Türkiye’nin yaşadığı derin siyasal kutuplaşmanın doğrudan çatışmaya dönüşmemesinde MHP lideri Devlet Bahçeli kadar önemli bir rol ifa ettiğini düşündüğüm CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin seçim bildirgesini açıkladı. Toplam 230 sayfalık bildirgede Kürt sorunu “Toplumsal barış, Kürt sorunu” başlığı altında yer aldı.
CHP’nin meseleyi doğrudan Kürt sorunu olarak kavramsallaştırması olumlu. Ancak yetmiyor. Çünkü yeni bir şey söylemiyor, ezber bozamıyor.
Sadece “sorun Mecliste çözülecek” demekle yetiniyor.
Sorun tabii ki Mecliste çözülecek. Ancak CHP, sorunun Mecliste çözülmesi için müzakerelere esas teşkil edecek hangi siyasi programı öneriyor, bilmiyoruz.
O zaman Meclis neyi müzakere edecek? Sadece HDP’nin önerdiği siyasi programı mı? Veya Newroz’un resmi tatil olmasını mı?
* * *
CHP sorunun çözülmesi için Mecliste bir toplumsal mutabakat komisyonu kurulmasını, komisyonun da Meclis dışında geniş bir temsiliyet platformu ve âkil adamlar ile beslenmesini önermekte.
Öneri işlevsel değil.
Bir kere, komisyonun ortak paydada buluşması çok zor. Zira AK Parti, MHP ve İyi Parti’nin tutumları ile diğer siyasi partilerin tutumlarının uzlaştırılması o kadar kolay görünmüyor.
Bu haliyle komisyon, pek çok konunun konuşulduğu, tartışıldığı, ancak ortak noktada buluşulamayan bir manzara arz edecek.
Ayrıca, Kürt sorununun en önemli konu başlığı PKK ve PKK’ye silah bıraktırılması. Bu tesbitle, sorunu sadece PKK’ye indirgemek istemiyorum. Ancak PKK’nin de sorunun önemli bir başlığı olduğunu kabul etmek gerekir.
CHP bu konuya hiç değinmiyor.
Eğer bu konuyu komisyon halledecek deniyorsa, mevcut haliyle komisyondan bir uzlaşı çıkması çok zor. Hattâ imkansız görünüyor.
* * *
CHP bildirgede, Kürt sorununun temel nedeninin demokrasi eksikliği olduğunu vurguluyor. O zaman Kürtçe anadilde eğitime destek verecek mi? Yerel yönetimlere geniş yetkiler tanıyan Avrupa Bölgesel Özerklik Şartı’nın gereklerinin yerine getirilmesini önerebilecek mi?
Bilmiyoruz.
CHP bu konulara negatif bakıyorsa, ki şu ana kadar yapılan açıklamalar o yönde, o zaman CHP Kürt sorununun neyinin çözülmesini Mecliste gündemleştirmek istiyor? Var olan mevcut durumu mu? Mevcut durumun nesi müzakere edilecek? Yerel yönetimler ve anadil dışında tüm haklar neredeyse zaten verilmiş durumda.
Yoksa CHP Kürt sorununun çözümünü ifade ve düşünce özgürlüğüne mi indirgemek istiyor?
Şu kadarını söyleyeyim: CHP Kürt sorununun çözülmesinden OHAL’in kaldırılmasını anlıyorsa, bu çerçeve Kürt sorununu çözmeye yetmeyecek.
Gerçi CHP mevcut programla yeni öneri ve başlıklara açık olduğunun da işaretlerini veriyor. Bunu da göz ardı etmemekte yarar var. Ancak Kürt sorununda gerçekten yeni bir sayfa açmak istiyorsa, nasıl bir siyasi çözüm önerdiğini açıklamak zorunda. Meselâ CHP’nin artık PKK’nin silâhsızlandırılması ve/ya Rojava konularında kamuoyuna söyleyecek bir sözü olmalı. Yoksa, sorun hakkında kaçak dövüşü tercih ettiğini düşündürecek.