Çözüm sürecini iki parti destekliyordu: AK Parti ve HDP. İki parti, kökten karşı çıkıyordu: CHP ve MHP. Süreç kırılıp buzluğa kaldırılınca, denklem değişti. AK Parti, MHP ile ittifak yaparken, HDP, CHP’nin muhalefet sıralarındaki yeni yakını oldu. 2015 ve sonrasındaki çatışma döneminin kırılma noktası, MHP'nin muhalefet bloğundan iktidar bloğuna geçişidir.
İyi Parti’nin CHP’yle ittifakı da bundan sonra gelişti. 31 Mart 2019 yerel seçimlerinde, bu yeni denklem, yeni bir sonuç üretti: İstanbul, Ankara, Adana, Antalya, Mersin gibi birçok önemli şehirde CHP'li adaylar Kürt seçmenin desteğiyle başkanlıkları kazandılar. CHP'nin HDP'ye, HDP'nin CHP'ye yaklaşımı değişti: Kürt seçmen yıllar sonra CHP'li adaylara oy verdi. Bu toplumsal değişimin sonuçlarını önümüzdeki dönemde tüm boyutlarıyla göreceğiz.
Kılıçdaroğlu: Çözüm için yeni arayış
Murat Sabuncu, T24 sitesindeki yazısında (30 Aralık) CHP'de Kürt sorunu konusunda yeni bir çaba içine girildiğini belirtiyor. Bölgeden raporlar hazırlandığını, çözüme yönelik değerlendirmeler yapıldığını aktarıyor. Sabuncu, Kemal Kılıçdaroğlu’nun konuşmasına dikkat çekiyor: “Sorunun çözülmesi için daha çok inisiyatif alacağız.
Eskiden Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da CHP rozetiyle daha zor iş yapardınız. Şimdi bize olan ilgi, sevgi, çözüm beklentisi gözle görülür bir şekilde artıyor. HDP’nin Meclis’te olmasını önemsiyoruz. Onlar olmadan bu sorunun çözülmesi zor. Millet İttifakı’nı geliştirmek, genişletmek durumundayız.
Davutoğlu ve Babacan ve ekipleri ile de bu konunun da içinde olduğu görüşmeler yapıyoruz. Çok uzak noktalarda değiliz.” 6-7 yıl geriye gidelim: “Çözüm süreci” döneminin en önemli sıkıntılarından biri, CHP'nin olumsuz tutumuydu. “En azından CHP'nin meseleye tarafsız yaklaşması gereklidir” diye düşünüyor, toplantılarda bu konudaki endişelerimizi dile getiriyorduk.
Nitekim, çözüm arayışının kırılmasında CHP'nin etkisinin önemli olduğunu düşünüyorum. Tablo değişiyor gibi görünüyor. Şimdi daha somut adımların atılması için bizzat Genel Başkan Kılıçdaroğlu’nun harekete geçtiği gözleniyor. CHP, çözüm için çaba sarf etmeye yönelmiş durumda. Kılıçdaroğlu’nun da vurguladığı gibi, zor bir mesele bu. Tabii iktidar ayağı da hazır olmalı.
Çözüm perspektifi ancak geniş bir milli mutabakatla oluşabilir. İktidarın katkısı ve inisiyatifi olmadan Kürt sorunu kolay kolay çözülemez. Çözüm için tablo geçmişe göre muhalefet yönünden daha olumlu görünse de yeterli değildir. CHP'nin yeni yönelimini bir kazanç olarak çözümün hanesine yazabiliriz. Umarız bir toplumsal mutabakatla yeni bir arayışa başlayabiliriz. —- Kitap: V. Murad’ın oğlu Selahaddin Efendi'nin evrak ve yazıları, Edhem Eldem, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları.