HDP'nin seçim bildirisinde her şey var. Ermenistan sorunu, Kıbrıs meselesi, İsrail-Filistin savaşı, Esed, IŞİD ve Avrupa Birliği ile ilişkilere kadar her konuda bir görüşe yer verilmiş. Kaçak elektrikten toplu taşımaya, asgari ücretten bedava internete, Diyanet İşleri'nden HSYK'ya, Cumhurbaşkanlığı'nın yetkilerinden belediyelerdeki idari yapıya kadar her başlığa rastlayabilirsiniz, seçim bildirgesinde. Ancak HDP bildirisinde olmayan bir şey var; terör! HDP'nin oy aldığı bölgenin en önemli sorunu terör değil mi? PKK, Güneydoğu'da Kürtlerin hayatını cehenneme çevirmiş durumda; seçmenin en önemli problemi bu değil mi? Teröre dair tek bir başlık olmaz mı bir partinin seçim beyannamesinde? HDP, iktidara gelirse teröre karşı nasıl önlem alacak? Ya da iktidar ortağı olursa PKK'ya karşı sürdürülen operasyonların neresinde duracak?
HDP, iktidara geldiklerinde silahların susacağı ve PKK'yla müzakere masasına dönüleceği garantisi de veriyor. Hatırlayanlar bilir; Demirtaş, 7 Haziran öncesi seçmene "PKK'ya silah bıraktıracağı" sözünü verdi. Ama seçimlerin ardından Türkiye, büyük bir terör dalgasıyla karşı karşıya kaldı. Üstelik HDP, bu terör dalgasının karşına dikileceğine arkasında durdu. HDP'li belediyeler PKK'yla birlikte Türkiye'yi iç savaşa sürüklemeye girişmedi mi?
Hakkını vermek lazım; HDP'nin seçim bildirgesinin bir yerinde "terör" lafı geçiyor; ne var ki, o da "Terörle Mücadele Yasası"nı kaldırma vaadi! Evet; HDP'nin vaadi, terörü kısıtlayacak birkaç yasayı da tümden ortadan kaldırmak. Sonrasında ülkenin neye sürükleneceğini tahmin etmek zor değil. Terörle Mücadele Yasası kalktığında, güvenlik paketi askıya alındığında olsa olsa Türkiye daha büyük bir felakete sürüklenir. 1990'larda terörle mücadele yasalarının terörün önüne geçemediği gibi, terör örgütlerini daha da azdırdığı değerlendirilirdi. Bu da siyasi ezberlerden biri.
2000'lerin Türkiye’si, demokratikleşmenin terörü ortadan kaldırmadığını gösterdi. Terörle mücadele ekonomik, sosyal, siyasi, diplomatik, psikolojik ve güvenlik boyutları olan çok yönlü bir mücadeleyi gerektiriyor. Ama öncelikle devletin sağlam bir güvenlik politikasına sahip olması lazım. Teröre karşı gösterilecek en küçük bir zaaf bu ülkeyi Suriye'ye, Irak'a çevirir. HDP'ye kalsa Türkiye zaten çoktan Suriye'ye dönüşmüştü. Ayrıca HDP'li belediyeler değil mi yollara mayın döşenmesine yardım eden? "Cizre'de Türkiye'ye karşı iç savaş yürütüyoruz" diyen? HDP Sözcüsü daha dün "Gerekirse iç savaşı tartışırız" demedi mi?
Bu yüzden HDP'nin seçim bildirgesinin ciddiye alınacak bir yanı yok. Kaldı ki, kendilerinin bile seçim bildirgesini açıklarken içten içe seçmenlerle alay ettiklerini, dalga geçtiklerini düşünüyorum. Türkiye terörle kavrulurken, PKK neredeyse her gün onlarca canımızı alırken, Güneydoğu'da hayat cehenneme dönmüşken, HDP'nin kalkıp "Seni diktatör yaptırmayacağız" diyerek Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı seçim kampanyasının hedefine koyması bariz bir siyasi ahlaksızlık örneği. PKK'yı es geçip, terörü görmezden gelip Cumhurbaşkanı'nı hedef yapmak Türkiye düşmanlığından başka bir anlama gelmiyor. Bu seçim bildirisi, HDP'nin terörün yanında nasıl saf tuttuğunu göstermesi bakımından da ayrıca ibretlik.