakka, bir dakka, demeliyim belki de…
Ve iyiyi, kötüyü, dostu düşmanı,
Sadece ve sadece iyi, kötü,
Dost ve düşman olarak değil, fakat
Sorunları olan bir ilişkinin
– Zayıf, yaşlı ve yorgun
Ya da kağşamış bir dokunun,
Hasta bir organizmanın – defoları,
Defektleri olarak düşünmeliyim belki!
Ve aklımda tutarak bütün bunları ve bunları
Öyle devam etmeliyim huzuru aramaya
Ya da yıkıntılarından
Sabırla ve özenle
Yeniden inşa etmeye onu.
Çünkü bak, çünkü bak, çünkü bak,
Sevdiklerinden biri kanser oldu diyelim,
Yükleyebilir miyiz, düşün,
Başa gelen felaketin suçunu
Tek başına bir kanser hücresine?
Mikroskopa verdiği o soyut pozlarında
O öpülecek kadar güzel, sevimli
Ve en az bir süs köpeği kadar
Göze masum görünen
Ve Allah’ın büyük senfonisiyle
Notası notasına tam bir uyum içinde
Müthiş koreografisiyle
Gökçe danslar çıkaran
O görevli meleğe, o müthiş balerine
Ve tek başına onun o nefes kesen dansına
Yükleyebilir miyiz suçu,
Bi düşün, bi düşün bunu?
29 Aralık 2015
‘Varlığın Dilleri’ Kitabı