bu sabah dünkü sabahın tekrarı,dünkü sabah, önceki sabahın,önceki, daha öncekinin…bense, tekrardan hoşlanmazbiliyordum Tanrı’yı.aynı fare hergün aynı altın yüzüğüher gün aynı delikten çıkarıyor,aynı yoldan götürüpaynı taşın altına saklıyor.ve akşam oldu, diyoruz.aynı karga hergünaynı taşının üstündeaynı kederli hikâyeyi gaklıyor,ve gece oldu diyoruz.her gece aynı tatla kanıyoraynı yaraaynı köşesinde ruhun.böyle böyle alışıyor insan,ölmeden daha,mezarının kokusuna,rutubetine, soğukluğuna.böyle böyle alışıyor insan,yokluğun katılığına,ıssızlığına, yoksulluğuna.21 Ocak 2009KİTAPLI ADAMsokaktan yine o kaçık geçiyor,yolda yürürken kitap okuyan,yolda yürürkenkitap yazan adam…toplama şişelerindekanatları uyuşuk böcekler,kelebekler,camlara, balkonlara üşümüşirili ufaklı ruhlar,cinler, ifritler, melekler…kimi laf atmak istiyor adama,kimi çiçek,kimi oyalı mendil,kimi de mermi sıkmakdosdoğru ayağına, yoksulun,“sözcüklerin kanıyla beslenenbu iki ayaklı, sekiz kanatlı böcekgitsin evinde okusun,evinde yazsın” makamındayıkıcı fikirler yürüterek…27 Aralık 2008‘Yüreğe Yapılan Dövme’ Kitabı
- Advertisment -
Önceki İçerik
Sonraki İçerik