“Öyle yumuşatacağım,
Öyle arıtacağım ki huyumu husumu,”
Diyor yaşlı münzevi,
“İki avuç balçık kalacağım sonunda
İki avuç kara balçık
Çömlekçinin çarkında.
Sonra, kollarımı sıvayıp,
Gözü de, gönlü de daha az yoran
Ve içine konan sirkeyi
Şaraba çevirmesini bilen
Bir testi yapacağım, toprak bir testi
Kendi elimle kendi çamurumdan,
Ve elli yıldır kafamda gezdirdiğim
İnce şeyleri, özgün şeyleri
Ona boşaltacağım
Kalbe göz, akla kanat olmasını bilen
Keskin mi keskin
Bir şaraba çevirsin diye.”
6 şubat 2015
Büyük Şeyler
Keçi yollarıyla başlar,
Fazla çiğnenmemiş partikalarla,
Büyük sanatın da,
Büyük düşüncenin de yolu
Ve insanın içinde dolaşır durur,
Göğün yedinci katına
Yahut yerin yedi şehir altına
Ulaşıncaya kadar.
6 şubat 2015
Korkuyorum
Sözün büyüsünden korkuyorum,
Verdiği sarhoşluktan korkuyorum;
Yazdıklarıma yalan karışır
Diye korkuyorum,
Kendimden korkuyorum,
Yalan kokan tek sözcük
Girerse bir tek dizeye,
Yalana boyanır diye korkuyorum,
Öteki bütün yazdıklarım,
Bütün yaşadıklarım.
7 Şubat 2015
‘Acı Otlar’ Kitabı