“KPPS skandalı” üzerinden dokuz gün geçti.
Önce bu dokuz günde ne olduğunu kısaca hatırlayalım.
31 Temmuz günü yapılan KPSS’deki soruların (bir iddiaya göre 38, bir iddiaya göre 20 sorunun) Yediiklim adlı dershaneleri de olan kamu sınavlarına yönelik çalışan bir yayınevinin deneme sınavındaki sorularla tıpatıp aynı olduğu iddia edildi.
Tabii ki yakın geçmişteki kötü tecrübeler yüzünden iddia büyük ses getirdi.
Aynı gün ÖSYM, iddiaların araştırıldığını ve asılsız olduğunu açıklayınca tepkiler büyüdü.
Bütün siyasi parti liderleri sınavın iptalini istedi ve iktidara yüklenmeye başladı.
Aynı gün Cumhurbaşkanı, Devlet Denetleme Kurulu’na (DDK) inceleme talimatı verdi.
Aynı günün gece yarısı da Cumhurbaşkanı kararnamesiyle, ÖSYM Başkanı Halis Aygün görevden alındı.
Ertesi gün DDK, ÖSYM’de incelemeler yaptı.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu, Yükseköğretim Kurulu (YÖK) da inceleme başlattı.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın başlattığı soruşturmadan sonra Ankara Emniyet Müdürlüğü Mali Suçlarla Mücadele Şubesi ekipleri Yediiklim Yayınevi’nin Ankara OSTİM ve Kızılay’daki adreslerinde arama yaptı.
ÖSYM’ye yeni başkan atandı. Ve yeni başkan özür dileyerek sınavı iptal etti.
Yediiklim Yayınları’nın sahibi ve öğretmenler DDK ve savcılığa çağrılıp, bilgi verdi.
ÖSYM, iptal edilen KPSS Lisans Sınavı’nın 18 Eylül’de yapılacağını, iptal edilen sınava girenlerden ücret alınmayacağını açıkladı.
“KPSS skandalının” dokuz günlük özeti böyle.
Dokuz gün sonra büyük iddialarla başlatılan soruşturmada şu ana kadar birkaç test kitabı dışında gözaltında kimse yok.
Halbuki, eğer bir yayınevi soruları ÖSYM’den önceden aldıysa, bunun izlerini silmemeleri, delillerin karartılmaması için tedbiren neredeyse her suçta uygulanan gözaltı uygulamasının yapılması beklenebilirdi.
Demek ki dokuz gün sonunda elde kimseyi gözaltına aldırmaya yetecek kadar bir veri yok.
Peki bir ÖSYM başkanının başını ve 1.5 milyon insanın parasını ve saatlerini yiyen skandalla ilgili soruşturmada dokuz günün sonunda elde ne var?
Büyük bir sessizlik. Kimse açıklama yapmıyor.
Sadece medyaya verilen bir haber kadar biliyoruz:
“KPSS soruşturması derinleşiyor.
Sınavdan önce sızdırıldığı iddia edilen 20 soru uzmanlarca incelendi.
Konuya ilişkin hazırlanan ön rapora göre şüpheli 13 soru var.
Genel Yetenek-Genel Kültür ve Eğitim Bilimleri sınavında çıkan sorular ile sınavdan önce sosyal medyada yayınlanan sorular karşılaştırıldı.
Uzmanlarca yapılan incelemede 3 sorunun birebir aynı olduğu tespit edildi.
Bu soruların cevap şıklarının örtüştüğü de ortaya çıkarılırken, 10 sorunun ise benzerlik gösterdiği kaydedildi.
Soru benzerliğinin tesadüf mü yoksa bir sızıntıdan mı kaynaklandığına ilişkin incelemenin halen devam ettiği bildirildi.”
Yani “38 soru birebir aynı”, “20 soru birebir aynı” diye başlayan iddialarda dokuz gün sonunda birebir aynı olduğu tespit edilen soru sayısı 3’e kadar düşmüş durumda.
Yani 20 yıldır KPSS sınavları için öğrencilere kitap satan, dershaneler işleten bir yayınevi ve ÖSYM’deki işbirlikçileri sadece 3 soru için bütün birikimlerini heba ederek bunca riske girmişler!
