Ana SayfaGÜNÜN YAZILARISürece destek veren Newroz

Sürece destek veren Newroz

Ezcümle, güzel bir Newroz oldu. Siyasi aktörlerin mesajları ve halkın verdiği destek bir bütün olarak değerlendirildiğinde, 2025 Newroz’unun silahların tamamen devreden çıkmasını ve siyasetin belirleyici olmasını içeren sürece ivme kazandıran bir işlev gördüğü söylenebilir.

Newroz’un Kürler için önemini anlatmaya hacet yok; Türkiye’de Kürtler kimliklerini kabul ettirmek, siyasi temsiliyetlerini güçlendirmek her zaman 21 Mart’a çok büyük bir değer atfettiler. Yakın bir tarihe kadar devletin inkârcı ve yasakçı tavrı nedeniyle bu günde siyasi tansiyon tavan yapar, Newroz bir bayram günü olarak değil, genellikle gerginlik, zıtlaşma ve çatışma sahneleriyle kayda geçerdi. Mesela daha sekiz yıl önce Kemal Kurkut, canlı bomba olduğu iddiasıyla, Diyarbakır’da Newroz meydanında güvenlik güçleirnin kurşunlarına hedef olmuş ve hayatını yitirmişti. 

Hülasa Kürtler Newroz’u -olması gerektiği gibi “bir bayram kılmak için ağır bedeller ödedi ama nihayetinde Newroz normalleşti, öyle ki devlet tarafından resmi bir bayram ilan edileme aşamasına geldi. Cumhurbaşkanı Erdoğan “21 Mart’ı baharın ve kardeşliğin bayramı olarak ilan etme teklifini parlamentoya sunmaya var” olduğunu söyledi. Böylece Türkiye kendi yarattığı bir korku tünelinden daha çıkma yönünde mühim bir adım atmış oldu. 

2025 Newroz’una Öcalan’ın 27 Şubat’ta PKK’ye yaptığı silah bırakma ve kendini feshetme çağrısı damga vurdu. Diyarbakır’da halkın Newroz’a katılımı ve bu çağrıya nasıl karşılık vereceği önem arz ediyordu. Katılım, yoğun oldu. Kutlamalarının yapıldığı Newroz Parkı’na altı farklı noktadan giriş yapılıyordu. Her noktanın önünde uzun kuyruklar vardı. Güvenlik önlemleri sıkıydı; herkes iki kez üstü aranarak meydana girebiliyordu. Güvenlik güçleri, kolaylaştırıcı ve nazikti. Çok şükür herhangi bir menfi olay olmadı, kutlamalara gölge düşürecek bir tatsızlık yaşanmadı. 

Diyarbakır’daki Newroz programı çok uzundu.  Kimi baştan sona kadar programı takip etti, kimi de ortamı görmesine, havayı solumasına ve kutlamasını yapmasına yetecek kadar kalmayı tercih etti. O nedenle sirkülasyon çok fazlaydı, sürekli olarak alana gelenler ve alandan ayrılanları görmek mümkündü. Ancak coşku hiç azalmadı, öğleden sonra başlayan yağmur bile halkın Newroz’un keyfini çıkarmasına mani olamadı. 

“Muhteşem zaferin eşiği” 

DEM Parti, bu Newroz kutlamalarını “Asrın Çağrısı” olarak niteledikleri Öcalan’ın mesajının geniş kitlelere doğrudan aktarıldığı bir zemine dönüştürdü. Gaye, bilhassa kendi tabanına, Öcalan’ın çağrısının dayanaklarını açıklamak ve tabanın bu çağrıya destek verdiğini cümle âleme göstermekti. DEM Partililerin konuşmalarında öne çıkan iki husus vardı: 

Birincisi, varılan noktanın bir yenilgi ya da teslimiyet olarak değil, aksine bir başarı ve zafer olduğunun vurgulanmasıydı. Bugün Kürt meselesi belli bir aşamaya gelmiş ve Kürtler birtakım kazanımlar elde etmişlerse, bu aşama ve kazanımlar verilen mücadelenin bir eseri olarak görülmeliydi. Tuncer Bakırhan’ın konuşması bu bakışı özetler nitelikteydi: 

Bu çağrı, Mezopotamya ve Anadolu’da düğümleri çözüp tarihi yeniden başlatma çağrısıdır; Mezopotamya ve Anadolu halklarının birlikte yaşam manifestosudur. Barış ve Demokratik Toplum Çağrısının özü demokratik uzlaşmadır. Bu çağrı bir milattır ve bu çağrının sahibi de Amed Meydanındaki siz onurlu halkımızsınız. Sizler, nice büyük bedeller ödeyerek bizi muhteşem bir zaferin eşiğine getirdiniz.”

