Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Irak ziyaretinde imzalanan Kalkınma Yolu Projesi ile ilgili ne düşünüyorsunuz? Bu proje gerçekleştirilebilir mi? Ticarete katkısı ne olur? Sadece Irak’taki merkezi hükümetle görüşerek bu proje hayata geçirilebilir mi? Geçirilse bile verimli olabilir mi?
Tabii bu önemli bir proje. Ancak sadece Irak ile Türkiye’nin merkezi hükümetleri arasında yapılacak bir anlaşma, bir protokolle hayata geçebilecek veya uygulanabilecek bir proje olarak görülmüyor. Irak’ın iç yapısına baktığımız zaman orada iç silahlı gruplar ve Kürdistan Bölgesel Yönetimi gibi birçok farklı grupların ikna edilme zorunluluğu var.
“Kürdistan Bölgesel Yönetimi kendilerinin by-pass edileceğine inanıyor”
Güzergaha baktığımız zaman Musul üzerinden Rabia kapısına yakın bir şekilde Ovaköy’den çıkmasına Kürdistan Bölgesel Yönetimi sıcak bakmıyor. Kendilerinin by-pass edileceğine inanıyorlar.
“Böyle bir yol yapacaksanız, o yolun ticari varlığından daha önemli olan, o yolun sürdürülebilir güvenliğinin sağlanmasıdır”
Onun dışında Haşdi Şabi gibi güçlü bir yapı var. DAEŞ’in varlığı devam ediyor. Böyle bir yol yapacaksanız, o yolun ticari varlığından daha önemli olan, o yolun sürdürülebilir güvenliğinin sağlanmasıdır. Bu endişelerin hepsi duruyor. Türkiye’nin bu kadar hızlı bir şekilde bu yolla ilgili müzakereler yapması, sanki biraz yolun kendisinden ve yapımından çok, yolun avantajlarını Irak’a göstererek kendi dış politikasına bir uyum istiyor düşüncesi doğuruyor.
Yoksa yolun tam da dış kaynaklarla yapılabilecek olması, 600 milyar dolarlık ticaretin dönebileceği, son dönemde Yemen’deki çatışmalar nedeniyle Ümit Burnu’ndan yapılan lojistiğin kayba uğraması, Süveyş Kanalı’nın maliyeti ve sıkıntıları bu yolu cazip kılıyor. Türkiye’yi de çok stratejik bir yere taşıyor ve önemli bir merkez haline getiriyor. Bir kilometre genişliğinde, 1200 kilometre uzunluğunda bir tren+duble yollardan bahsediyoruz bu projede.
Burada bence Türkiye kamuoyu da bu yolun Türkiye’ye yaratacağı fayda ve değerin dış güvenlik ilişkilerinde bazı adımları güçlü atması gerekiyor. Evet, bu yol Irak için önemli ama bizim için daha önemli. Çünkü Avrupa’ya giden kapı bu. Bu yol gelip Mersin Limanı’na bağlanacak, Mersin’den sınıra kadar hızlı tren çalışması yapılacak.
“Bu yolun salahiyeti için Türkiye’nin dış politikada da iç politikayı hedefleyen adımlardan uzaklaşması gerekiyor”
Tüm bunlara baktığımız zaman Avrupa’nın Uzakdoğu’dan, Orta Asya’dan bütün ticaret aksı bunun üzerinden ilerleyecek. En verimli yol olacak. Güvenlikte de doğru bir politika uygulanırsa en güvenli yol olacak. Bunun için Türkiye’nin dış politikada da iç politikayı hedefleyen adımlardan uzaklaşması gerekiyor. Yani bir barış ortamı sağlaması gerekiyor. Bunun içinde Suriye de var, Irak da var, bunların içerisindeki yapılar da var. İran’ı da gözardı etmeyecek bir barışı sağlamak lazım. Sadece oradaki PKK’ye yönelik bir anlaşma üzerinden olayı yorumlamak, o yolun çok da yapımını sağlamaz diye düşünüyorum.
Türkiye bu projeyi yapabilir mi? Bence yapar. Öyle bir gücü var. Öyle bir gücü var dış politikada. Ama bu, dış politikada yapması gerekenleri iç politikaya feda etmediği ve bununla ilgili adımlar attığı sürece geçerli. Bu kapasiteyi değerlendirmesi lazım Türkiye’nin.
“Yol projesi hayata geçirilirse bölgenin ticaretle ilgili sorunlarının birçoğu da kalkabilir”
Önemli bir yol bu, hem Türkiye hem bölge için. Birçok destek, teşvik açıklanmasına rağmen bir türlü bölgedeki illerin gelişmişlik seviyesinde bir ilerleme kat edilemedi. Bir türlü dış ticarette istenilen seviyeye gelinemedi. Irak ile hâlâ bir tek sınır kapımız var. Yeni kapılar açmak lazım. Vize sorunu var, çifte vergilendirme var. Bunların hepsi o yol açıldığı zaman hızla çözülecek, çünkü yolun sağlıklı çalışması gerekecek.
Dediğim gibi, temel sorun Türkiye’nin güney komşuları ile güvenlik politikalarını yeniden gözden geçirmesi gerektiği. Yoksa yol projesinin kendisi ticari anlamda çok cazip ve olması gereken bir proje.