Zaten sınavın iptal edilmesinin ardından artık kimse KPSS skandalından bahsetmiyor.
Cemaatler arası kavga, MHP-cemaat çekişmesi, arkasında FETÖ var tezleri unutuldu.
Dünkü ve bugünkü gazetelere, önceki akşamki televizyon tartışma programlarına bakılırsa sanki KPSS skandalı diye bir şey hiç yaşanmadı.
Hazır ortalık sakinleşmişken gelin olayın başına geri dönüp, bu “skandal” iddialar nasıl yayıldı sorusuna bir cevap arayalım.
KPSS ile ilgili şaibe iddiaları ilk olarak 2 Ağustos günü sosyal medya üzerinden dillendirilmeye başlandı.
İddiayı yüksek sesle medyaya taşıyan CHP Ankara Milletvekili ve TBMM Milli Eğitim Komisyonu üyesi Yıldırım Kaya oldu.
Kaya, bir video çekerek, sosyal medya hesaplarından paylaştı:
“Şöyle bir tesadüf olamaz. Bir yayınevinin soru kitapçığında 20 sorunun 20’si de sınavda tıpatıp aynı çıktı. Burada bir adaletsizlik yok mu? Bir yayınevi 20 sorunun 20’sini de nasıl oluyor da tutturabiliyor? ÖSYM, MEB, YÖK soru kitapçığında çalınmasında şaibelidir. Daha önce FETÖ elamanları soruları çalıp yandaşlarına verdi dediniz. Şimdi FETÖ de yok. O zaman bu sorular nereden çıktı?”
Video kısa sürede ANKA, Tele1 gibi muhalif mecralarda haber oldu ve hızla yayıldı.
Bu arada aynı gün İYİ Parti Adana Milletvekili ve Türk Eğitim Sen başkanıyken 2010 KPSS sınavında soruların sızdırıldığını ilk ortaya çıkaran isim olan İsmail Koncuk, 20 soru iddiasını 38 soruya çıkardı:
“KPSS’de bir yayınevinin yayınladığı kitapçıkta bulunan 38 sorunun aynı şekilde sorulduğu iddiaları var. Bir kaç soru tolere edilebilirdi ancak 38 soru mutlaka açıklanmalıdır.”
Peki, iki milletvekilinin iddialarının kaynağı neydi?
Tweetlerinde ve çıktıkları yayınlarda paylaştıkları görsellere bakılırsa iki milletvekilinin iddialarının kaynağı ortaktı:
Bir Instagram hesabının paylaştığı storyler…
Tarihnotlarım2022 adlı bu hesabın sahibi profilinde yazdığına göre Gazi Üniversitesi’nde yüksek lisans yapan bir tarih öğretmeniydi.
Hesabı inceleyince esas ilgi alanının KPSS sınavları olduğu anlaşılıyor.
Hesapta çeşitli yayınevlerinin kitap tanıtımları, soru örnekleri yer alıyor. Bir çeşit bir KPSS ınfluenceri denebilir hesaba.
Dikkatli bakınca aslında bu hesabın “sorular birebir aynı” iddiasına delil olarak paylaştığı capslerin başka bir Instagram hesabından alındığı görülüyor.
yasinhocan adlı Insragram hesabını yöneten kişi yani Yasin Yıldız da bir öğretmen.
Vatandaşlık ve Öğrenme Psikolojisi öğretmeni.
Ve Yediiklim Yayıncılık yazarı.
KPSS sınavı 60 soruluk Genel Yetenek ve 60 soruluk Genel Kültür testlerinden oluşuyor.
Genel Yetenek Testi içinde 30 Türkçe ve 30 Matematik sorusu var.
Genel Kültür Testi içinde ise 27 Tarih, 18 Coğrafya, 9 Vatandaşlık ve 6 Güncel sorusu bulunuyor.
Yasin Yıldız, Yediiklim’in bu 15 soruluk testte çıkan sorularla ilgilenen, örnek soru üreten öğretmeni.
Her şey aslında Yasin Yıldız’ın sınavdan bir gün sonra 1 Ağustos günü Instagram hesabından yaptığı bir yayınla başlıyor.
