Financial Times’ın ulaştığı belgeler, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’nun (BTK) bir ay önce internet servis sağlayıcılarına bir düzineden fazla popüler sanal özel ağ hizmetine erişimi kısıtlamalarını söylediğini gösteriyor.
FT tarafından yapılan testler, VPN kısıtlamalarının en azından kısmen etkili olduğunu gösteriyor. Hedeflenen bir sağlayıcıdaki hizmet ciddi şekilde bozulurken, başka bir hizmet hala çalışıyor gibi görünüyor. Hedeflenen VPN sağlayıcılarının web siteleri de engellenerek, teknik uzmanlığı olmayan yeni kullanıcıların kaydolması önemli ölçüde zorlaştırıldı.
Türkiye’nin internet düzenleyicisi tarafından hedef alınan hizmetlerden biri olan Proton VPN’in CEO’su Andy Yen, karara tepki gösterdi:
“Yaygın VPN engellemeleri yalnızca en otoriter rejimlerde gerçekleşir. Türkiye’de VPN kullanımının engellenmesi, internet özgürlüğü ve mahremiyet açısından son derece endişe verici bir adımdır ve insanların temel insan haklarının ihlalidir.”
Yen, Türkiye’nin popüler VPN’lere erişimi kısıtlamaya yönelik yeni girişiminin ülkeyi İran ve Rusya ile aynı seviyeye getirdiğini söyledi.
Proton VPN’e kayıtlar Mayıs 2023 cumhurbaşkanlığı seçimleri ve Şubat depreminin ardından artmış.
Kullanıcıların çevrimiçi trafiği şifrelenmiş sanal bir tünel üzerinden yönlendirmesine olanak tanıyan VPN’ler, Türkiye’de ve diğer birçok ülkede sansürü aşmak ve hükümetlerin, şirketlerin ve bireylerin tarama faaliyetlerini takip etmesini zorlaştırmak için yaygın olarak kullanılıyor.
VPN’ler üzerinde en sıkı kontrollere sahip ülkeler arasında, internet kullanıcılarının yüksek oranda sansürlenmiş yerel interneti dünyanın geri kalanından ayıran “Büyük Güvenlik Duvarı “nı aşmaya çalıştığı Çin yer alıyor.
Türkiye İfade Özgürlüğü Derneği’nin (İFÖD) kurucularından Yaman Akdeniz, “VPN kullanımı suç teşkil eden bir faaliyet değil – insanlar iletişimlerini güvence altına almak için buna güveniyor” diyor.
Türkiye daha önce de bazı VPN’leri engellemek için harekete geçmişti.
Ancak Akdeniz, son önlemlerin geçmişe kıyasla hem daha yaygın hem de daha etkili olduğunu, çünkü servis sağlayıcıların hizmetleri engelleme konusundaki ilerlemelerini rapor etmeleri gerektiğini söyledi.
İFÖD’e göre, tamamen engellenen alan adlarının sayısı 2018 sonunda yaklaşık 350.000’den tahmini 900.000’e ulaştı.