2 Kasım 2021 Salı günü, ABD’nin birçok eyaletinde valilik, belediye başkanlığı ve yerel meclis seçimleri düzenlendi. Demokratlar bu seçimlerde büyük bir hezimet yaşadı.
Biden’ın sadece bir sene önceki başkanlık seçimlerinde 10 puan farkla seçim kazandığı; 2008’den beri başkanlık, 2013’ten beri valilik seçimlerini Demokratların aldığı Virginia eyaletinde, Cumhuriyetçi aday Glenn Youngkin 3 puan farkla önemli bir zafere imza attı. Biden’ın yine bir sene önce 16 puan farkla başkanlık seçimlerini kazandığı, mevcut Demokrat vali Murphy’nin 2017 seçimlerinde 15 puan farkla vali seçildiği New Jersey valilik seçimlerinde ise, anketlere göre büyük bir farkla önde gözüken aday Demokrat vali Murphy seçimi sadece 1.5 puan farkla kazanabildi. Demokratlar sadece valilik seçimlerini değil, Virginia eyalet başsavcılığını, vali yardımcılığını ve yerel meclis seçimlerini de kaybetti. Son 10 senedir Demokrat bir eyalet olarak adlandırılan Virginia tamamen Cumhuriyetçilerin yönetiminde bir eyalete dönüştü. New Jersey Senatosu Demokrat çoğunluk lideri, seçim döneminde sadece 153 dolar harcayan, tanınırlığı düşük bir Cumhuriyetçi tır şoförüne seçim kaybetti. Demokratların güçlü olduğu iki eyalette Cumhuriyetçilerin çok önemli kazanımlar elde etmes,i Demokrat Parti’nin Trump sonrası dönemdeki başarısızlığının bir kanıtı oldu.
Virginia seçimlerinde CNN’in düzenlediği çıkış anketlerine göre seçmenlerin %53’ü Biden’ın görev onayını onaylamıyordu. Bu rakam FiveThirtyEight’in anket ortalamalarına göre ülke çapında %50 civarında, aynı sitenin anket ortalamasına göre onay oranı ise sadece %43’tü. Biden’a desteğin düşüşü, yaşanan seçim hezimetinde rol oynayan unsurlardan biri oldu.
Bu başarısızlığın başlıca sebepleri arasında Afganistan’dan çekilme sonrası yaşanan kaos, delta varyantı ile Covid-19 vakalarının artması, kapsamlı bir bütçe yasası konusunda Demokratların uzlaşamaması, Biden’ın birçok seçim vaadini Senato’daki engel ve kendi partisindeki isimlerin kaldırılmaması için uğraştığı filibuster kuralı nedeniyle yasaya dönüştürememesi sayılabilir. Fakat, yenilginin en büyük sebebinin, Biden ve Demokratların iktidara kavuştukları dönemde dahi Trump’ı geride bırakamaması (unutamaması), Trump’a karşı yarışırken ileri sürdükleri eleştirileri pozitif bir gündeme çevirememesi ve özellikle Trump sonrası dönem için pozitif bir ajanda geliştirememesi olduğunu düşünüyorum. Trump’ı geride bırakamamanın, Trump’ın küllerinden yeniden doğmasını hızlandıracağı kanaatindeyim.
“Trump’a Karşı Biz”, ama sonra?
Biden, özellikle 2020 seçimlerinde Demokrat Parti’nin sol ve merkez kanadını, siyahları, beyazları, işçi sınıfını, muhafazakâr kesimleri ve özellikle Trump karşıtı Cumhuriyetçileri bir araya getirmeyi oldukça profesyonel bir şekilde başarmış, seçim vaatlerini ve kampanya sürecini farklı kesimlerin katkısıyla oluşturmuştu. Kampanya döneminde kendisi yerine “Trump’a Karşı Biz” koalisyonunu ön plana çıkaran, farklı ve yeni isimlere alan açan Biden böylece Trump’a karşı duyulan ortak öfkeyi seçmen desteğine dönüştürmüş ve gelecek hakkında farklı düşünen kesimlerin ortak bir amaç doğrultusunda hareket etmesini sağlamıştı.
Biden’ın seçim dönemindeki eksik politikaları veya yaptığı gaflar, rakibinin Trump gibi daha çok hata yapan bir isim olması ve Trump’ın 2020’de 2016 kampanyasındaki başarıyı yakalayamaması nedeniyle çok gündeme gelmemiş, özellikle Trump’ın hatalı hamleleri Biden’ın kurduğu koalisyon içerisindeki tartışmaların büyümesini engellemişti.
Biden’ın başkanlığı devralma sürecinde yaşanan 6 Ocak Kongre baskını da Biden’ın koalisyonunu sağlamlaştırmış, yeni başkana ülkenin restorasyonu için büyük umutlar bağlanmasına vesile olmuştu.
