Berlin Savcılığından yapılan açıklamada Ankara’nın, Almanya’da hakkında yakalama kararı bulunan radikal sağcı Attila Hildmann’ın iade talebini reddettiği bildirildi.
Savcılık sözcüsü Sebastian Büchner Perşembe günü Alman basın ajansı DPA’ya yaptığı açıklamada, Türkiye’nin Hildmann’ın iadesini reddettiğine ilişkin kararının Federal Adalet Bakanlığı tarafından başsavcılığa iletildiğini söyledi.
Türk Büyükelçiliği Hildmann’ın aynı zamanda Türk vatandaşı da olduğunu ve bu nedenle Almanya’ya iade edilemeyeceğini Alman makamlarına bildirmişti.
Ancak Alman makamları Hildmann’ın Türk vatandaşlığı bulunmadığını ve sadece Alman vatandaşı olduğunu varsayıyor.
Berlin Savcılığı, kendisini “radikal sağcı ve komplo hatibi” olarak tanımlayan Hildmann hakkında kışkırtma, halkı suç işlemeye teşvik etme şüphesi ve kolluk kuvvetlerine karşı direnme suçlamaları bağlamında soruşturma yürütüyor.
Almanya’da mesleği aşçı olan ve vegan yemek tariflerinin yer aldığı kitaplar yazan Hildmann, korona pandemisinin ilk aylarında Telegram uygulaması üzerinden yaptığı ırkçı paylaşımlarla dikkat çekti. Hakkındaki soruşturma ve uluslararası tutuklama kararı nedeniyle izini kaybettiren Hildmann’ın 2020 yılının Aralık ayında Türkiye’ye firar ettiği belirlendi.
Savcılık sözcüsü Büchner, Hildmann hakkındaki uluslararası yakalama kararının hâlâ yürürlükte olduğunu belirterek, “Ancak Türkiye’de olduğu sürece ona ulaşamayız” dedi.
Haftalık Stern dergisi, 2020 sonunda Türkiye’ye kaçan Hildmann’ın yerini, kendisini Hildbusters diye adlandıran bir grup amatör dedektifin aylar süren araştırmaları sonucu tespit ettiğini bildirmişti.
Attila Hildmann kimdir?
Türk bir ailenin çocuğu olarak 1981’de Batı Berlin’de doğan, küçük yaşta Alman bir ailenin evlat edindiği Attila Hildmann uzun yıllar çıkardığı vegan yemek kitapları ve ürünleri ile tanınan bir aşçıydı. Çok sayıda gıda ürünü marketlerde ve internette de satılan Hildmann, korona pandemisi döneminde ise alınan tedbirlere karşı yaptığı radikal gösteriler, pandemiye ve aşıya dair yaydığı komplo teorileri ile dikkat çekti. Kısa sürede etrafında radikal sağcılardan ve komplo teorilerine inananlardan oluşan bir grup oluşturan Hildmann giderek radikalleşti. Sosyal medya kanallarını düzenli kullanan Hildmann, kendisini “Alman milliyetçisi” olarak tanımlıyorsa da hakkında 80’den fazla olayla bağlantılı “halkı kışkırtma”, “şiddete çağrı” ve “antisemitik söylemlerde bulunma” nedeniyle başlatılmış soruşturma var. Hildmann eski Başbakan Angela Merkel için Nazi Toplama Kampı “Auschwitze gönderilmeli” açıklamasıyla tepkilere neden olmuştu.