ABD’nin Kürt politikasına yön veren isimlerden Henri Barkey’nin, Financial Times'ta enteresan bir analizi yayımlandı. Yazı, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ABD’ye çektiği PYD restinin Washington’da karşılık bulduğunu da gösteriyor. Erdoğan, “Ya Türkiye ya PYD” açıklamasıyla ABD’den tercih yapmasını istemişti. Erdoğan’ın çıkışını ciddiye almış olmalı ki, Barkey, Obama yönetimine politika değiştirmeyi öneriyor.
Barkey’nin teklifi şu: “Erdoğan'ın ABD'den PYD ve Türkiye arasında tarafını seçmesini istemesiyle durum kontrolden çıkabilir. Ama ABD'nin aracı olabileceği bir kazan-kazan ihtimali var: Türkiye'deki PKK militanlarının Kuzey Irak ve Suriye'ye çekilmesi karşılığında Türkiye'den Suriye'deki Kürt bölgelerine müdahale etmeme sözü alınabilir."
Barkey, “iki ülkenin de avantajına olduğunu” iddia ettiği teklife Türkiye’nin yanaşmaması veya sıcak bakmaması durumunda PKK’nın Güneydoğu’yu Suriyelileştirme girişiminin engellenemeyeceğini de eklemeyi ihmal etmiyor.
Bu sözler, ABD’nin PKK/PYD’yi istediği gibi kontrol edebildiğini gösteriyor. Demek ki ABD, istediği takdirde PKK militanlarını Türkiye’den çıkarıp Kuzey Irak ve Suriye’ye kaydırabilir.
Aslında bir “itiraf” özelliği taşıyan Barkey’nin önerileri, Türkiye’nin PKK ve PYD’yle ilgili bugüne kadar yaptığı tespitleri doğrular nitelikte. PKK’nın yeniden silaha sarılması Suriye’deki gelişmelerle bağlantılıydı; Kandil’i arkadan iten uluslararası güçler, bu örgüte Türkiye’yi içeride yıpratma görevi verdi. Çözüm süreci devam ederken, HDP yüzde 13 gibi bir oy oranı ve 80 milletvekiliyle Meclis’e girmişken, ortada PKK’yı iç savaş çıkarmaya iten hiçbir sebep bulunmazken Kandil nasıl oldu da Türkiye’ye karşı tarihinin en büyük terör saldırılarını düzenlemeye kalktı?
PKK, PYD ve HDP’nin, bu oyunda piyon olduğu ortada. Yoksa ABD, bu örgütten satranç tahtasındaki bir piyondan bahseder gibi konuşmazdı. Kimse kontrol edemediği bir örgüt hakkında kolay kolay “Suriye’ye çekilirler, Kuzey Irak’a giderler” türünden düşünce yürütemez.
Hükümetin Suriye politikasına yönelik eleştirileri gündeme getirirken, uluslararası güçlerin bölgedeki etkilerini ve hamlelerini de göz önünde bulundurmak gerekiyor. PKK ve PYD’yi ABD Kürt politikasından bağımsız değerlendirmeye kalkarsak karşımızda anlamsız bir terör çetesi kalır sadece. Ne DAİŞ, ne PKK ile PYD başıboş bir terör organizasyonu; bu yapılar, Ortadoğu’yu yeniden şekillendirmek için yıllarca hazırlanan, güçlendirilen ve büyük güçler tarafından kullanılan “anti-aktörler”.