32 yıldır Büyükadalıyız. İlk tanıdığımız adalı bize Dr. Gülşen Hanım’ın evini kiralayan komisyoncu Erol Bey’di. Çok sakin, efendi, saygılı, sempatik bir esnaftı. Dr. Gülşen Hanım doğma büyüme adalıydı, adanın hali vakti yerinde ailelerindendi. Adalı eşi Mehmet, Sirkeci esnafıydı.
Akşama doğru çarşının değişik köşelerinde sohbet buluşmaları başlardı. Lefter ve arkadaşları Dolçi’de toplanırdı. Bol esprili ve eğlenceli buluşmalar geç saatlerde sonlanırdı. Merkez Eczanesi önünde akşam iş dönüşü eczacı Avni’yle, Cüneyt’e uğrardık. Sohbete daha sonra Yorgo ve Lefter de katılırdı. Bir başka toplaşma yerimiz Haşim Gül’ün dükkanıydı. Konumuz siyaset olurdu. Tabii her zaman olduğu gibi adanın klasik sorunları da masaya yatırılırdı. Faytonlar kaldırılsın diyenlerle ıslah edilsin diyenler saflaşırdı.
Ahmet Tan-Aylin Öney Tan, Mete-Sevgi Çubukçu, Nilgün Cerrahoğlu, Rıdvan- Hülya Akar, Mete Akyol, Altan Öymen, Necmi Tanyolaç, Akgün Tekin, Onur Belge, İpek Çalışlar, Nadire-Tayfun Mater, Zülfü ve Ayşe Bilge Dicleli, Kemal Gökhan Gürses, Ayda ve Levent Çevik, Behiç-Leyla Ak, Halim ve Serap Bulutoğlu, Mete-Nilüfer Tapan, Ali-Berin Erkut, Teoman ve Lale Göral, Bingöl Erdumlu, Fatmagül Berktay-Sadun Sönmez, Mehmet-Sevim Baltalı Adalı gazeteciler buluşmasının değişmez isimleriydi.
Kınalı’dan Hrant ve Rakel Dink, Burgaz’dan Ali Bayramoğlu ve Arzu Başaran, Etyen Mahçupyan ve Serap Çota da aramıza katılırdı. Arabacı Süleyman, sönmeyen sigarasıyla Merkez Eczanesi’ne uğrar, gözüne kimi kestirirse ondan bir paket sigara parası koparır, onu da götürür kumara basar geri gelir, “Bu kez mutlaka kazanacağım” derdi. Bisiklet sorunu ilk yıllarımızda yoktu.
Mustafa Farsakoğlu, belediye başkanı iken kiralık bisikletlere ruhsat vermeye başladı. Birden bisikletler adanın huzurunu bozacak ölçüde çoğaldı. Kazalar arttı. Adalılar gruplar halinde şehirden gelip ada sokaklarını kovboy gibi alt üst eden gençlerin baskınına uğradı. Denetleyin diye yalvarmaya başladık. Turist sayısı çığ gibi çoğalınca, faytonların sıkıntıları da arttı. Adalılara, fayton sırası asla gelmez olmuştu. Atlar aşırı işten perişan sağda solda çatlıyorlardı. Sonunda faytonlar bir gecede kaldırıldı. Yerine akülü araçlar geldi. Bu kez en büyük sorun izinsiz bireysel akülü araçlar oldu. Toplu taşıma için akülü küçük otobüsler, akülü taksiler devreye girerken, binlerce akülü araç da adayı istila etti. Kuralına, kaidesine uymak bir yana, keyfilik arttı.
Ayrıca güzelim sokaklar sinekler gibi akülülerden görünmez hale geldi. Daha yazacağım ve sözünü edeceğim çok sayıda adalı varken yerim bitti. Adanın sorunları bitmez bizim de şikayetlerimiz tükenmez. Yine de adalarımız güzel ve yaşaması zevkli mekanlar olarak kendilerini daha yıllarca koruyacaktır.