İzlemek için:
Malum, Trump’a suikast girişimiyle başlayacağız. Bu, adeta Amerika’da bir gelenek haline gelmek üzere. Kennedy ve Lincoln öldürüldü; Reagan’a ve Trump’a teşebbüs yapıldı. Yani Amerikan toplumu, bana kalırsa, hasta bir topluma dönüştü. Avrupa demokrasisinin Amerikan demokrasisinden çok daha sağlam olduğu ortaya çıkıyor. Evet, zor ama sağlam.
Gelelim Irak’ta yapılacak görüşmelere. Hükümete yakın medya, sanki Esad Erdoğan’a yalvarıyor gibi bir izlenim yaratmaya çalışıyor. Aslında beyanatlara bakılırsa, Erdoğan daha istekli. Yani Esad’ın durumu belli: “Tamam, eskiye dönelim ama sen de askerlerini çek, teröre karşı beraberce mücadele edelim.” diyor.
Geçtiğimiz hafta NATO zirvesi Washington’da yapıldı. Beklenmedik bir şekilde, Erdoğan Biden’a çok sert çıkıştı. Herhalde görüşme olmamasından dolayı rahatsız. Ayaküstü görüşmeleri, görüşme saymak doğru değil. Şimdi NATO bildirisi altında bizim imzamız da var ama birçok politikamızla çelişiyor.
Bunlardan birincisi, NATO Putin’in yenilmesini istiyor. Biz yenilmekten bahsetmiyoruz. İkincisi, geçen hafta Cumhurbaşkanı’nın katıldığı Şanghay Örgütü, NATO bildirisi tarafından yerden yere vuruluyor. Bu, bana çelişkili görünüyor. Ciddi farklar var. Yani Ukrayna konusunda Rusya kınanıyor, Erdoğan Rusya’yı kınamıyor. Çin’e çok yükleniliyor. Şimdi, Çin demokratik bir ülke değil, doğru; ama çok baskıcı bir rejim de denemez.
Bir Singapurlu diplomat, çok haklı olarak şunu öne sürdü: “Her sene 150 milyon Çinli yurt dışına gidiyor. İltica talebi bulunmadan dönüyor. Bu nasıl baskıcılık?” Ayrıca, Çin, çok büyük bir ekonomik kalkınma içinde. Yani Batı, şimdi biraz kıskanıyor gibi, bu ortaya çıkıyor. Batı sermayeden, daha önceki kazançlarından yiyor.
Gazze sona kaldı. Niye sona kaldı? Avrupa Kupası var, Olimpiyatlar yapılacak, Avrupa’da seçimler oldu. Zaten Biden’in durumu zayıf; Netanyahu ise dolu dizgin gidiyor. Olacak şey değil. Ukrayna konusunda, bu sefer NATO ülkeleri daha cömert davranmaya karar verdiler. Uzun menzilli füzeler vs. Ya bunu başında yapsalar, bu duruma düşmese Ukrayna. Çünkü Ukrayna’nın durumu tehlikeli.
Trump kazanırsa ne olacağı belli değil. Biz de arada bir barış görüşmelerini yapalım diyoruz; ancak Zelenski, bu şartlarda barış görüşmelerine razı değil. Yani kendimizi kurtarırken ortaya atmakta yarar yok diye düşünüyorum.