yaşlandım, yaşlandım
ve içimde tanımadığım biri,
acıngan mı acıngan
bir dublör kaptı rolümü benim;
tahtadan oyulmuş yüzü adamın;
İsa yerine yanlışlıkla
çarmıha çivilenmiş Yuda’yı
hatırlatır gibi bakıyor yüzünüze;
benimkinden iki kat çabuk
uzuyor adamın tırnakları
ve sanırım, işte bu, işte bu
farkedilmesin diye,
devamlı sıkılı tutuyor
yumruklarını artiz
kızıyormuş gibi öyle
herkese, her şeye…
31 Ekim 2012
‘Kulisteki Aynalar’ Kitabı