saklama gözyaşlarını,
Kudüs için yüksek sesle ağla,
saklama gözyaşlarını,
onaltı Ağustos’ta Rabia meydanında
kahpece katledilen fidanlar için
yüksek sesle ağla,
saklama gözyaşlarını,
Gazze’de, Halep’te, Yermük’te,
Musul’da kahpece katledilen
analar için, çocuklar için
yüksek sesle ağla!
yüksek sesle ağla,
rüzgâr da katılsın sana, yağmur da,
dağ taş katısın sana,
çimen çiçek, kurt kuş katılsın,
yüksek sesle ağla, yüksek sesle!
saklama gözyaşlarını,
ağlamayı bilenler arasındasın.
ağlamayı sevenler arasındasın.
saklama gözyaşlarını,
ardından rahmet getiren
gök gürültüsü gibi
yüksek sesle ağla!
ağlamaktan korkma,
saklama gözyaşlarını,
hele erken kocadım diyorsan acıdan
ve uydurmak istiyorsan yine de
benim gibi, adımlarını
dünyanın her yerinden
Kudüs’e doğru esen
gencecik rüzgârlara,
o zaman, yüksek sesle ağla
höyküre höyküre!
yüksek sesle ağla, yüksek sesle
rüzgâra fısıldanan bu kırık türkülerin,
yorgun türkülerin sahibi gibi
birbirine karıştırıp bozmaktan korkma
ağlama sanatıyla şiiri!
gözyaşları sözcüklerden daha iyi anlatır,
daha güzel anlatır,
daha çok şey anlatır,
gözyaşları, türküden de, şiir de
daha ince anlatır,
daha açık anlatır, daha dolaysız
ve daha dokunaklı…
hemen her şeyi anlatır çünkü,
hemen her derdi, gözyaşları,
anlatılmaz olanı da,
anlaşılmaz olanı da,
dermanı ve devası olmayanı da
Tanrı’dan başka…
taşı da delebilir çünkü gözyaşları
ve taş gibi katılaşan vicdanları da.
4 – 18 Ağustos 2014