Ana SayfaYazarlarMüezzinlere kuyumculuk dersi

Müezzinlere kuyumculuk dersi

Dyn.İşl.Bşk. SayınProf. Dr. Mehmet Görmez’e

şehrin kulağının zarına hoparlörün işgalci, istilacı,mogol bangırtısıyla okunmadığı için,ne aklın birlik, bütünlük düşünü,ne kalbin ahenkdâr vuruşunu,ne de ruhun sükûn arayışını bozan,yaralara merhem bir ezan…yerin nurtopu bebek uykusunuve göğün kristal dokusunubilmem kaç desibellik kıyamet sayhasıylaher seher paramparça etmeyenipek tuşeli bir ezan…sessizliği bozmayan,fakat ona göğün dipsiz derinliğini katan,yerin uğulusunu yontup yontup da – ondangönüllere şifa iklimler yapanve mümini zırhların, maskelerin içindenkendine, kendi mirâcına,kendi içindeki sidretül müntehaya çağıranrüzgâr tenli, rüzgâr kanatlı  ezan…insanı mahza insanlıkla,lahzayı sonsuzlukla dolduranve ölümü incelten, incelten, hafifleten,saf îmanın toprak rengi, yağmur rengi sesiyleşehrin bütün minarelerindenbazen eşlemeyle okunanhormonsuz, hoparlörsüz, şiir zerafetinde,diriltici, yüceltici bir ezan…müezzinin, şehrin koltuğunun altında,stüdyo kabininde değil,şehrin şahâdet parmağının ucunda,göğün taraçasında okuduğu,ve meleklerin, her cümlenin ardındantesbihler, tekbirler getirip çığrışarakvokallerle arşa yükselttiği ezan…günde beş vakit işte bunu arıyor kulağımız,işte bunu özlüyor kurt kuş böcek ve insan.dünya şenliği gibi hazin, ahret inancı gibi engin,ille de ve ille de çıplak insan sesiyleve mutlaka şerefede okunan,greyder paletli değil, huma kanatlı,anka kanatlı,simurg kanatlı  ezan…28 Haziran 2014

- Advertisment -