Yasinhocan’ın hesabında çözülen sorular bir gün önce KPSS Genel Kültür Testinde sorulmuş vatandaşlık ve güncel bilgiler sorularının aynıları.
Ama soruların yanında Yediiklim logosu görülüyor.
tarihnotlarim2022 hesabı bu yayından capsler alarak iddialarına başlıyor:
Aslında sadece şıklar aynı değil, KPSS testindeki soruların numaraları bile aynı.
49. soru, 52. soru…
Ama tarihnotlarim2022 hesabı herhalde bir miktar da rekabet hissiyle bu tuhaflıktan bile şüphelenmeden yayınlarına devam ediyor.
Onun başladığı yayınlara başkaları da ekleniyor.
Böylece ortaya, haberlerde aynen sorgusuz kullanılacak, “KPSS soruları tıpkısının aynısı Yediklim Yayınlarının testinde çıkmış” capsleri ortaya çıkıyor.
Soruların altında yazan cevap şıkkı bile kimseyi şüphelendirmiyor.
Gerisini teyit.org’un kapsamlı incelenmesinden okuyalım:
“Yasinhocan” isimli Instagram hesabında bu sorular ve yanıtları detaylıca paylaşılmış. Fakat dikkat edilirse, soruların altında doğru cevaplar da yer alıyor. Teyit, konuyla ilgili Yasinhocan isimli Instagram hesabının sahibi, öğretmen Yasin Yıldız’a ulaştı, ancak henüz yanıt alamadı. Fakat buraya bir not düşmemiz gerek. Yasin Yıldız hesabında yer alan soruların 2022 KPSS’de çıkan sorular olduğunu, bu soruları sınavdan sonra çözümleriyle birlikte verdiklerini söylüyor. Yani soruların sıra sayısına kadar aynı olmasının nedeni, ÖSYM kitapçığının kullanılıyor olması. 2022 KPSS soruları ve çözümleri yalnızca bu yayınevinde yok. 1 Ağustos 2022’de bir YouTube kanalında matematik sorularının tamamı yer almış ve öğretmen soruları tek tek çözmüş. Yani sınavdan sonra sorulara ulaşabilen yayınevleri ya da öğretmenler, öğrencilerin yanıtlarını değerlendirebilmesi için böyle yayınlar yapıyor.”
O yayınlardan biri teyit.org’un linkini verdiği KPSS Matematik sınavında çıkmış soruların çözüldüğü 1 Ağustos tarihli başka bir hesabın YouTube yayını.
Peki, yayınevleri sınavda çıkmış soruları nereden buluyor?
Tabii ki ÖSYM’nin internet sayfasından.
“Soruları çaldılar” capslerine dikkatle bakıldığında da görülebileceği gibi ÖSYM, sınavlardan sonra sayfasındaki “Aday İşleri Sistemi” adlı bir alan üzerinden sınava girenlere soruları ve cevapları açıyor.
Bunun için sadece aday şifrenizle sisteme girmeniz gerekli.
Yayınevleri ve KPSS sınavları üzerine çalışan şirket ve kişiler de sınavlardan sonra soruları ve cevapları buradan alıp yayınlıyorlar.
Tam burada kafaları karıştıran yere geliyoruz.
yasinhocan hesabından paylaşılan KPSS sorularının kenarında Yediiklim logosu görülüyor.
Peki o logonun orda ne işi var?
İlk günkü kargaşa içinde iyi bir gazetecilik yapan Muhammed Vefa, ulaştığı Yasin Yıldız’a bunu sordu:
“Sınav sorularının Yediiklim matbaasında basılması gibi bir durum söz konusu değil. Sınavdakilere benzer sorularımız da yok. Diğer yayınevleri de telif hakları nedeniyle soruları kendi logosuyla basıp çözdü.”
Zaten dikkatli bakıldığında ÖSYM’nin sadece doğru cevap şıkkını verdiği, Yediiklim’in KPSS soruları ve cevapları için hazırladığı kitapçıkta doğru şıkkın açıklaması için de bir paragraf ayrıldığı görülüyor.
