Büyük konuşmak gibi görme, ne olur,
Küstahlık deme, Allah’ım,
“Hasta yatağında ölmektense,
Yollarda ölürüm daha iyi!”
Diye düşündüğüm için.
Hayatın sofrada bırakıp kalktığı
Kanıksanmış bir yemeğin artığı gibi
Huzuevinde ölmektense,
Yollarda ölürüm, daha iyi!
Öyle, ruh gibi, ekran başında,
Zekâdan, duygudan, sanattan yoksun
O aptal dizilerden birini
İzlerken sızıp, sızıp da
Kapanacağıma ölümün ayaklarına,
Yollarda ölürüm, yollarda, daha iyi!
On yedinci katta, cehennemin kıyısına konulmuş
O süslü kafeslerden birinde,
“Ah, Huş Ağacı, ah, Pastorize Sevgi,
Ah yüreğimin duvarına çizilen
Nuh’a Gemi Resimleri!” deyip
Gençlik şarkılarımı anarak
Ah çeke çeke can vereceğime,
Yollarda ölürüm, yollarda daha iyi!
Yollarda, tozun toprağın içinde,
Başım bir taşın dizinde
Ya da bir başka yolcunun,
Bir gezginin, bir çobanın, bir dervişin,
Gökte ararken yerde bulduğum
Bir ruh ikizimin…
19 Aralık 2015
‘Acı Otlar’ Kitabı