İkincisi ise, halkın bu çağrıya arka çıkması ve Öcalan’ın silah bırakma yönündeki talebine güç vermesiydi. Artık siyasi mücadeleyi büyütmenin zamanıydı; meseleyi günün şartlarına uygun olarak hukuk ve siyaset zemine çekmeyi amaçlayan bu hamle büyütülmeli, çözümün ve barışın yolunu açacak bu el tutulmalıydı. Bu amaçla, mesela cezaevlerindeki PKK’lilerden gelen ve Öcalan’ın perspektifini paylaştıklarını belirten bir mektup okundu. 

İmralı Heyeti’ne bir ziyaret izni çıkmadığı için Newroz’da Öcalan’ın yeni bir mesajı okunmadı. Onun yerine, alandaki dev ekrana Öcalan’ın son fotoğrafları ve sesi yansıtıldı. Sürece destek mesajları Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nden geldi. Neçirvan Barzani ve Mesud Barzani, halka okunan özel mesajlarıyla çözüm sürecine olan desteklerini en üst perdeden ifade ettiler. 

“Hiçbir Dehak kardeşliğimizi bozamadı, bozamayacak” 

Barış için üzerlerine düşen her şeyi yapmaya hazır olduklarını belirten Neçirvan Bazrzani, Kürdistan’ın barış sürecine olan desteğini yineledi. “Başta Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan ve barışa destek veren tüm taraflar ile Sayın Öcalan’ın çabalarını ve buna destek veren bütün tarafların çabalarını takdir ediyoruz.”  

Kürdistan halkının barış mesajının altını çizen Mesud Barzani de, Türkiye’deki süreci desteklediklerini söyledi. “Kısa süre içinde Sayın Abdullah Öcalan’ın özgür kalmasını umuyor ve barışı sorunların çözümünün en doğru yolu olarak görüyoruz.”

1 Ekim’de başlayan sürecin Kürt siyasi hareketleri arasında da müspet bir havanın esmesini sağladığı, Newroz vesilesiyle bir kez daha görüldü. Herhalde böyle bir gelişme olmasaydı, DEM Parti’nin organize ettiği bir kutlamada Barzanilerin açıklamalarına yer verilmezdi. Zira kısa bir süre öncesine kadar, PKK ile KDP arasında keskin bir karşıtlık vardı ve bilhassa PKK medyası Barzaniler için çok ağır ithamlarda bulunuyorlardı. Ancak süreç ile birlikte bu atmosfer dağıldı. 

Bu yılki Newroz’un bir çıktısı da, ilk defa bir CHP Genel Başkanı’nın Newroz mesajının Diyarbakır’da okunmasıydı. Kürtçe “Newroz pîroz be” ile biten mesajında Özgür Özel, iktidarın CHP’ye yaptığı operasyonlara atıfla, bir yandan zalim Dehak’larla mücadele ederken bir yandan da baharın müjdecisi Newroz’u kutladıklarını belirti. “Herkesin eşit yurttaşlık temelinde bir arada yaşadığı bir Türkiye’yi hep birlikte inşa edeceklerini” söyleyen Özel’e göre: 

“Bu topraklar, farklı kültürlerin, dillerin ve inançların bir arada kardeşçe yasadığı, dayanışmanın ve umudun yeşerdiği kadim topraklardır. Hiçbir zalim, hiçbir Dehak kardeşliğimizi bozamadı, bozamayacak!” 

Önce İmamoğlu, ardından Özel… CHP tavanının Kürtçe konuşmaya ve öğrenmeye başlaması elbette çok önemli; ancak keşke bu gelişme, CHP’ye yakın medyaya da sirayet etse! Kürtlerin bayram kutlamaları sanki bir ayıpmış gibi sunulmasa, Batı’daki gayri-hukukilikler gerekçe gösterilip Newroz’daki normal hal bir tuhaflık olarak kodlanmasa, aslında tersi olması gerekirmiş gibi bir ruh haline girilmese! 

Her neyse, değişim hızlı, mutlaka o kesim de bu değişimden payını alır. 

Ezcümle, güzel bir Newroz oldu. Siyasi aktörlerin mesajları ve halkın verdiği destek bir bütün olarak değerlendirildiğinde, 2025 Newroz’unun silahların tamamen devreden çıkmasını ve siyasetin belirleyici olmasını içeren sürece ivme kazandıran bir işlev gördüğü söylenebilir. 

- Advertisment -