Zaten ömründe bir kere bile test kitabı çözenler, cevabının hemen sorunun altında olduğu bir test olmayacağını bilirler.
Yani Yediklim sınavdan sonra ÖSYM’den soruları almış, onlara cevapların açıklamalarını ekleyerek kendi logosuyla bir kitapçık hazırlamış, vatandaşlık hocası da Instagram hesabından bu kitapçık üzerinden soruların cevaplarını anlatmış.
Bir süre sonra sadece soruların ve şıkların değil, soru numaralarının bile aynı olduğunu fark edenler, bunun önceki gün çıkmış KPSS sorularının çözüm videosu olduğunu fark etmiş.
Uyarılarla bunu fark edenlerden biri de iddianın ilk sahibi olan tarihnotlarım2022 adlı hesap olmuş.
Daha sonra attığı süreç nasıl oldu notunda ilk yaptığı hatayı şöyle anlatmış:
“Şöyle oldu hocaların paylaşımı gerçek sorular sanıldı çünkü biz ÖSYM sorusu çözüyoruz demediler. Yediiklim yazıyordu üzerinde. Grubumuza atıldı bu. Sonra da yok aynı değildir denemelere bakalım dedik. Denemeye giren arkadaşlarımdan istedim. 2 tane aynı soru gördük paylaştım. Telegram gruplarında duyurduk. Duyulunca duyan arkadaşlar elindeki kitaplara denemelere baktılar, bulduklarını bana gönderdiler. Herkes sahip çıktı. Ben asla bu kadar sesimi duyuracağımı düşünmedim.”
Sınavı iptal ettirecek iddiayı ilk paylaşan kişi bile çözülen soruların aslında KPSS’de çıkmış sorular olduğunu fark etmişti ama iş işten çoktan geçmişti, capsler, iddialar “20 soru tıpatıp aynıymış” diyerek dolaşıma girmişti bile.
Bu kez ilk iddiası yanlış çıkan instagram hesabı ve onun harekete geçirdiği konunun ilgileri, bu kez Yediiklim’in eski deneme sınavları ve soru kitapçıklarından KPSS’de çıkmış soruların aynısı ya da benzeri sorular aramaya başladılar.
Bulmaları çok zor olmadı.
120 KPSS sorusu için yıllardır yüzbinlerce örnek soru üretmiş bir yayınevi vardı karşımızda.
Yayınevinin yaptığı denemelerden, hazırladığı test kitaplarındaki binlerce soru arasından KPSS 2022’de çıkmış sorulara benzeyen altı soru bulundu.
Teyit.org “aynısı” diye paylaşılan bu soruları da tek tek inceledi:
“Altı sorudan beşinin formülasyonları değişse de içeriğinin aynı olduğu görülüyor. Bazı ifadeler farklı kurgulansa da, sorulardan birinin yanıt seçeneklerinin tümü, birinin dördü, birinin üçü, kalan ikisinin ikisi içerik olarak aynı.”
Tıpatıp aynı demeye en yakın olan sadece bir matematik sorusu vardı.
Yine teyit.org’dan okuyalım:
“Yayınevinin Türkiye genelinde yaptığı 14. denemede genel yetenek bölümünde yer alan 35. soru (solda), 2022 KPSS’de sorulan 34. soru (sağda) Soru aynı. ÖSYM’nin soru içine parantez eklediği görülüyor. Soruda kullanılan rakamlar, işlem ve yanıt aynı. Fakat yanıt şıkları farklı kullanılmış.”
Peki bu soru nasıl bu kadar benzer olabilmişti?
Soruyu hazırlayan Yediiklim Yayıncılık matematik öğretmeni Mehmet Bilge Yıldız bu soruya basın toplantısında şöyle cevap verdi:
“Biz soruları, ÖSYM’nin geçmiş yıllarda yaptığı sınavlara bakarak onlara paralel olarak hazırlamaktayız. Bu soruyu herkes açıp bakabilir. 2015 yılında ÖSYM’nin yaptığı sınav şu anda ÖSYM’nin sitesinde bulunuyor. LYS 3. Soru, bu soru. O sorunun çok benzeri sadece rakamları farklı olan bir sorudur, benim yazdığım soru. Özel bir soru tarzı değildir. İsteyen herkes bakabilir. Matematik bilen herkes bunu anlayacaktır. Biz bunun gibi yüzlerce hazırlıyoruz. Bir tanesinin denk gelmesi gayet hayatın akışında olan bir durumdur. Bu tarz sorular birçok yayınevinde mevcuttur.”
