Hayatta ne yaparsan yap, ne olursan ol; gideceğin iki metrekarelik yerdir. Bunu bildiğimizden olacak ki, ‘Yalan dünya’ diye nitelediğimiz yerden yürüyüp giderken günah ve sevaplarıyla o iki metrekarelik yerde huzuru bulacağımıza inanırız. Çoğunlukla bu yüzdendir ölülere duyulan saygı, mezarlıklara gösterilen hassasiyet. Öldüğümüzde birileri de bizim huzurumuzu kaçırmasın diye…
HDP’nin tutuklu eş genel başkan yardımcısı Aysel Tuğluk’un annesi Hatun Tuğluk 78 yaşında vefat etti. Ankara Batıkent’te İncek mezarlığına defnedilen Hatun Tuğluk, gömüldüğü mezardan çıkarılmak zorunda bırakıldı. Bırakıldı çünkü; yaşlı kadının cenazesine bir grup alçak saldırdı ‘’Buraya gömemezsiniz” diyerek. Bu topraklarda kardeşliği yok edecek birçok kötülük gördüm, duydum. Böylesine de tanık olmak varmış… Bırakın Müslümanlığı ve onun değerlerini, insana ait olan hiçbir değere sığmayan bu alçaklığı her zaman olduğu gibi 3-5 çapulcunun işi diyerek geçiştirecek miyiz? Yakın tarihe baktığımızda birçok kanlı olaylar zinciri 3-5 çapulcunun ‘işi’ olarak başlamadı mı?
Her şeyi bir tarafa bırakalım, Hatun Tuğluk bir anne. Ben bu hayatta eğer gerçek bir saf sevgi varsa; onun da bir annenin çocuğuna duyduğu sevgi olduğuna inanırım. Hele benim gibi annesini çocuk yaşta kaybeden biri için başka bir anlam ve değer taşır anneler… Bir anneyi, yaşlı bir kadını gömüldüğü yerden çıkarılmasına neden olan ‘sözde protestoculara’ insanlık değerleri adına söyleyecek bir sözüm yok. Fakat bu olayın ‘kardeşliğe’ saplanmak istenen bir hançer olduğunu düşünüyorum. Nitekim bu olayın duyulmasından sonra bazı Kürt forum sitelerinde ‘intikam’ yeminleri edilmeye başlanması da bu ateşlenmek istenen fitilin işareti. Son dönemde siyasetten çok, halklar arasındaki ‘nefreti’ yükseltmeye çabalayan PKK yüz tane eylem yapsa bu kadar başarılı olamazdı.
Mezarlığa yapılan vahşice saldırı ve barbarlığın, derin yaralar açmasını önlemek de iktidara düşüyor. Bu iş öyle 15-20 kendini bilmez yaptı denilerek, kapatılacak bir şey değil. Nitekim AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Bekir Bozdağ mezarlığa yapılan saldırıyı kabul edilemez olduğunu söyleyerek lanetledi. İnsan olan herkes gibi…
İktidara ‘lanetlemenin’ ötesinde büyük sorumluluk düşüyor. Küçük bir grubun yaptığı bir saldırı olarak geçiştirilemez. Bu saldırı, her yönüyle açığa çıkarılmalı ki, geçmişte yaşadığımız toplumsal acılar tekrar etmesin…
Bakın, PKK’yı yaptığı eylemler nedeniyle lanetleyebilirsiniz. HDP’yi de PKK’nın ‘nefret’ üreten eylemlerine kalkan olduğu için eleştirebilirsiniz. Fakat hiçbir haklılık, yaşlı bir kadının gömüldüğü yerden çıkarılmasına neden olmaz. Olmamalı…
Ölüm, geride kalanlar için anlamlıdır. Hatun Tuğluk’un cansız bedenine yapılanları kendi canımıza, yakınımıza yapılmış gibi hissedemezsek, buna karşı duramazsak bir arada yaşayamayız. Gerçekten bir arada yaşamak istiyorsak tabii…