bir türkün varsa insana dair,
onu mitrayözle, obüsle değil,
anadan üryan insan sesiyle çığır,
bakarsın, vicdanı zırhlı hasmını bile
çömeltip yere siperde
hüngür hüngür ağlatır söylediklerin.
bakarsın, yalnız insanlar değil o zaman,
aklın üstünde uçan kuşlar da,
filler de, karıncalar da dinler türkünü.
29 Eylül 2014
YOL TÜRKÜSÜ
şu allı pullu kelebeği çıkar,
ve onun konduğu çiçeği,
geriye ne kalır koca bahçede?
şu senin içindekileri andıran
savruk, hercaî bulutu çıkar,
geriye ne kalır gökte?
kederi çıkar, hasreti çıkar,
yolun yolcuya söylediğini, söylettiğini çıkar,
geriye ne kalır hikâyede?
bir de sevmeyi, sevilmeyi çıkar,
bir de sevilmek nedir bilmeden
delicesine yanmayı aşktan,
geriye ne kalır yerde,
gerine ne kalır gökte,
ne kalır akılda, ne kalır kalpte?
30 Eylül 2014
‘Yolun Tozu Toprağı’ Kitabı