Avlaremoz, antisemitizmle mücadele eden ve Türkiye’deki Yahudilerin görünürlüğüne katkıda bulunmak isteyen bir grup gencin kurduğu bir platform.
Sitenin yazarlarından Nesi Altaras, dünkü yazısında internet kullanıcılarının web sayfalarına ulaşım bilgilerini paylaşırken bazı ilginç örnekler verdi.
Kimi internet aboneleri Avlaremoz sitesine nasıl mı ulaşmış?
Google’a “Gülse Birsel Yahudi” veya “Beren Saat Yahudi mi” diye yazmışlar, bu iz sürmenin sonucunda şıp diye Avlaremoz’a düşüvermişler.
‘Kripto-Yahudi’ meraklıları internete sadece ünlü oyuncuları sormamış, siyasetçiler de bu meraktan nasibini almış.
Nisan ayından beri Avlaremoz sitesine ulaşan çok sayıda kişi Google’a şunu yazmış: “Ali Babacan Yahudi mi?”
Bu ilginin sebebi malum. Babacan Mart ayında DEVA Partisi’ni kurdu ve ekranlarda görünür olmaya başladı.
Anlaşılan yıllar sonra Ali Babacan’ı karşılarında bulan bir grup insanın en büyük merakı Yahudi olup olmadığı olmuş.
Mayıs’ta ise daha da ileri gidilmiş, bu defa internette “Ali Babacan’ın halası Yahudi mi?” diye aratılmış.
Bazıları bu sorunun peşinden Avlaremoz sitesine kadar ulaşmış, köken avcılıklarına burada devam etmiş.
Dolaşıma sokulmuş bir Komplo teorisine dayanıyor
Aslında bu kendiliğinden ortaya çıkmış bir merak değil; Babacan’ın adının yeniden konuşulmaya başlamasıyla iktidara yakın sosyal medya hesaplarında, WhatsApp gruplarında dolaşıma sokulmuş bir komplo teorisinden kaynaklanan tahrik edilmiş bir merak:
“Fehmi Koru’nun kardeşi Ali Naci Koru’nun eşi Canan Koru, Abdullah Gül’ün eşi Hayrünnisa Gül ile kardeş çocukları. Fehmi Koru’nun karısı, Ali Babacan’ın halası olur. Ali Babacan’ın halası, Yahudilerin mezarlığı Bülbülderesi mezarlığına defnedilmiştir. Bu ülkede tesadüf yoktur.”
Sosyal medyada binlerce kez paylaşılmış bu komplo teorisinden hareketle Google’da “bülbülderesi mezarlığı ali babacan” ibaresini aratıp Alvaremoz’a ulaşan epey kullanıcı olmuş.
Bu komplo teorisinde, verilen isimler dışındaki bütün bilgilerin yanlış olması kimseyi durdurmamış.
Sırayla gidersek: Fehmi Koru’nun kardeşi Naci Koru’nun eşi Canan Koru ve Hayrünnisa Gül kardeş çocukları değil.
Fehmi Koru’nun eşi Nebahat Koru, Ali Babacan’ın halası değil. Adil Düzen tezini yazan Süleyman Karagülle’nin kızı.
Ve tabii Ali Babacan’ın halası Bülbülderesi mezarlığına defnedilmiş değil. Çünkü hala hayatta ve Ankara’da yaşıyor.
Hatice Babacan; ilk başörtülü üniversite öğrencisi
Ayrıca Babacan’ın halası Hatice Babacan muhafazakâr gençliğin ilk öğrenci eylemlerini başlatan, Türkiye’nin hak mücadeleleri tarihinde öncü bir isim. Hikâyesi tam 53 yıl öncesine dayanıyor.
Hatice Babacan, 1967 yılında öğrencisi olduğu Ankara İlahiyat Fakültesi’nde derse başörtüsüyle girmiş, böylece 40 yıl sürecek başörtüsü sorunu da başlamıştı.
Babacan, senato kararıyla okuldan atılmış, bunun üzerine muhafazakâr öğrenciler fakülteyi işgal etmiş, Türkiye’deki ilk öğrenci boykotunu başlatmıştı. Günlerce süren boykotun sonunda Babacan’a, Dil Tarih Coğrafya Fakültesi’ndeki eğitim hayatına dönme izni verildi.
Peki “Ali Babacan’ın halası Yahudi” komplo teorisinin ilk kaynağı kim?
Biraz kazınca tanıdık bir adrese varılıyor; isimler üzerinden köken avcılığını başlatan Yalçın Küçük’e.
Babacan’la ilgili iddianın kaynağı, Yalçın Küçük’ün 2004 yılında tamamladığı “İsyan” adlı kitabı.
Ali Babacan, 2002 yılında bakan olmuştu.
İsimlerin kökenleriyle uğraşan ve kendi tabiriyle “onomastique” yaptığını söyleyen Küçük, Bülbülderesi Mezarlığı’ndan seçmeler yayımlarken Adalet ve Kalkınma Partisi’nin kısaltması olan “AK” harflerinin bulunduğu soy adlarını kurcalamış, seçmelerinin arasına Babacan’ı ve Gül’ü de eklemişti.
‘Kripto-Yahudilerin’ Babacan adını kullandıklarını söyleyen Küçük tezini mealen şöyle savunuyordu: Babacan isminde bulunan Baba, Tanrı demektir, Can vermek ile birleşince “kurtarmak” fiilini çağrıştırmaktadır. İbranicede İsa anlamına gelen Yeşua kelimesi de “kurtuluş” demek olduğuna göre, Ali Babacan da bir “kripto-Yahudi”dir…
AK Parti’nin ilk yıllarında ulusalcı çevreler arasında çok popüler olan bu komplo teorileri bir dönem bestseller olan Ergun Poyraz’ın Musa’nin Çocukları, Musa’nın Gül’ü kitaplarına da ilham kaynağı olmuştu.
O kitaplarda Tayyip Erdoğan, Emine Erdoğan, Bülent Arınç, Abdullah Gül gibi isimlerin ‘kötülüklerinin kaynağı’, Yahudiliklerine, Rumluklarına, Ermeniliklerine bağlanıyordu.
Yani 10 yıl önce ulusalcıların kullandığı bu komplo teorileri, bugün Babacan ve Gül’e karşı AK Parti trolleri tarafından kullanıyor.
Avlaremoz yazarı Nesi Altaras, Ankara’nın Müslüman bir esnaf ailesinden yetişen Babacan hakkında bu sorunun neden sıkça sorulduğuna yazısında şöyle cevap vermiş:
“Tahminim bunu soranların Yahudileri pek matah bulmadığı yönünde. Yani Babacan’ın bir şekilde Yahudilerle ilişkisi olduğunu öğrense oy vermek istemeyecek, belki de bunu Babacan’ı karalamak için kullanacak insanlar bu tarz sorular soruyor. KONDA’nın 2016’daki vatandaşlık araştırması anketine göre Türkiye’nin yüzde 63’ü gayrimüslim birinin cumhurbaşkanı olmasını onaylamıyor.”
Biz yine de Google’dan Serbestiyet’e düşen olursa diye kayıt düşelim: Babacan ailesi Yahudi değil!