Ana muhalefet partisi CHP, genel başkan yardımcılığını yapmış bir milletvekilinin tutuklanmasının ardından başlattığı “Adalet” yürüyüşünü sürdürüyor.
Bazı AK Parti çevrelerinde bile “tutuklanması doğru olmadı” şeklinde tepki gösterilen bir karardan söz ediyoruz. Yürüyüş uzun mesafeli. Barışçı ve slogansız. Birikmiş tepkilerin bir toplumsal eylemle ifadesi. İktidar çevrelerinde özellikle 15 Temmuz darbe girişiminden bu yana, bir “kuşatılmışlık” söylemi öne çıkıyor. Türkiye'nin bir “beka” sorunuyla yüzyüze bulunduğu değerlendirmeleri, otoriterleşmeye gerekçe olarak savunuluyor.
Kuşatılmışlık duygusu
Türkiye dış politikada açmazlarla yüzyüze. Suriye'de PYD'yi safdışı bırakma çabası, ABD ve Rusya'nın kesin tutum almasıyla, amacına ulaşamadı. Avrupa Birliği ile, Almanya ile, belki hiç yaşamadığımız ölçüde gerilimli dönemlerden geçiyoruz.
Katar krizinedeniyle, başını Suudi Arabistan'ın çektiği bazı etkili Arap ülkeleriyle de ters düşmüş durumdayız. Böyle durumlarda, iç gerilimi azaltmaya özellikle ihtiyaç bulunuyor. Toplumsal “birlik beraberlik” havasının sözde değil özde gerçeklik kazanmasında yarar var.