Evsizler

Evsizler

 

“Ağaçlar insan ruhuna benziyor,

Taşlar da öyle, karıncalar da…”

Diye bir söz atıyor ortaya

Viranede bir evsiz

Kafaları demlerken iki arkadaşıyla.

 

İkinci evsiz,

“Benden çok yaşayacaksın” diyor,

Benden önce söyledin,

Benim sık sık hissedip 

Dile getiremediğim şeyi.

 

Çünkü ben de, bazen bir akasya ağcında,

Bazen bir salyangozun içinde,

Bazen de cırcır böceğinin sesinde

Bulur gibi oluyorum kendimi.”

 

“Benim bir ruhum olduysa eğer,

Diye söze katılıyor, üçüncü,

“Bu yaşa kadar onunla ne yerde,

Ne de gökte karşılaşmadığıma göre,

Sanırım, ben doğarken,

Annemin karnında kaldı, o talihli,

Ve kimse farkına varmadı bunun.

 

İyi ki de varmadı, diyorum şimdi.

Çünkü, annemle, kısa yaşadıysa da,

Hiç değilse, çulların arasında

Bitlere meze olan

Bu kayıp gölgesi gibi,

Evsiz, barksız, sokakta,

Bazen atıksu kanalında

Yatıp kalkmadı ömür boyu;

 

Anasının rahminde,

O mis gibi cennette,

Ekmek elden, su gölden

Keyif çattı, köftehor.”

 

31 Temmuz 2015

 

*

 

Sokakta rastladığım şehirliler,

Dikkat ettim, çoğu bana benziyor.

Üç kişiden ikisi zaten benim yaşımda 

Ve çoğunun evi, işi,

Yani bir hayatı var, belli, 

Ama yine de mutsuz görünüyorlar,

Mutsuz, bana kalırsa, hepsi.

 

Onları gördükçe sokakta öyle,

Dönüp kendi kendime bazen,

“Artık bir hayatım

Ve hayata eyvallahım

Olmasa da benim

İyi ki dönmüşüm,” diyorum,

 

“İyi ki dönmüşüm, vakit varken

Kelâmı, felsefeyi bırakıp

Beni burda, sokaklarda altmış yıl

Kendini çoğaltarak bekleyen

Yeni çocukluğuma,

Büyük çocukluğuma!”

 

 31 Temmuz 2015

 

‘Sokakta Felsefe’ Kitabı

- Advertisment -