Gerçekten de ÖSYM’nin sitesine girip 2015 yılı LYS sınavının 3. sorusuna baktığımızda KPSS’deki sorunun rakamları değiştirilmiş tıpatıp benzeri çıkıyor karşımıza:
Yani aslında ÖSYM, 2015 LYS’de sorduğu bir sorunun çok benzerini 2022 KPSS’de sormuş. Yediiklim’in Matematik öğretmeninin yaptığı tek şey ise 2015’deki çıkmış sorunun benzerini üretmiş olmak ve rakamı tutturmak. .
Sorular çalınmışa örnek gösterilen başka bir benzer soru da 2021 yılında basılmış MEB’in tarih öğretmenleri kitabındaki bir sorunun benzeriydi.
Onu da yine teyit.org tespit etmiş:
“Yayınevinin YouTube kanalında çözdüğü soru (solda), 2022 KPSS’de sorulan üçüncü soru (sağda)Farklı ifade edilmiş olsa da sorular içerikçe aynı. Yanıtlarda ise bir seçenek farklı gözüküyor. Diğerleri içerikte aynılar. Ancak bu soru yayınevinin dışında Milli Eğitim Bakanlığı’nın dokuzuncu sınıf tarih kitabında da aynı şekilde yer alıyor. Bu kitabın basım yılı 2021.”
Başka bir sorunun ilk kaynağı ÖSYM’in 2021 Dikey Geçiş Sınavı, bir diğerinin ki başka bir MEB kitabı.
Yani KPSS 2022de ÖSYM önceki sınavlarında sorulmuş ya da MEB’in öğretmenlere hazırladığı kitaplarda yer almış altı sorunun benzerlerini sormuştu.
Yediiklim yayınları da ÖSYMnin eski sorularından ve MEB kitaplarından sorular alıp, benzerlerini ürettiği için ortaya bir zincirleme benzerlik çıkmıştı.
Yediiklim Yayınevinin sahibi Münir Çelik bu benzerlikleri şöyle açıkladı:
“Ülkemizin gündemini son 3 gündür meşgul eden KPSS soruları çalındı, sızdırıldı, alındı gibi durumlarla kamuoyu çokça meşgul olmuştur. Biz ÖSYM’nin yaptığı sınavlara konu, soru, yaprak test, Türkiye geneli deneme hazırlamaktayız. ÖSYM’nin 120 tane genel kültürden soracağı soruya hocalarımız, ÖSYM geçmiş yıllarda ne sormuş, hangi konulara ağırlık vermiş, önümüzdeki yıl hangi konuları sorabilir diyerek beyin jimnastiği yapıyoruz ve soruları hazırlıyoruz. Bu sorular geçmiş yıllardaki sorulardan esinlenerek hazırlanmaktadır. Gündemde bulunan sorular kimseye özel olarak hazırlanmış sorular değildir. Bunlar Türkiye’nin her iline gönderilen ve herkese açık olan sorular. Dileyen istediği şekilde bu deneme sınavlarına girebilir. Herhangi bir kişiye özel olarak hazırlanan sorular değildir. Kitaplarımızı isteyen herkes bütün kitabevlerinden ve internet sitelerinden alabilir. Gizli saklı hiçbir şey yoktur. 2003 yılından beri bu firma bu işi yapmaktadır. Birçok diğer yayınevleri gibi bu işi yapmaktayız. Sosyal medyada dolaşan 20 tane noktası, virgülüne kadar aynı denilen soru asılsızdır. Böyle bir soru yoktur. Olması da mümkün değildir. Hayatın gerçeklerine aykırıdır.”
