Tıpkı bir zamanlar Marilyn Monroe gibi… Verónica Forqué, Marilyn Monroe kadar ünlü olamasa da, ölürken onun kaderini adeta tekrar etti. Otopsi sonucuna göre, Verónica intihar etmiş. Uzun süredir ağır bir depresyon içindeymiş.
Marilyn Monroe
Merak etmeyin, bu acı olayın, Brezilyalı yazar Paolo Coelho’nun “Veronica Ölmek İstiyor” romanıyla ilgisi yok… Marilyn Monroe’nun ölümünün ayrıntılarını bir yerlerden duymuşsunuzdur. “Sarışın güzel kadın”ın ölümü, dünyayı sarsmıştı. Manşetlere başta “intihar” olarak yansısa da, Marilyn Monroe öldü mü öldürüldü mü intihar mı etti, bunlar şu an bile gizemini koruyan konular… Hayatı 66 yaşında son bulan Verónica Forqué, Marilyn Monroe’nun 1962 yılında 36 yaşında ölümünden birkaç yıl önce, 1955’te doğmuş.
Almodovar sineması
Şimdi 2000’lerin başına, İstanbul’a, bizim eve geçelim… İspanya’da üniversiteyi yarım bırakıp İstanbul’a geri dönmüşüm… Henüz Netflix’in olmadığı yıllar… Bir İspanyol gazetesinin hediye olarak verdiği 1993 yapımı Kika filminin CD’sini, yanımda İspanya’dan Türkiye’ye getirmişim. CD’yi oynatıcıya takıyor, tv’nin karşısına geçiyor ve büyülenerek izliyorum. Filmin başlarında, Verónica Forqué’nin, ölü sanılan bir gence makyaj yaptığı sahne var. O sahnede Verónica Forqué’nin kullandığı bazı İspanyolca deyimler, 20 yıldır hala aklımda. Almodovar’ın Almodovar, Verónica Forqué’nin Verónica Forqué, İspanyol Sineması’nın İspanyol Sineması olduğu müthiş sahnelerden biri.
Kika, Pedro Almodovar’ın genelde eğlencelik çerez filmi gibi düşünülür ama bence sanatını asıl ortaya koyan filmlerinden. Almodovar’ın sanatının zirvesine çıktığı filmler, bu tür filmler. Goya ödüllü bir kara komedi olan Kika’yı, senaryo nasıl yazılır, kurgu nasıl yapılır, bu gibi konularda kendini geliştirmek isteyen herkese tavsiye ediyorum…
Antonio Banderas’la rol arkadaşlığı
Marilyn Monroe’yu köylerde sorsan, çoğu insan hala ismini de yüzünü de hatırlayabilir. Verónica Forqué’nin ismiyse, ülkemizde, sinema meraklılarına bile fazla bir şey çağrıştırmayabilir. Verónica, efsanevi İspanyol aktör Antonio Banderas’ın rol arkadaşıydı, star yönetmen Pedro Almodovar’ın yıldızlar takımındandı. Namı, İspanyol ve Latin dünyasının dışına hak ettiği oranda yayılamadı. Verónica Forqué, Marilyn Monroe kadar güzel değil ama eğlenceliydi. “Aptal sarışın”ımsı tarafları da vardı kısmen. İspanyol film endüstrisinin en tatlı kısmını oluşturan eski plaj komedilerinde de izlerdim onu. İlk bakışta aptalca gibi görünen ama aslında zeka içeren filmlerdir bunlar.
Franco sonrası İspanya
Şimdi görece uzak geçmişe gidelim… 1980’lerin başlarına… Franco rejimi 1975’te, Franco’nun ölümüyle çökmüştü. O dönem, İspanya’da, özellikle sinema alanında bir enerji açığa çıkmıştı. Aslında Franco döneminin son yıllarında da hayal gücü zengini, yer yer absürde de kayan tuhaf filmler çekiliyordu. Franco’nun ölümünden sonraysa, “Movida Madrilena” olarak tanımlanan “Madrid Dalgası” başladı. Bu bir özgürlük dalgasıydı.
