Ana SayfaYazarlarCerablus’ta bilek güreşi

Cerablus’ta bilek güreşi

IŞİD’den temizlenen bölgede, egemenlik savaşı yaşanıyor. PYD, Fırat'ın Batısını terk etmek istemediği için, TSK desteğindeki Özgür Suriye Ordusu ile çatışıyor. Türkiye, Rus uçağının düşürülmesinden sonra, bölgede hareket kabiliyetini yitirmişti. Moskova ve Tahran'la son günlerde yapılan yakın temaslar, durumu değiştirdi. Türkiye inisiyatif kazandı. 15 Temmuz darbesi ve Gülen'in durumu, Ankara Washington ilişkilerinde gerilim yaratmıştı. ABD Başkan Yardımcısı Biden’in, “özür” niteliğindeki açıklamaları, Türkiye'nin elini güçlendirdi.

 

Hava tersine döndü

 

Ankara, uzun süredir planladığı Cerablus operasyonunu yaptı. PYD güçlerinin Fırat’ın doğusuna çekilmeleri için baskı arttırıldı. “PYD lehine” görünen siyasi hava tersine döndü, rüzgar Ankara'dan esmeye başladı. Bu yazı yazıldığı sırada, ABD’den Türkiye’ye yönelen uyarılar, “PYD'yi ortada bıraktığı” görüntüsünü silme çabası olarak görülebilir.

 

PKK-PYD güçleri zorlanıyor

 

930 kilometrelik Türkiye-Suriye sınırının tamamına egemen olma isteği; PKK-PYD'nin askeri gücünü, PYD egemenliğindeki Kürtlerin nüfusunu, yani “gerçekliği” aşan bir istek. Özellikle de, böyle bir projeyi Türkiye’ye rağmen gerçekleştirebilme iddiası, büyük riskleri beraberinde getiriyor. Bu stratejiyi Kandil planladı. ABD ve Batı’nın desteğiyle hedefe ulaşabileceği düşünüldü.

 

Türkiye’yle uzlaşmak yerine

 

Kandil, “Türkiye ile uzlaşarak çözüm” yerine, askeri baskıyla ve Batı'da Türkiye aleyhine oluşan kamuoyuyla sonuca gitmeyi umdu… 15 Temmuz girişimi, Türkiye'de iç uzlaşmayı geliştirirken, PKK'nın istediği baskı ortamının oluşumu zorlaştı. Türkiye, daha güçlü bir moralle Suriye meselesinde öne çıktı. Bilek güreşinden Türkiye kaçınılmaz olarak yara alıyor… PKK'nın aldığı yara daha büyük. Sonuçta çözüm yeri Batı değil, Ankara ve Diyarbakır. Türkiye’yi düşman ilan ederek planlanan siyasetin başarılı olması kolay değil. Burada devreye “Türkiye Kürtleri” giriyor. Onların büyük kısmı, “ölümüne çatışma” çizgisinin kendi yaşam alanlarını kararttığını görebiliyor, yani çıkmazı farkedebiliyor. Geçenlerde, Diyarbakır merkezli bir grup etkili Kürt aydınının, PKK şiddetini eleştiren açıklaması, bu güçlü eğilimin ifadesiydi. Batının hesabına göre değil, kendi “birlikte yaşam” projemiz adına siyaset yaparsak, belki o zaman huzur bulabiliriz.

- Advertisment -