Ana SayfaYazarlarCHP’yi doğru anlamak

CHP’yi doğru anlamak

 

Referandumun ardından CHP yine karışmış görünüyor. Neredeyse bir ayaklanma havası içinde ardı ardına açıklama ve istifalar geliyor. Temel talep şöyle özetlenebilir: “Kılıçdaroğlu ile bu iş olmuyor. Kurultay’a gidilsin, ya da görevi bıraksın.”

Selin Sayek Böke’nin, istifasındaki cümleler, CHP muhalefetinin ana itirazlarını özetler nitelikte: “16 Nisan’da(…) seçmenlerin en az yüzde 50’si tek adam rejimine karşı çıkmış, ancak gayrı hukuki yollarla bu irade gasp edilmiştir. (…)Meclis’te verilen mücadelenin rejim değişikliğinin yeni koşullarına göre yeniden tarif edilmesinin yanı sıra, Meclis dışında meşru demokratik anayasal hakların kullanımını savunmak, desteklemek ve bu hakların kullanımına ortak olmak CHP’nin görevinin bir parçası olmalıdır.”

Gelecek iki yıl

“Hayır” oyu kullanan yüzde 48.6’lık topluluğun kafasında şu soru var: 2019 seçimlerine kadar, bu oran, yüzde 50’nin üstüne nasıl çıkabilir? Şunu söylemek mümkün: Referandum kampanyasında, CHP’nin kullandığı uzlaştırıcı, gerilime/kutuplaşmaya çanak tutmayan dil, belli bir etki yaptı. Bu yaklaşım; MHP ve AK Parti kitlesi üzerinde bazı sonuçlar doğurdu, bir kısım oyların değişmesinde rol oynadı.

 

YAZININ DEVAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYIN

- Advertisment -