Yayınevinde tarih öğretmenliği yapan ve tarih sorularını hazırlayan Ahmet Uğur Karakuzan ise şöyle dedi:
“Bu sorular Yediiklim Youtube kanalında, Milli Eğitimin kaynaklarından yararlanılarak bütün öğrenciler yararlansın diye yayınladığım sorulardır. Yayınladığım videoda da şu cümleleri kullandım; ‘ÖSYM, MEB’i sever. Bunlar, MEB kitaplarından esinlendiğim sorular.’ Ben bu videoyu mayıs ayında yayınladım. Öyle el altından kimseye vermedim. Yediiklim’e kayıt olmaya da gerek yok, Youtube’ya giren herkes bu videoyu izleyebilir. Bu bizim deneme sınavımızda değil. Benim kendi gönlümden kopan mini deneme serimdir. Zaten en çok oradan soru geliyor, çünkü kamuoyu yanlış bilgilendiriliyor. Ahmet Karakuza 20 soruyu nasıl yakalar. Evet yakalarım ama 20 soruyu değil. Benim öyle bir yeteneğim yok. Biz MEB kitabındaki soruyu aldık, yüzde 20 revize ettik ve mayıs ayında Yediiklim Youtube kanalında herkese açık bir şekilde koyduk. Bu videoyu 11 bin kişi izlemiş. Kim izledi ben de bilmiyorum. Bu sorular sınavda çıktı diye benim ne gibi bir art niyetim olabilir. MEB kitabından esinlenip soru yazdım ve bu sorular da ÖSYM tarafından kullanıldı. Burada gerçekten mağdur olanın belirlenmesini kamuoyunun vicdanına bırakıyorum.”
Açıklamaları tamamı bu linkte
Ama KPSS sorularının çözüm videosunda tıpatıp soruları, benzer sorular artık iç içe geçmişti.
Bir Instagram hesabının storylerindeki capsler kısa süre sonra önce bazı siyasetçilerin, sonra bazı gazetecilerin en son da muhalefet liderlerinin önüne kadar gelmişti.
Siyasetçiler, gazeteciler ayrıntılarla ilgilenmeyip “sorular tıpatıp aynı” korosuna katılınca, liderler de önlerine gelen malzemeyle hemen ikna oldu ve sert KPSS açıklamaları art arda gelmeye başladı.
1.5 milyon insanın girdiği bir sınavda soruların sızdırıldığı iddiası seçimlerde 10 ay kala hiçbir siyasetçinin kaçırmak istemeyeceği bir fırsattı.
İktidar da bu fırsatı muhalefete vermek istemedi.
Cumhurbaşkanı Soçi dönüşü uçakta açıkça bunu söyledi:
“FETÖ’cü grup mu desek; 6’lı masa mı desek; bir de masanın altı var, yedi… Şimdi dikkat ederseniz, aynı anda hepsi adeta aynı cümlelerle, aynı kelimelerle bunu tanımlamaya çalıştılar. Yani biz orada boşta bulunsak veya boşluğa düşsek bunu seçime kadar satacaklardı. Çünkü gençleri nasıl aldatırız gayreti içerisindeler. Tabii bu tutmadı. Çünkü biz durumu gördük. Durumu gördükten sonra, ben ÖSYM başkanı olan arkadaşımızı da bir zan altında bırakmak istemem ama soruşturmaların hayırlı bir netice vermesi noktasından hareketle kendisini görevden almak suretiyle oraya hemen, 24 saati bulmadan bir arkadaşımızın atamasını yaptık. Bu atamayla beraber de hemen ekibini en güzel şekilde kurması için talimat verdik. Üst düzey de bir ekip oluşturduk ve bu ekiple çalışmalarına anında başladılar. Atamayı yaptığımız gibi çalışmayla da hemen ertesi sabah çıktı basın toplantısını yaptı ve önümüzdeki ayın 17’sinde de süreci başlatma kararını aldık. Sınavı iptal edilenlerden herhangi bir ücret talebi de kesinlikle olmayacak. ÖSYM, bundan sonraki süreci, kademeleri de inşallah en güzel surette devam ettirerek, şaibeleri de ortadan kaldırarak yoluna devam edecek.”
