Oyun; kaleden başlayıp rakibin kalesine kadar uzayan mesafenin yol haritasıdır. Bu yol rakip tarafından korunan engebeli, dar ve kesinlikle patikalardan oluşan bir labirenttir. Bu yol da otobanlar inşa etmek, çok zor ve üstün akıl ve yetenekler gerektiriyor. Dolayısıyla kendinize uygun patikalar, güzergahlar, istasyonlar ve duraklar yapılandırmak mecburiyeti vardır. İz sürücüler, levhalar ve yol işaretlerini belirgin hale getirmek, bu yolculuğun doğasını oluşturur. Kat edilecek yolun boyu 105 metredir, eni en az 68 metre ve kimi yerde daha fazladır. Yol işçi sayısı temel olarak 11 tanedir, yorgunluk ya da başka sebeplerden ötürü yedek stoğu da 5 kişiyle sınırlıdır. Bu yol ve mesafenin üç ana arteri var; sağ kanat ya da koridor, sol kanat ya da koridor ve nihayet ortayı karpuz gibi yaran göbek. Her türlü yol işçiliği bu koridor ya da kanatlarda yapılmak zorunda. Futbol oyunu, bu üç koridorda yapılan hem hücum hem de savunmadan ibarettir. Savunurken ansızın hücuma çıkma ihtimali veya hücum ederken kendinizi savunma yapma ihtimali içinde bulabilirsiniz. Dolayısı ile futbol oyunu kesinlikle iki organizasyonu mutlaka yapmayı gerektiriyor. Biz buna organizasyon planları da diyebiliriz. Topu rakipten alma ya da kapma planı ve topu rakibe kaptırmama planı.
Oyunun bu kadar değişkenlik potansiyeli göstermesi, onun dinamik karakterinden kaynaklanıyor. Yolculuk hazırlıklarının en önemli özelliği bu dinamizme inanmak, bu dinamizmi üretmek ve bu dinamizme karşı dinamizm ile karşı koymayı kesin bir mutlak olarak içermek, zorunludur. Aksi durumda dinamizmin kendisi yalnız başına sizi yutar, yok eder. Biz bu dinamizme atletik nitelikler diyoruz. Atletik nitelikler, futbol oyununun ABC’sidir ve o olmadan asla olmaz. Tam da buradan Futbolcu kimdir kime futbolcu denir sorusunu yanıtlayabiliriz. Futbolcu denilen aktör, her şeyden önce bu oyunun oynayabilecek atletik niteliklerle donanmış kişidir. Bu yetmez, bedensel olarak bu oyunun talepleri için de bazı yetenekler geliştirmiş olması gerekir. Söz gelimi top kontrolu, pasın yönü ve şiddeti konusunda ustalaşmış olması, olmaz olmazlardandır. Top sürüş tekniği, sut atmak özellikleri mutlaka edinilmiş olması gerekir. Bunlar bir futbolcuda motor güç dediğimiz, herhangi bir düşünceye gerek kalmaksızın, refleksle hal edilen hareketler dizisidir. Bu nitelikler talimat gerektirmez.
Pas kontrolu ve pasın yönü ve şiddetini tayin edemeyen kişiye futbolcu denmez. O kişi bir top cambazı bile olsa bu ismi alamaz. Futbolcuyu futbolcu yapan pasın kontrolü ve pas atmanın yönü ve şiddetini kesinlikle ayarlamasıdır. Ve her yerde ve her kez bunu tekrarlamasıdır. Yetenek denilen şey de bu tekrarlamaların ifadesinde başka bir şey değildir…
Yolu belirleyen, yolun haritasını çıkaran ya da çizen kişi Teknik direktördür. Yolun nasıl gidileceğini, yoldaki işaret ve levhaların nerelerde ve kimler tarafından konulacağını da belirleyen teknik adamdır. Oyunun temposunu, dinamik karakterini ve yoğunlaşma alanlarını zamanlama ile birlikte tayin eden kişi de yine teknik adamdır. Esasında futbol oyun ilişkisi, yöneten yönetilen ilişkisidir. Teknik adam buyurur, rol ve ödev belirler, oyuncu uygulamada bunu icra eder. Oyun ne kadar doğru ise oyuncu o kadar başarılı olur. Kaderi belirleyen bazı küçük istisnalar dışında hep teknik adamdır; çünkü oyunu seçen de o dur o oyunu oynayabileceğine inandığı oyuncuyu da seçen yine kendisidir.
Futbol oyunu iki rakibin eşit koşullarda kapışması sonucu oluşan kaotik bir durumdur. İşte oyun da bu kaosa ya da kaotik duruma düzen vermek çabası olmak zorundadır. Çünkü 90 dakika boyunca birbirine alan ve zaman tanımayan oyuncular, ancak önceden tasarlanmış bir oyunla, ihtiyaç duydukları alan ve zamana kavuşabilirler. Başka türlüsü yani ”oyunsuzluk hali” maç kaosunu maç cehennemine çevirir. Özünde kısmen öngörülmez olan maç, ”oyunsuzluk” yüzünden tümden içinden çıkılmaz bir hal alır.
Futbol oyununun merkezi önemde iki unsuru var; birincisi toptur diğeri de oynanacak alan. Dolayısı ile o topu doğru dolaşıma sokmak şarttır ve dolaşımın başarısı da alan üretmeye bağlıdır. Top dolaşımını bir bakımdan yetenek halesine yazsak bile, alan üretmek kesinlikle akıl gerektiriyor. Alan üretmek, sorunsal üretmek gibidir. İçinde mutlaka aldatıcı bulmacalar, şaşırtıcı ani hamleler kodlanmış olmalıdır.
Günümüzün çağdaş futbol oyunu, sabit bölgesel ya da sınırlı mevki oyun alışkanlıklarıyla oynanabilecek oyun olmaktan çoktan çıkmıştır. Özellikle de geçiş oyun taktikleri, sabit bölge oyunu ve mevki oyunlarını işlevsiz hale getirmiştir. Çünkü artan atletik nitelikler çok daha büyük dinamizmlerin ortaya çıkmasına sebep olmuş ve bu durumla baş etmek hem bölge hem de mevkileri daha bitişik hale getirmeyi kaçınılmaz kılmıştır. Ya oyunu bitişik oynarsınız ve oyuna ve maç ortak olursunuz ya da sürekli tehdit ve tehlikelere maruz kalırsınız. Artık orta yolu yok bu işin…..