Ana SayfaYazarlarKatilleri ayırmak

Katilleri ayırmak

 

Gaziantep’teki patlamayı ilk duyduğumda ne olduğunu anlayabilmek için haber kanallarını geziyordum. Bir haber kanalında sunucu canlı bağlantı kurduğu yerel muhabire düğün sahibinin kim olduğunu soruyordu. Aslında mantıklı bir soruydu bu, katillerin kim olabileceği üzerinde bir fikir yürütebilecekti böylece. Düğün sahibi kim bilmiyorum hâlâ. Çok da önemi yok bunun, cenazeler hepimizin. Çoğu çocuk 54 canın gittiği bu alçakça saldırıya hepimizin cenazesi diye bakarsak, katiller arasında da ayrım yapmamış oluruz.

 

Katillerin kim olduğunun hiçbir önemi yok. Kına gecesini kana bulayacak kadar alçalan, çocuk katiller yetiştiren bir örgütün ideolojisi de olmaz, inancı da. İnsanlığa düşmandır onlar öncelikle. Tek dertleri sadece halkı terörize ederek ses getirmekte değil, kanlı eylemlerle bu coğrafyada yaşayan insanları teslim alma isteğidir. Korku yayarak alçakça cinayetlerle insanları teslim almak isteyen bu halk düşmanlarına teslim mi olacağız? Herkes bu soruyu kendine katiller arasında ayrım yapmadan sorsun.

 

15 Temmuz’da ülke tarihinin en kanlı darbe girişimini yaşadık. Uçaklara, tanklara, bombalara direndi bu halk. Yüreğini, bedenini ortaya koydu, yine de teslim etmedi memleketini hain FETÖ’cü darbecilere. Darbeyle parçalamayı düşündükleri memleket, bu hainlerin isteklerinin aksine daha da bütünleşti. Düşüncesi ne olursa olsun başka memleketleri olmayan insanlar birbirine yakınlaştı. Özgür yaşayacağı vatanını kaybetmeme adına safları sıklaştırdı ülkenin insanları…

 

Darbeciler defedilir edilmez PKK devreye sokuldu bu kez. Ne de olsa bazıları için ‘ailemizin cici katil örgütüydü’ PKK. Yaptıkları her alçak eylem birileri tarafından ‘ama’larla meşrulaştırılmıştı çünkü. Meşruiyetini kaybeden ve giderek halkından uzaklaşan PKK, içinde sivillerin olduğu kanlı eylemlere başladı yeniden. Diyarbakır, Van, Elazığ ve Bitlis’te aralarında çok sayıda sivilin olduğu insanları katletti. PKK bu kanlı cinayetleriyle aslında Kürt halkının hakları için savaşmadığını da gösterdi dosta düşmana… Bu eylemler bir tükenişin halktan kopuşun göstergesiydi. ‘Devrimci Halk Savaşı’ adı altında savaş başlatan ve kaybeden PKK, bölgede yaşayan halka acı ve göç verdi. Yerlerinden yurtlarından oldu insanlar… Halk tabanını giderek kaybeden ve kanlı bir örgüt olma yolunda hızla ilerleyen PKK, bu eylemlerinin giderek artıracaktır. Efendileri öyle istediği sürece.

 

Katiller en çok karşı katilmiş gibi görünenlere ihtiyaç duyar. Karşı katillerden beslenirler, varlıklarıyla can suyu olurlar birbirlerine. IŞİD de böyle bir örgüt işte. PKK’ya can suyu verdi bir şekilde. Bir kına gecesini ‘çocuk bombacıyı’ patlatarak kana buladı. Hangi inanç, hangi dava çocuk ve kadınların çoğunlukta olduğu bir yeri kana bular. Bundan kendine bir haklılık çıkarır. Aynı merkezden yönlendirilen iki ayrı katil örgütü karşılıklı beslemekten başka ne amacı olabilir böyle alçakça yapılan bir katliamın. Katillerden katil mi beğeneceğiz şimdi biz.  

 

Gaziantep’te bombalı saldırının yapıldığı mahalleyi gezen Al Jazeera muhabiri Kadir Konuksever, pek çok etnik kökenin bir arada yaşadığından bahsediyor. Suriye’deki iç savaştan kaçanlar da PKK’nın başlattığı hendek savaşlarından kaçanlar da burada hayata tutunmaya çalışıyor. Beşten fazla dilin konuşulduğu mahallede, bir mahalleli bunu kuş cıvıltısına benzeterek “İşte o kuş cıvıltısını vurdular” diyor muhabire. İşte bu hainler sadece çocukları kadınları katletmedi, savaştan kaçan farklı kimliklerin barış içinde yaşıyor olmalarını da katletti. Bunu onarmanın yolu yine bizden geçiyor. O sokakta yapılan düğünün sahibi bu ülkenin insanlarıydı, alçakça saldırıda katledilen bedenlerin sahibi de… 

- Advertisment -
Önceki İçerik
Sonraki İçerik