Yani Cumhurbaşkanı dedi ki; sınavı iptal etmesek muhalefet bir buçuk milyon insanın girdiği sınavı seçime kadar kullanacaktı, biz de onlara bu kozu vermemek için iptal ettik.
Peki ortada bir ihmal, usulsüzlük, kopya, soruların sızdırılması var mıydı?
Bu cevaptan anlaşıldığı kadarıyla Cumhurbaşkanına bile ulaşmış henüz somut bir bilgi yok.
Üstelik görevden alınan ve bir nevi töhmet altında kalan eski ÖSYM başkanı için de Cumhurbaşkanı “Ben ÖSYM başkanı olan arkadaşımızı da bir zan altında bırakmak istemem ama” diye şerh düştü.
Cumhurbaşkanı cevabının başında FETÖ’den bahsetti çünkü soru şöyle sorulmuştu:
“KPSS iptal kararınızın detayını merak ediyoruz. Bununla birlikte son duruma ilişkin bilgi verebilir misiniz? FETÖ parmağı var mı? Sosyal medya tarandığında, bakıldığında resmi olarak parmağı olmasa da hükümetle gençleri karşı karşıya getirmek isteyen bir FETÖ’cü grubun varlığı çok aşikar görülüyor.”
Soruyu soran gazeteci en azından gençleri kışkırtanın FETÖ olduğunu söyleyerek bir aferin almaya çalışmış ama anlaşılan Cumhurbaşkanı için artık FETÖ suçlaması o kadar heyecan verici değil.
O topu altılı masanın sahasına atmak istiyor.
Ne de olsa seçime on ay kala esas dert artık onlar.
Peki şu ana kadar ortada bir örgüt, FETÖ ya da başka bir cemaatin izi çıktı mı?
Hayır.
Şu ana kadar Yediklim ile FETÖ arasında kurulabilen tek ilişki KHK’lı bazı öğretmenleri soru üretme işinde çalıştırmış olmaları.
Bunun dışında yayınevinin sahibinin eski Savunma Bakanı Fikri Işık olduğu iddiası, yayınevini İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun ziyaret ettiği ve yayınevinin bu fotoğrafı afişlerinde kullandığı iddiası da yalan çıktı.
Bu arada pek çok haberde 2010 KPSS sınavının zaten 2010’da iptal edildiği, ÖSYM eski başkanı Ali Demir’in o iptalden sonra ÖSYM’nin başına getirildiği, onun döneminde ÖSYM sınavlarında ekstra güvenlik önlemleri alındığı, hakkında sınavlarda soru sızdırma ya da örgütü üyeliği gibi somut bir iddianın olmadığı için tutuksuz yargılandığı da unutuldu.
Benzer olan soru sayısının sadece altı olduğu ortaya çıkınca, makas değiştiren bazı muhalif gazetecilerin ileri sürdüğü “acaba ÖSYM başkanına cemaatler operasyon mu yaptı” tezi de birkaç günü kurtarabildi.
Peki dokuz gün sonunda KPSS skandalı hakkında ne diyebiliriz?
En fazla yıllardır onlarca sınav hazırlayan ÖSYM’de soruları hazırlayanların tembellik edip eski sınavlardan kopya çekmeye başladığını.
Belki de artık birbirine hiç benzemeyen soru üretmek de o kadar kolay değildir.
Bütün bunlara bakınca geriye tek bir seçenek kalıyor.
KPSS ile ilgili geçmişte yaşanmış kötü tecrübeler yüzünden, kimse seçimlere on ay kala bir buçuk milyon seçmeni ve ailelerini açık bir adaletsizlik hissiyle karşısına almak istemedi.
Bu yüzden gerçekle kimse ilgilenmeden, herkes üzerine en çok ben gittim yarışına girişti.
Ne iktidar ne de muhalefet bu yarışta arkada kalmak istedi.
Medya zaten çoktan kararını vermişti.
Bir sınav iptal edilmiş çok mu denebilir.
Evet, kimsenin aklında bir şüphe kalmaması için buna değer.
Ama gerçeğin bu kadar kolay harcanabildiği bir toplum bütün sorulara doğru cevap verse de bir faydası olmayabilir.
Yani cevap galiba “e” yani hiçbiri, hatta hiçbir şey…