Ahmet Hakan'ı tanımakta gün geçtikçe zorlanıyorum. Seçim günü sosyal medyada attığım bir tweet'i bahane ederek kanaldaki programını hakaret ve küfürlerle dolu bir şova dönüştürdü. Bunu ilk tepkisine yordum. "Sen de yalancısın, müfterisin, alçaksın Ahmet Hakan" demedim. Hakaretlerine karşılık olarak köşemde sadece "Beni uyarsaydın keşke, özür diler ve düzeltirdim" diye yazdım. Bu kez aynı hakaretleri, köşesinde tekrarlamayı sürdürdü. "Utanmaz, yalancı" diyerek de çeşitlendirdi.
Buna köpek dişleriyle yazı yazmak denir, Ahmet Hakan. Küfür ve hakaretler yağdırarak, geride salyalar bırakarak bir düşünceyi ifade etmiş olmuyorsun. Bir gerçeği anlatmıyorsun. Doğan grubunu ve Ahmet Hakan'ı eleştirebilmek için veya suçlamak için emin olun yalana başvurmaya, çarpıtılmış bilgileri kullanmaya kimsenin ihtiyacı yok. Göz önünde duran doğrular ve gerçekler Ahmet Hakan gazeteciliğini anlatmaya yeter de artar bile. Bütün gazetecilik faaliyetin gerçekçi yalanlar üretmekten ibaret Ahmet Hakan. Bu, Doğan medyasının da başlıca özelliği. Kurnazlık katılmamış, gerçek bağlamından koparılmamış, deforme edilmemiş, çarpıtılmamış, manipüle edilmemiş tek bir söze, köşe yazısına, habere rastlamak mümkün mü gazete ve televizyonlarınızda?
"Biz tarafsız gazeteciyiz, onlar paçavralarda çalışıyorlar" demiş olman gerçeklerle bağının ne kadar zayıf olduğunu gösteriyor. Dürüst gazetecilik taslayacağın en son yer Hürriyet gazetesi ve CNNTürk ekranlarıdır Ahmet Hakan. Manipülasyonun, şantajın, iş takipçiliğinin, siyasal komploculuğun, darbeciliğin amiral gemisindesin şu an.
Asıl işinizin kamuoyunu tarafsız ve doğru bilgilendirmek olduğunu söylemeyin; çünkü bu ülke, manşetten vurduğunuz, yaraladığınız, öldürdüğünüz siyasetçi ve sanatçılarla dolu. Bir yalanı gerçeklik kılıfına büründürme becerisi insanı gazeteci yapmaz. Hele dürüst biri hiç yapmaz.
Hükümet devirmeye soyunmak, seçilmiş liderleri ölüm imalarıyla korkutmak gazetecilik faaliyeti değil Ahmet Hakan. Vatandaşları bir partiye karşı ayaklandırmaya çalışmak, sokak şiddetini kışkırtmak, seçimde hangi partiye oy vereceğini dikte etmek kamuoyunu tarafsız ve doğru bilgilendirme işine girmiyor.
Doğan grubu ve Ahmet Hakan gazeteciliğinde her şey var, kabul ediyorum. Büyük bir medya kartelinden bahsediyoruz burada. Ama tek bir şey yok sizde; tarafsızlık ve dürüstlük!
Koskoca bir televizyon kanalının canlı yayınında tarafsız ve dürüst gazetecilik söylevleri eşliğinde, ahlak gösterisi yaparak bana küfür ve hakaretler yağdırmak bırakalım gazeteciliğe, adamlığa sığmaz Ahmet Hakan. "Sen alçaksın" demiyorum Ahmet Hakan ama maalesef adam bile değilsin.
Gerçeklik ambalajına sokup paketlediğiniz yalanları gazetecilik diye pazarlayabilirsiniz. "Dürüst televizyonculuk yapıyoruz" diyerek sergilediğiniz orta oyununu teşhir etmeye devam edebilirsiniz. Burası demokratik ve özgür bir ülke. Herhangi bir partiyi desteklemeye de, karşı çıkmaya da herkes kadar hakkınız var. Ama gazetecilik kisvesi altında çevirdiğiniz siyasi dolapları bize "tarafsız yayıncılık" ve "dürüst gazetecilik" diye sunmayın. Böyle davrandığınız sürece karşınızda hep gerçekleri bulacaksınız. Belki ben yakandan düşerim Ahmet Hakan ama gerçekler peşinizi bırakmaz.
Son söz: Yeterince gerçeğe sahipsen zaten küfre ve hakarete, arkadan hançerlemeye, canlı yayında linç yapmaya, fırsatçılığa ihtiyacın olmaz.