Bu dalga müzik, gündelik yaşam, sokak kültürü, tiyatro ve sinema gibi birçok alana yayıldı. 1980’lerde, 1990’larda ve 2000’lerin başlarında, İspanyol sineması, kısmen de olsa dünya sinemasına yön veriyordu. Ki İspanyol sinemasının (ve film endüstrisinin) dünyaya gösterdiği yüzünün dışında, İspanya dışında az tanınan başka bir derin yüzü daha olmuştur hep.
Carlos Saura, Fernando Trueba, Bigas Luna, Alejandro Amenabar gibi büyük yönetmenler, Penelope Cruz’lar, Javier Bardem’ler, Paz Vega’lar, Jose Coronado’lar, Luis Tosar’lar… İspanyol sinemasının (ve genel olarak sinemanın) insanlık için önem taşıdığı o yıllarda, Verónica da tablonun bir rengiydi. Verónica Forqué’nin intiharıyla, İspanya’da adeta bir perde aralandı, bir denge değişti, bir dönem kapandı. Marilyn Monroe, dünya için bir kavram ve bir fenomendir. Verónica da İspanya için bir kavram, bir fenomen.
Komedilerin sınıflandırılamayan oyuncusu
Verónica Forqué, içinde erotik renkler barındıran filmlerle yükselişe geçti belki. Ama seksi bir kadın değildi. Absürt, cesur, hareketli komedilerde, saf ve komik yüzüyle farklı bir hava estirir, tansiyonu değiştirirdi. Güleçliğiyle, hangi rolü oynarsa oynasın pek değişmeyen kendine özgü konuşma tonu ve mimikleriyle, beni Almodovar’a bağlayan yumuşacık halkalardan biriydi.
Zekice cümleler kurarken, yüzünde ve sesinde saf bir ifade olurdu. Tüm filmlerde standart tonlamasıyla konuşur, en “müstehcen” veya “extrem” konuları, kendine özgü tonlamasıyla yumuşatırdı. İspanyol sinemasındaki yeni kuşakta, böyle kendine özgü konuşma şekli olan belki bir de Maria Leon vardır.
Extrem filmlerin oyuncusu Verónica Forqué, filmler dışında, röportaj ve sohbetlerinde, normal ve sakin bir insandı, birazcık da teatrallik kokan hanımefendiliği vardı. 2015 yılında İspanyol başbakan yardımcısı Pablo Iglesias’la olan sohbetini izlediğimde, onun bu “akil” havasını bir kez daha hissettim.
María Forqué
José María Forqué adlı yönetmen ve senaristin kızı olan Verónica Forqué, geride, María Forqué adlı 1990 doğumlu (kendisinden 20 santim uzun) bir kız bıraktı. Son dönemde, anne-kız Masterchef programına katılmışlardı. Yarışmaya sürrealist bir hava katmışlardı.
María Forqué, hassas konularla dalga geçmekten hoşlanan, saçını parlak renklere boyamayı seven, kendi vücudunu sanat eseri olarak kullandığı söylenen, provokatif bir sanatçı. Instagram sayfasının ismi “Virgen Maria” yani Bakire Maria.
Masterchef ve intihar
MasterChef Celebrity 6 yarışması, bazı İspanyol gazeteciler tarafından, Verónica Forqué’nin intihar nedenleri arasında gösteriliyor. Verónica, Masterchef’teki ekip arkadaşlarıyla kavgalara girmiş. Program sürecinde, Verónica’nın iyi bir ruh halinde olmadığı hissediliyormuş. Program ekibi, gereken hassasiyeti göstermemiş. Aslında bütün bunlar da Kika filmini çağrıştıran bir süreç olarak yorumlanabilir. İntiharından kısa süre önce Masterchef’i bırakan Verónica Forqué’nin, Masterchef’te kurduğu son cümlelerden biri şuymuş: “Vücudum ve evren, bana durmam gerektiğini söylüyor.”
Saçma ve sevecen, şaşkın ve şiddetli hayat ve ölümüyle, sinemada iz bırakarak aramızdan ayrıldı Verónica.