spot_img

İHH

En son söyleyeceğimi ilk söyleyerek başlayayım:

Türkiye'nin İsrail ile ilişkilerini geliştirmesi son derece doğru ve olumlu bir gelişmedir.

Lakin bunu yaparken, züccaciye dükkânındaki bir fil hoyratlığına varmadan davranmak mümkün.

İktidara yakın bazı "kanaat önderlerinin" Mavi Marmara ve İHH konusunda, sadece İslamcıları değil, tüm Türkiye'yi şoke eden bazı ifadeleri real politik ile bile açıklanamaz.

Türkiye'nin uluslararası sularda, vahşi bir baskınla kaybettiği vatandaşlarının aziz hatırasına yapılan bu hakaretlerin toplumda meydana getirdiği antipati bir yana, bu tür bir yaklaşımın dış politikada bir getirisi de yoktur.

Bunu açalım:

Dış politika açısından İsrail'le ilişkileri düzeltirken, özellikle Suriye meselesinde Türkiye'nin yüz akı yardım çalışmaları yapan bir kurumun itibarını zedelemenin kime ne faydası var?

İsrail'de kabinedeki iki bakanın imzalamayı reddettiği bir anlaşma konusunda Türkiye'de de farklı tepkiler olmasından tabii ne var?

Bu farklı görüşleri Türkiye'nin demokratik gücü olarak görmektense, ötekileştirmeyi seçen bir dilin bize ne faydası var?
 

- Advertisment -