Fakat zaman geçtikçe Biden’ın kazanmasını sağlayan koalisyonda çeşitli çatlaklar ortaya çıktı. Özellikle devletin daha fazla sosyal harcama yapmasını ve vergi toplamasını savunan sol ile artık kısmen Biden etkisindeki merkez kanat ve Cumhuriyetçilerin güçlü olduğu eyaletlerden seçilen Manchin, Sinema gibi ılımlı Demokratlar arasında ciddi bir uyuşmazlık yaşanmaya başladı. Biden’ın birçok seçim vaadi yasaya dönüşemedi, Demokratlar arasında birlik sağlanamaması ve Trump’ın aktif bir şekilde sahaya geri dönmesi nedeniyle Cumhuriyetçilerin Demokratlarla yasama iş birliği yapma şansı çok azaldı. Demokratların Senato, Temsilciler Meclisi ve başkanlık kurumlarında çoğunluğa sahip olmasına rağmen bütçe konusunda uzlaşma sağlanamadı, sol kanat ve merkez kanat arasında ciddi bir uyuşmazlık baş gösterdi.
Başkanlığının ilk günlerinde iletişimini “ABD geri döndü” sloganıyla yürüten Biden, Afganistan’dan çekilme sürecinde yaşanan büyük plansızlık nedeniyle ciddi eleştirilere maruz kaldı, Cumhuriyetçilerin ikinci İran konsolosluk baskını, Vietnam çekilmesi söylemlerinin etkisi arttı.
Bütün bu uyuşmazlıklar yaşanırken özellikle 2021 Kasım ayında düzenlenecek önemli seçimler için Demokrat adayların ve Biden’ın siyasal iletişimi Trump ve Trump dönemi politikalarının eleştirisi odaklı olmaya devam etti.
Trump’ı geride bırakamamak
Demokratların eski bir sevgili hakkında konuşmaya devam eden, hayatını bu nefret ve takıntıya göre kurgulayan ve bu nedenle yeni biriyle ilişki kurma şansını da kaçınılmaz olarak ıskalayan biri gibi Trump’ı gündeme taşımaya devam etmesi, koordinasyon ve hazırlık eksikliğinin getirdiği yönetim sorunlarının üstünü örtmeye yetmedi.
Biden ve Demokratlar, yaşanan sorunlara karşı kapsamlı bir çözüm önerisi sunmak veya yeni bir pozitif gündem oluşturmak yerine görevde olmayan, somut bir hareket alanından yoksun Trump üzerine bir söylem kurdukları için seçmen ile ciddi bir bağlantı sorunu yaşadı.
Virginia seçimlerinde Demokrat vali adayı, ana söylemini Cumhuriyetçi adayın Trumpçı olduğu vurgusu üzerine kurguladı. Cumhuriyetçi aday Youngkin ise hem Trump’ın desteğini aldı ve kendisini takdir eden açıklamalar yapmasını sağladı hem de Trump ile fiziki olarak yan yana gelmeyerek onun olası olumsuz etkisinden de kaçındı. Böylece Trump eleştirisinin işlemesini önemli ölçüde engelledi. Seçmen nezdinde somut ve güncel sorunlar, geçmişte kalan ve an itibariyle soyut olan Trump eleştirisini etkisiz kıldı. Biden’ın Virginia sonuçlarını değerlendirirken dahi Trump hakkında şaka yapması, Demokratların seçim boyunca Trump’a atıfta bulunmaları ve hâlâ görevdeymişçesine konuşmaları da Trump’ın geride bırakılamadığının bir örneği olarak karşımıza çıktı.
Artık yeni şeyler söylemek lazım!
Biden ve Demokratların, 2021 seçim hezimetinden ders çıkarıp Kongre’nin yeniden seçileceği 2022 ara seçimlerinde yasama çoğunluğunu korumaları ve fiili olarak başlamış olan 2024 başkanlık seçimlerinde başkanlık makamını tekrar Trump’a kaptırmamaları için artık Trump’ı geride bırakmaları ve yeni şeyler söylemeleri gerekiyor. Bunun için de özellikle Kongre Demokrat grubu arasındaki ayrılıkların aşılması; 60 senatörün desteği olmadan yasa geçirilememesi kuralı olan Filibuster kuralının geleceğiyle ilgili net bir tavrın ortaya konulması; Trump karşıtı Cumhuriyetçiler ile ortak hareket edilebilecek alanların somut bir şekilde tespit edilip 2022 seçimlerinden önce önemli sosyal adalet, oy hakkı yasalarının geçirilmesi; Biden’in Trump öfkesi dışında birleştirici yeni bir hikâye kurgulaması gerekiyor.
Demokratlar yeni bir hikâye kurgulamayı başaramazsa, nasıl Trump gibi bir lidere karşı farklı kesimleri bir araya getirip seçim kazanma konusunda dünyaya örnek oldularsa, bu gidişle post-popülist lider dönemde ülkenin nasıl kötü yönetileceği konusunda kötü bir örnek olacaklar ve günün sonunda Trump veya Trumpizmin yeniden kazanmasına sebep olacaklar.